1.SINIF SAYFA 86 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Teşvik politikalarını uygulayan bir yönetici olduğunuzu düşününüz.
SORU-1-Ülkemizin nerelerine teşvik politikası uygulardınız? Niçin? Tartışınız.
Ülkemizin işsizliğin fazla olması nedeniyle göç veren ve geri kalmış Doğu Anadolu ,bölgelerine ,Doğu Karadeniz İç anadolunun ön plana çıkamamış şehirlerine ,Güney doğu Anadolu bölgelerine teşvik politikaları uygulardık.Belirli illerde yapılacak yatırımlara sağlanacak vergi ve sigorta primi teşvikleri, enerji desteği ve bedelsiz arsa temini ile yeni yatırım sahaları açılacak, yatırımlarla burada yaşayan insanlara iş imkanları sağlanacak ve gelir düzeylerini yükseltecektir. Böylece yöre insanlarının başka bölgelere göçü de önlenmiş olacaktır.Bölge gelişecek kentleşecek diğer sektörlerin gelişmesi sağlanacak.
SORU-2-Hangi sektörün gelişmesi için teşvik uygulardınız? Söyleyiniz.
Ekonomik değer açısından ön plana çıkan sektörler desteklenebilir yine öncelikle fazla işçi çalıştıran sektörler başta olmak üzere (Tekstil , turizm gibi) , teşvik verilen bölgedeki doğal kaynakları değerlendirebilecek yani bölgedeki tarım, hayvancılık, madencilik faaliyetlerinin gelişmesini sağlayacak sektörlere teşvik uygulardık. Bölgedeki doğal kaynaklarla uyumlu yatırımlar teşvik politikalarında öncelikli olurdu.
SORU-3-Yapacağınız uygulamada ne tür kolaylıklar sağlardınız? Sebeplerini tartışınız.
Bedava ya da ucuz arsa ile vergi indirimi veya ertelemesi, araç gereç alımında gümrük vergisi, KDV indirimi veya muafiyeti, ucuz enerji,iş gücü teminini gibi çeşitli kolaylıklar sağlardık. Bunlar yatırımcıyı teşvik ederek yatırım yapılmasını kolaylaştırmaktadır.
SORU-4-Yakın çevrenize hangi sektöre teşvik uygulanmasını isterdiniz? Bunda
bulunduğunuz yerin hangi özelliğini dikkate alırdınız? Söyleyiniz.
Bu soru ile ilgili bulunduğunuz bölge için ön plana çıkamamış fazla istihdam sağlayacak sektörlere teşvik uygulanabilir.Yine bölgenin kaynakları ,tarımsal özellikleri,madenleri,ulaşım özellikleri dikkate alınabilir.gelişmiş ise çevre bölgelere yönelik alanları seçebilirsiniz.Bu değerlendirmeyi yaparken
11.SINIF SAYFA 89 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
TÜRKİYE’DE TARIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
İnsanların toprağı işleyerek, çeşitli kültür bitkileri yetiştirmesi ve onlardan
ürün elde etmesine tarım denir.
Türkiye’de Tarımı ETKİLEYEN FAKTÖRLER:
İklim, Yer şekilleri,Toprak Bakımı, Sulama,Gübreleme, Tohum Islahı,Makineleşme
Pazarlama,İlaçlama, Tarımı Destekleyen Kuruluşlar
İklim: Tarımsal üretim büyük ölçüde yağışlara bağlıdır. Türkiye’de yağışın yıl içindeki dağılışı düzensizdir.Karadeniz ikliminin görüldüğü yerler hariç bütün bölgelerimizde yazlar kurak geçer. Kışların ılık geçtiği kıyı kesimlerinde don olayları çok enderdir. Sıcaklığın çok düşük değerlere indiği iç ve doğu bölgelerde don olayları uzun sürer. Buna bağlı olarak tarımsal ürün çeşitliliği ve tarım yapabilme süresi kıyıdan iç kesimlere, batıdan doğuya doğru azalır.Kışların ılıman geçtiği bölgelerde sebze,meyve ve sanayi ürünleri üretimi
yaygınken, iç bölgelerde soğuk iklim şartlarına dayanıklı tahıl,üzüm,elma vb.ürünlerin üretimi yaygındır.
Yer şekilleri:Türkiye’nin ortalama yüksekliğinin fazla olması, ekonomik faaliyetleri genellikle olumsuz etkilenmiştir. Yükselti tarımsal faaliyetlerin sınırlanıp, hayvancılık faaliyetlerinin ön plana çıkmasına yol açmıştır. Dağlık ve engebeli arazi yapısı tarım
topraklarının dağınık ve küçük olmasına yol açmıştır. Bu durum makine kullanımı da zorlaştırmıştır.
Toprak Bakımı:Tarım topraklarında devamlı üretim yapılabilmesi, toprağın mineralce zengin olmasına bağlıdır. Sürekli olarak üzerinde tarım faaliyeti yapılan toprağın, çeşitli şekillerde bakımının yapılması gereklidir. Toprakanalizi ile topraktaki mineral maddeler belirlenir. Böylece toprağın hangi tür bitkilere elverişli, hangi tür gübreye ihtiyacı olduğu saptanarak daha bilinçli tarım yapılır.
Taşlı topraklarda taşların ayıklanması,drenajı iyi olmaya topraklarda suyun,tuzlu topraklarda tuzun topraktan uzaklaştırılması ve toprağın havalandırılması toprak bakımı ile ilgili faaliyetlerdir.
Sulama:Türkiye’de tarımsal verimi etkileyen en önemli faktör sulamadır.Ülkemizin büyük bir bölümü kurak ve yarı kurak iklimin etkisindedir. Çoğu yerde tarımsal faaliyetin yoğunlaştığı yaz döneminde, kuraklık hüküm sürmektedir. Bu da tarımdaki su ihtiyacını artırmaktadır. Ayrıca, yağışların düzensiz düşmesi, özellikle tahıl tarımının yaygın olduğu sahalarda, nadas uygulaması yapılmakta ve her yıl üretimde dalgalanmalara neden olmaktadır.Nadas sulama imkanının olmadığı sahalarda toprağın 1 yıl boyunca su tutması için boş bırakılmasıdır.Nadas verim düşüklüğüne neden olan olaylardan biridir.
Türkiye’de sulama yaygınlaştırılırsa;
1. Kuru tarım (nadas) metodu uygulaması sona erer.
2. Bir yılda, birden fazla ürün alınan sahalar genişler.
3. Tarım iklime bağımlılıktan kurtulur ve bilhassa tahılların üretiminde yıllara
4. göre dalgalanmalar azalır.
5. Üretimde süreklilik sağlanır.
6. Ürün artışı sağlanır.
7. Tahıl tarımı yerine, sebze ve meyve tarımı ile endüstri bitkileri ekimi yaygınlaşır.
8. Çiftçilerin tarım ürünlerindeki verimi ve geliri artar. Buna bağlı olarak, göç
9. olayında azalma görülür.
10. Tarımın milli gelir içindeki ve ihracatındaki payı artar.
Gübreleme:Sulamadan sonra, verimi artıran en önemli faktör gübrelemedir.
Toprağın devamlı kullanılması minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi azaltmaktadır. Gübreleme ile mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır. Gübre, doğal ve hayvansal gübre olarak ikiye ayrılır.Hayvansal gübreler Doğu Anadolu bölgesinde yakacak olarak kullanılmaktadır.Kimyasal gübreler pahalı oldukları için devlet sübvansiyon uygulayarak çiftçiye destek olmaktadır.
Tohum Islahı:Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi, sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir.Tohum ıslahı, melezleştirme ve iyi tohumların seçilmesi şeklinde yapılır.Tohum Islahı İstasyonları,devlet Tarım İşletmeleri ve Ziraat Fakülteleri tohum ıslahı ile uğraşan kuruluşlardır.
Zirai Mücadele:Hastalık ve haşerelerin üretimde zaman zaman % 20 - 30 civarında verim düşüklüğüne neden olduğu görülmüştür. Türkiye’de zirai mücadele ile tarlalardaki yabancı otların gelişmesi önlenmekte ve haşerelerin çoğalmasına imkân verilmemektedir. Böylece verim düşüklüğünün önüne geçilmektedir.Ancak ilaçlamanın bilinçli şekilde yapılması gerekir.
Makineleşme:Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile mümkündür.Ülkemizde makineleşme ile birlikte;Çayır ve mera alanları sürülerek tarım alanları genişlemiş,Tarım ürünlerinin üretim miktarında ve veriminde artışlar olmuş,Tarım da insan ve hayvan gücüne duyulan ihtiyaç azalmış ve ortaya çıkan işsizlik köyden kente göçe neden olmuştur.
Türkiye’de bazı alanlarda makineli tarıma tam geçilememiştir. Bu durumun
sebepleri şunlardır:
1. Makine kullanımına elverişli olmayan engebeli arazilerin varlığı (Doğu Karadenizkıyı şeridi gibi)
2. Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması
3. Bazı bölgelerde işgücünün daha ucuz olması
4. Makine kullanımının ekonomik olmayacağı küçük işletmelerin bulunması
Çiftçinin Eğitimi:Günümüzde tarım, modern aletler, kaliteli tohum ve hassas ilaçlar kullanımıyla yapılmaktadır. Bütün bunlar çiftçinin eğitimini gerektirmektedir. Ülkemiz genelinde çiftçilerin eğitim düzeyi düşüktür.
Pazarlama:Ürünlerin üretimi kadar, ürünlerin iyi fiyatlardan satılması da önemlidir.Pazarlama amacıyla çeşitli ürünler için kooperatifler kurulmuştur.Devlet bazı ürünlerde çiftçiyi korumak için destekleme alımları yapmaktadır.
Tarımı Destekleyen Kuruluşlar:Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’de tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır.Tarım Bakanlığı,Ziraat Bankası,tarım Kredi ve Satış Koperatifleri,Türkiye Zirai Donatım Kurumu,Devlet Üretme Çiftlikleri,Çaykur,Tekel,Toprak Mahsulleri Ofisi,Tariş,Çukobirlik, Antbirlik,Fiskobirlik,Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Devlet Su İşleri tarımı destekleyen ve tarımla ilgilenen kuruluşlardır.
11. SINIF SAYFA 90-91 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
Türkiye de yetiştirilen bazı tarım ürünlerinin yıllara göre üretim miktarlarındaki değişmeler. Üretimdeki değişimlerin genel nedenleri…
BAKLAGİLLER:
Baklagiller (Nohut, Mercimek, Fasulye, Bakla, Bezelye), dengeli ve sağlıklı beslenmek için insan sağlığına, ekildiği tarım topraklarına verdiği azot ile toprak verimliliğine katkısı olan, uzun yıllar saklama imkanı olan ürünlerdir.
1950 lerden sonra üretim miktarında katlamalı artışlar olmuştur. Üretim miktarları istikrarlı değil, üretimdeki dalgalanma kuru tarım yöntemleriyle üretim yapılması ve baklagillere ayrılan tarım alanları miktarının yıllara göre değişmesi temel etken olmuştur.
PAMUK:
Dokuma sanayinin temel hammadde kaynağıdır.
Üretim miktarı düzenli bir şekilde sürekli artmıştır. Getirisinin fazla olması nedeniyle ekim alanları sürekli artmıştır. Modern tarım yöntemleri özellikle sulu tarımla üretilmesi dalgalanmaları önlemiştir.
BUĞDAY:
Temel besin maddemizdir. Ülkemizde ekim alanı ve üretim miktarı en fazla olan tarım ürünüdür. İç tüketim fazla olduğu için ihraç değeri yoktur.
Üretim miktarı 1980 lere kadar katlanarak artmıştır. Bu artış ekim alanlarında sürekli artış ve üretim teknolojilerindeki gelişmelerdir. 1980 lerden günümüze kadar üretim miktarı fazla değişmemiştir, bu süreçte küçük üretim dalgalanmaları var, bunun temel sebebi kuru tarım yöntemleriyle üretilmesidir.
DERS DIŞI ETKİNLİK SAYFA 93
TARIM ÜRÜNÜ
YETİŞTİĞİ YERLER
İKLİM ŞARTLARI
KULLANIM ALANI
Sebze
Akdeniz-Ege kıyı ovaları, Güney Marmara
Akdeniz İklimi
Temel besin maddesi, Konserve,taze ve kurutularak tüketilir
Yer Fıstığı
Adana Bölümü
Akdeniz İklimi
Kuru yemiş, yağ üretimi
Çay
Doğu Karadeniz
Karadeniz İklimi
Kahvaltılarda ve Keyif verici olarak demi içilir
Muz
Anamur Yöresi
Ekvatoral İklim (Türkiye’de Akdeniz iklimi
Taze meyve olarak yenilir
Haşhaş
İç Batı Anadolu Bölümü
Karasal İklim
Tıp da uyuşturucu madde, yağ üretimi
Soya Fasülyesi
Adana bölümü, Karadeniz bölgesi
Karadeniz İklimi
Yağ üretimi
11. SINIF SAYFA 90-91 ETKİNLİK ÇALIŞMASI TÜRKİYE’DE HAYVANCILIK
11.SINIF SAYFA 94-95-96-97 ETKİNLİK ÇALIŞMALARI Sığır, Manda, Deve, At, Eşek, Katır Koyun, Kıl keçisi, Tiftik keçisi Büyükbaş hayvanlar hareket kabiliyeti düşük olduğu için engebeli arazilerde yetişmezken, küçükbaş hayvanlar özellikle keçiler eğimli engebeli arazilerde daha kolay yetişmektedir. Kış mevsiminin uzun ve soğuk geçtiği yerlerde soğuğa dayanıklı türler (uzun tüylü, büyük kuyruklu) yetişirken, sıcaklıkların yüksek olduğu yerlerde ince tüylü ve küçük kuyruklu koyunlar yetişmektedir. Islah edilmiş kültür ırk hayvanlar ıslah edilmemiş hayvanlara göre çok daha fazla et ve süt verimliğine sahiptir. Hayvancılığı geliştirmek için verimliliği yüksek hayvan türlerini yaygınlaştırmak yerli ırkları ıslah etmek gerekir. Türkiye de mera hayvancılığı ön plandadır. Otlaklarımız aşarı ve yanlış otlatma nedeniyle verimsizleşmiştir. Hayvancılığı geliştirmek iç in otlaklarımızın ıslah edilerek iyileştirilmesi gerekir. İyi beslenen hayvanlardan elde edilen ürünler fazladır. Bunun için ucuz ve bol yem üretimi sağlanırsa hayvancılık olumlu yönde gelişme gösterecektir. Hayvancılıkla uğraşacaklara verilecek uzun vadeli ve düşük faizli krediler hayvancılığı yaygınlaştırarak gelişmesini sağlayacaktır. Hayvancılıktan elde edilen ürünler değeri üzerinde satılırsa faaliyet gelişir. Üretilen ürünler maliyetinin altında satılırsa faaliyet zarar ederek işletmeler kapanır, hayvancılık geriler. Mera hayvancılığının verimi ve getirisi düşüktür. Daha çok ürün için ahır hayvancılığının gelişmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ahır hayvancılığında hayvanlar kontrol altında olduğu için ürünler daha sağlıklı ve çoktur.
foto:hayvan-resimleri.info
Türkiye’de daha çok Karadeniz Bölgesi’nde beslenir. Sayıları gittikçe azalmaktadır. 1994 de 305 bine düşmüştür.
foto:ilkhabergazetesi.com
Tatlı su balıkçılığı: Bu balıkçılık akarsularda tatlı su göllerinde ve barajlarda yapılır. Eğirdir, Beyşehir, Ulubat, İznik, Sapanca, Çıldır göllerinde tatlı su balıkçılığı yapılırken, Tuz Gölü, Burdur, Acıgöl ve Van Gölü’nün akarsu ağızları dışında balık üretimi yapılamaz. Son yıllarda Keban, Karakaya, Seyhan, Hirfanlı, Atatürk gibi baraj göllerinde balık üretim çalışmaları başlamıştır.
Kültür Balıkçılığı: Son yıllarda ülkemizde temiz akarsu boylarında, özel yapılmış havuzlarda kültür balıkçılığı yapılmakta ve çoğunlukla alabalık yetiştirilmektedir.
Etkinlik 94/1 etkinlik
Kitabınızdaki Haritada Türkiye’deki büyükbaş ve küçükbaş hayvan türlerinin sayısal dağılışı gösterilmiştir.Atlasınızdan ve ön bilgilerinizden faydalanarak:
SORU-1-İklim ve yer şekilleri ile hayvancılığın dağılışı arasındaki ilişkiyi tartışınız.
Yer şekillerinin engebeli olduğu yerlerde daha çok hayvancılık faaliyeti ön plana çıkmıştır. Çünkü engebeli ve eğimli yüzeylerin bulunduğu araziler diğer ekonomik faaliyetlere uygun değildir. Hayvancılık faaliyetlerin yoğunlaştığı yerler öncelikle tarıma uygun olmayan arazilerdir.
İklim şartları tarıma uygun olmayan yerlerde hayvancılık faaliyeti ön plana çıkmaktadır. Sıcaklıkların çok yüksek ve çok düşük olduğu yerler ile yağışların çok düşük olduğu sahalarda hayvancılık daha çok ön plana çıkmaktadır.
Bir yerdeki hayvan varlığı ve türü oranın öncelikle bitki örtüsüne bağlıdır. Bitki örtüsü ise oranın iklim şartlarına bağlıdır.
SORU-2-Hayvan türlerinin dağılışından faydalanarak aşağıdaki tabloyu verilen örnekteki gibi tamamlayınız.
Et, Süt, Deri, Güçleri
Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum-Kars Bölümü, Doğu Karadeniz Bölümü)
Dericilik, Yün, Et, Süt
Doğu Anadolu’nun doğusu, İç Anadolu platoları
Sayfa 95 /1 etkinlik
Aşağıdaki tabloda ülkemizde büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığı etkileyen faktörler verilerek bu faktörlerden bir tanesi açıklanmıştır.Sizde diğer faktörlerin etkisini boşluklara yazınız.
Bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde daha fazla gelir getirdiği için büyükbaş hayvanlar yetiştirilirken, cılız otlaklarda küçükbaş hayvanlar yetiştirilir. Cılız otlaklar büyükbaş hayvanlar için uygun değildir çünkü cılız otlar büyükbaş hayvanlar için doyurucu ve ağız yapılarına uygun değildir.
Sayfa 95/2 etkinlik
Kitabınızdaki tablo ve haritayı inceleyerek;
SORU-1-İpek böcekçiliğinin yapıldığı illeri söyleyiniz.
En çok Bilecik olmak üzere, Bursa, Adapazarı, Antalya, Diyarbakır, Balıkesir, Ankara, Eskişehir illerimizde yapılmaktadır.
SORU-2-İpek Böcekçiliği üretiminde yıllara göre meydana gelen değişimi inceleyerek bu değişimin sebeplerini açıklayınız.
İpek böcekçiliğinden elde edilen doğal ipek çok pahalıdır. Sanayide ipeğe benzen suni iplik yapımı nedeniyle doğal ipeğe olan talep azalmış böylece ipek böcekçiliği gittikçe önemini kaybetmiştir. Yani ipek böcekçiliği suni ipek üretimi ile rekabet edememiştir.
Sayfa 96 /1 etkinlik
Kitabınızdaki tablo ve haritayı inceleyerek;
SORU-1-Arıcılığın Türkiye üzerinde dağılımda etkili olan faktörleri söyleyiniz.
Bitki örtüsü temel etkendir. Çiçekli bitkilerin ve çam ağaçlarının zengin olduğu yerler arıcılığın geliştiği yerlerdir. Arıcılıktan elde edilen balın kalitesi arının beslendiği bitki örtüsüne göre değişir. Bunun yanında bazı yörelerde arazi tarıma uygun olmadığı için arıcılık bir geçim kaynağı halini almıştır.
SORU-2-Arı kovanı ve bal üretiminde meydana gelen değişim ile bu değişimin sebeblerini tartışınız.
Ülkemizde kovan sayısı düzenli bir şekilde artmıştır. Ama bal üretimindeki artış kovan sayısına göre oldukça fazla bunun sebebi modern kovanlarda üretime geçiş ve iyi tür arıların yetiştirilmesi ve modern arıcılığın gün geçtikte gelişmesidir. Arıcılık faaliyeti insanlara sunduğu imkanlar sayesinde her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.
Etkinlik 97/1
Aşağıdaki tabloda Türkiye’deki büyükbaş ve küçükbaş hayvan sayısının yıllara göre dağılımı verilmiştir.
Örnekteki gibi grafik haline getirerek yorumlayınız.
Hayvan Türleri
(Milyon Baş)
1935
1950
1990
1995
2000
2005
Sığır
6,5
10,1
11,4
11,8
10,8
10,5
Koyun
13,6
23
40,5
33,4
28,5
25,3
Keçi
11,7
18,5
11
9,1
7,2
6,5
Diğer
(Deve,Yük hayvanı, manda vb)
2,8
3,6
2,1
1,8
1
0,7
Tablonun yorumu:
Sığır:10 milyon civarındaki üretimiyle fazla değişim göstermemektedir. Miktarını koruyan tek hayvancılık koludur. Getirisinin çok oluşu varlığını korumasını sağlamıştır. Özellikle ahır hayvancılığında sığır yetiştirilmesi önemini korumasını sağlamıştır.
Koyun:1990’lara kadar sürekli artış göstermiş ancak sonrasında miktarı sürekli azalmaktadır. Otlakların verimsizleşmesi, insanlara sunduğu gelir azlığı koyun yetiştiriciliğini azaltmaktadır.
Keçi:1950 lerden sonra miktarı sürekli azalış göstermektedir. Özellikle ormanlık sahalarda yetişen keçiler, ormanlara zarar vermesinden dolayı ormanlık alanlarda yetiştirilmesi yasaklanınca sayısında önemli düşüşler olmuştur.
Diğerleri: 1950 lerden sonra miktarı sürekli azalmaktadır. Daha çok gücünden yararlanılan hayvanlardır. Tarımda ve ulaşımda makine kullanımı bu hayvanlara verilen önemi azaltmış ve sayıları gittikçe düşmüştür.
11. SINIF SAYFA 94-95-96 ETKİNLİK ÇALIŞMASI
www.dersturkce.com
2024