2012-2013 11.Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları sayfa 21-22-23-24-25-26-27 2023-2024




2012-2013 11.Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları sayfa 21-22-23-24-25-26-27



Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 2362

Sayfa 21

 

Eserin yazıldığı dönemin zihniyeti ile ilişkisi

Eser batılılaşma döneminin özelliklerini yansıtmaktadır. Dönemin sosyal ve siyasi hayatından kesitler sunmakta.

Eserin olay örgüsü

. Mensur Beyin  İstanbul’da bir otele yerleşmesi

.İsmail Bey ile İstanbul sokaklarında gezmeleri

.Mansur Bey’in sokakta gördükleri olaylar

……..

Eserde ele alınan temel çatışma

Batı ile doğu kültürü- eski yeni çatışması

Eserin anlatıcısı ve anlatıcının bakış açısı

Hakim anlatıcı bakış açısı kullanılmış. Anlatıcı olayın dışında biri.

Romanda anlatılanların , eserin yazıldığı dönemle ilişkisi

Romanda anlatılanlar Osmanlının Çöküş dönemini anlatmaktadır. Burada sosyal ve siyasi hayattaki bozulmalar yanlış batılılaşma işlenmiş.

Yazar ile eser arasındaki ilişki

Yazar, eserde ortaya koyduğu düşünceleri savunuyor. Kendi dünya görüşünü esere yansıtmış. Her metin yazarın hayatından ve dünya görüşünden ayrı düşünülemez.

Metindeki kişiler, zaman ,mekan

Mansur, İsmail Bey,Emin Paşa,  ertesi gün, sabahleyin,Cuma günü,bir zamandan beri ifadeleri zamanı ifade eden sözcüklerdir.

Mekan, İstanbul sokakları,Köşk, otel

Eserde anlatılan dönemin sosyal siyasal hayatının özellikleri

Kağıthane bölgesinde Cuma günü eğlence yapılıyormuş. Tanımadığı kimselere selam verme gibi davranışlar toplumda yeni görülmeye başlayan hareketlerdir. Devlet dairelerine müracaat edenlerin çoğu şahsi çıkarlarını düşünmekte devleti düşünmemektedir. Ahlak duygusu zayıflamıştır.

Eserde kullanılan dil

Tanzimat döneminin dil özelliklerini yansıtıyor. Batılı kelimem  ve kavramaların dilmeze girmeye başladığı bir dönemdir.

Eserin destan, masal, mesnevi halk hikayesi gibi metinlerle ilişkisi

bu metinler de olaya dayalı metindir. Hepsinde yapıyı oluşturan unsurlar aynıdır.

Eserin yazıldığı dönemle ilgili düşüncelerim

Eserin yazıldığı dönemde eski yeni tartışması yeni medeniyet değiştirme çatışmaları yaşanıyor. Bu da edebi eserlere yansıyor.

 

 

 

SORU: TANZİMAT FERMANI İLE ADLİ,SİYASİ,ASKERİ,MALİ VE İDARİ ALANLARDA GERÇEKLEŞTİRİLEN YENİLİKLER NELERDİR?

 YENİLEŞME DÖNEMİ HAKKINDA

Yenileşme dönem 17. Yy ın sonundaki Karlofça (1699) antlaşması ile başlamıştır. Ancak 19 yy da hız kazanmıştır. Bu yüzden yenileşme dönemi 19 yüzyılı  kapsamaktadır.

19. yüzyılda siyasi  alanda yapılan yenilikler:

-Yönetim merkezi olan Babıali güçlendirildi

Divan örgütü kaldırılarak yerine bakanlıklar (nazırlıklar) kuruldu.

Yenilikler için askeri, adli ve idari meclisler oluşturuldu

Valiler doğrudan merkezden atandı Köy ve mahalle için muhtarlıklar kuruldu

 Memurlara rütbe ve nişan verildi,

Devlet memurlukları dahiliye (iç işleri), ve hariciye (dış işleri) olarak ikiye ayrılıp maaş bağlandı.

İller merkeze bağlanmış ve “ayan”lık sistemine son verilmiştir.

İlk kez mahalle ve köylerde muhtarlıklar kurulmuştur.

Şeyhülislamın yetkileri sınırlandırılmıştır.

Askeri ve mali amaçlı olarak ilk nüfus sayımı yapıldı

Polis teşkilatı ile posta teşkilatı kuruldu

Müsadere usulü (devletin kişilerin mallarına el koyması) kaldırılıp özel mülkiyet güvenceye alındı

Takvim-i Vekayi adıyla ilk resmi gazete çıkarıldı

-Meclis-i ahkam-ı adliye (mahkeme) kuruldu

-Yeni meclisler komisyonlar kuruldu

-Ceza ve ticaretle ilgili yasalar çıkarıldı, yabancılarında katıldığı karma ticaret mahkemeleri kuruldu.

-Padişahın yetkileri kısıtlandı yönetim yetkisi meclise verildi.

- Ülke vilayetlere sancaklara kazalara köylere ayrıldı valiler kaymakamlar görevlendirildi

 

19. yüzyılda sosyal hayatta yapılan yenilikler

 

-Posta telgraf  teşkilatı kuruldu, haberleşmede gelişme sağlandı.

Ceket, pantolon ve fes giyme zorunluluğu getirildi

-Yeni yollar yapıldı, ilk demiryollarının yapımına başlandı.

-Belediyeler kuruldu

-İlk nüfus sayımı yapıldı (askere gidecekleri belirlemek için)

-Kıyafet değişikliği yapıldı, devlet memurlarına ceket gömlek fes giyme zorunluluğu getirildi.

-Halk Avrupai yaşama özenmeye başladı, evlerde yurtdışından mobilyalar ve ev eşyaları kullanılmaya başlandı, eğlence şekilleri değişti.

 

19 yüzyılda askeri alanda yapılan yenilikler

-Yeniçeri ocağı kaldırıldı

-Nizam-ı cedid kuruldu

-Ordunun eğitim şekli değişti.

-Ordu beş ordu şeklinde teşkilatlandırıldı.

-Askerlik süresi beş yıl olarak belirlendi.

-Askere alma işi kura ile yapılmaya başlandı.

 

19. yüzyılda eğitim alanında yapılan yenilikler

-İlk eğitim bakanlığı kuruldu (meclis-i maarif-i umumiye)

-Rüştiyelerin (ortaokul) sayısı arttırıldı.

-İlk kız rüştiyesi kuruldu

-Rüştiye üzerinde eğitim veren idadilerin ilki kuruldu.

-Robert koleji, Galatasaray sultanisi, Daruşşafaka adlarında ilk özel okullar açıldı.

-Mektebi mülkiye (siyasal bilimler fakültesi) açıldı.

-Darülfünun (üniversite) kuruldu

-Avrupa’ya öğrenci gönderilip, öğretmenler getirildi.

 

SORU:TANZİMAT FERMANI İLE GETİRİLMEK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLERİ HALK MI AYDINLAR VE YÖNETİCİLER Mİ İSTEMİŞLERDİR? BU DEĞİŞİKLİKLERE NİÇİN İHTİYAÇ DUYULMUŞTUR?

Tanzimat Fermanı ile getirilmek istenen yenilikler devlet yöneticileri tarafından devletin varlığını sürdürebilmesi ve devletin eski gücüne tekrar kavuşması amacıyla yaptırılmıştır.

SORU: 19.YÜZYIL TANZİMAT DÖNEMİNDE İSTANBUL’DA SÜRDÜRÜLEN İKİ FARKLI YAŞAMI KARŞILAŞTIRINIZ?SONUÇLARI İFADE EDİNİZ.

Tanzimat döneminde Beyoğlu eskiden beri gayr-ı Müslimlerin (Hristiyan ve Yahudiler)zorunlu ikamet yeri olarak Batılı yaşamı sürdüren ve Batı’dan gelen yeniliklerin görüldüğü ilk yer olma özelliğine sahiptir.19.yüzyılda Beyoğlu’nda Batı mimarisiyle yapılan binalar bulunmakta eğlence ve Avrupai bir yaşamın ön planda olduğu dini kaygılardan uzak bir hayat sürülmüştür.

 İstanbul’un en eski yerleşim yeri olan Surlar içindeki İstanbul ise Osmanlı geleneksel sosyal yaşam yapısını koruyan  Doğu-İslam kültürünün hakim olduğu  merkez konumundadır.

SORU: “Turfanda mı Turfa mı?” romanından hareketle Tanzimat Dönemi eserlerinin yazılış amacı nedir?

Tanzimat dönemi eserlerinde “Sanat halk içindir.” Anlayışıyla halkı eğitme, bilgilendirme amacı vardır.Bu dönemde edebiyat amaç değil araç olarak görülmüştür.

SORU: TANZİMAT DÖNEMİNDE YAYIMLANAN GAZETELER VE BU GAZETELERİN ÖZELLİKLERİ  NELERDİR?

TANZİMAT DÖNEMİNDE ÇIKARILAN GAZETELER

I-TAKVİM-İ VEKÂYİ ( 1831)

            Toplumlarda gazetenin iki önemli görevi vardır. İktidarın bildirdiklerini halka iletmek ve halkı siyasi güncel olaylar hakkında bilgilendirmek. 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldıran ve devlet yönetiminde reform hareketlerine girişen II. Mahmut'un bu gelişmelere paralel olarak 1831 de Takvim-i Vekayinin Osmanlıca ilk resmi gazete sıfatı ile çıkması tesadüf olamaz. 1830 yıllar II.Mahmut'un iktidarı merkezleştirmeyi amaçladığı bir dönemdir. Padişah, reformlarının gerçekleşmesinde siyasi basın gücünün farkındadır. Yurt içinde kamuoyu oluşturmayı hedeflediği kadar imparatorluktaki reform ve değişileri batı dünyasına duyurma arzusu içinde Arapça, Ermenice,Farsça, Fransızca, ve Rumca baskılarıda yayımlanmıştır. Ayrıca Mısır 'da Kavalalı Mehmet Ali  Paşa'nın  teşebbüsü ile 1831 de Takvim-i Mısriyye yayımlanmıştır. Osmanlı Devletine karşı etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Takvim-i Vakayi haftalık olarak yayınlanan bir gazetedir. Resmi ilanların yanı sıra iç ve dış gelişmelere ilişkin haberler yer almaktaydı.  Resmi bir gazete olmasından dolayı makale içerikleri devletin görüşleri doğrultusundaydı. 1860'tan sonra sadece resmi duyurular ve kabul edilen yasa metinleri yayınlanır oldu. II.Abdülhamit devrinin büyük bir kısmında yayınlanmasına karşın, 1878 yılından 1891 yılına kadar yayınlanmadı. 1892 de yeniden yayın hayatı durdu. 1908 de Jön Türk İhtilali sırasında yeniden yayınlandı.  Türkiye Cumhuriyeti döneminde onun yerini Resmi Gazete almıştır.

II-CERİDE-İ HAVADİS( 1840)

            Ceride-İ Havadis, Türk basın tarihinin ilk özel türkçe gazetesi olarak kabul edilir ancak devletten yardım alması yarı resmi bir yapı doğurmuştur. William Churchill adında bir ingiliz tarafından 1840 yılında çıkarılmaya başlanmıştır. sadece haber içerikli olan gazete ilk yayınlandığı günlerde hiç ilgi görmemiş, ilk üç sayı bedava dağıtılmıştır. gazete haftalık olarak çıkarılmaya başlanmış ardından on günde bir çıkarılması kararlaştırılmıştır. ardından William Churchill siyasi nüfuz kullanarak devletten ayda 2500 kuruşluk yardım almayı başarmıştır. gazetede, dış ülkelerden muhabirleri vasıtasıyla dış haberlere yer verilmiştir. bu özelliği nedeniyle gazete seçkin zümre tarafından takip edilmiştir. gazeteye iskenderiye’den haber gönderen bir muhabir türk basın tarihinin ilk muhabiri sayılmaktadır. Gazetenin diğer bir özelliği ilanlara yer vermesidir. ilk ölüm ilanları bu gazetede yer almıştır. 1854 Kırım savaşına, gazete savaş muhabirlerini göndermiştir, gazete 1864 yılında 1212 sayıyı geride bırakarak kapanmıştır.

III- TERCÜMAN-I AHVAL(1860)

            Tercüman-ı Ahval, İstanbul'da 1860-1866 arasında yayımlanan ilk özel Türkçe gazetedir. Bu gazete hem gazetecilik hem de edebiyat yönünden tam bir dönüm noktası olmuştur. Sosyal ve siyasal olayların yoğunluk arz ettiği halk tarafından merak ve heyecanla izlenen olaylar bu gazetede yayınlanmıştır. Bir övgü gazetesi değil , düşünce ve tartışma gazetesi olmuş,fertlerin düşünce ve kanatlarını açığa vurulmasına katkı sağlamış, imtiyazlı baş yazı geleneği ilk bu gazetede başlamış, tefrika ve tartışmalar, haberi ön plana çıkaran araştırmalar, eğitim sisteminin aksaklıkları ve siyasi eleştiri örnekleri yine ilk bu gazetede yer almıştır 22 Ekim 1860'ta Agah Efendi tarafından çıkarıldı. Önceleri pazar günleri çıkan gazete 22 Nisan 1861'deki 25. sayısıyla birlikte haftada üç gün yayımlanmaya başladı. Gazete zamanla Ceride-i Havadis gazetesiyle rekabet edebilmek için yayınını beş güne çıkardı. Bahçekapı'da bir matbaada basılan gazete, matbaanın altındaki bir tütüncü dükkanından satılıyordu.

            Şinasi, Ahmed Vefik Paşa, Ziya Paşa, Refik Bey'in sık sık bu gazetede yazıları yer aldı. Bu yazılarda Osmanlı toplumunun geri kalma nedenleri ve ülkede olup bitenler tartışılıyordu. Ayrıca edebi eserlerin de yayımlandığı gazetede, batılı anlamda ilk Türkçe oyun olan Şinasi'nin Şair Evlenmesi de (1860) dizi olarak yayınlamıştı.

            Gazete, Ziya Paşa'nın kaleme aldığı sanılan ve eğitim sistemine sert eleştirilerde bulunan bir yazı yüzünden Mayıs 1861'de iki hafta süreyle kapatıldı. Bu olay Türk basınında yayın durdurmanın ilk örneği oldu. 792 sayı yayımlanan Tercüman-ı Ahval 11 Mart 1866'da yayınına son verdi

NOT: Mukaddemesi ilk makale özelliği  taşır

IV- TASVİR-İ EFKÂR( 1862)

            Tercüman-ı Ahvalin açtığı yolda çok emek ve titizlikle yayın hayatına giren, daha ileri bir adam atan (Tasvir-i Efkar) olmuştur. Şinasi’nin kalemiyle özgürlük düşüncesini yayması bakımından bu gazetenin Türk basın tarihinde çok önemli bir yeri vardır. O dönemin en özlü ve kültürlü yazıları onun kaleminden çıkmıştır

            İlk sayıdaki giriş bölümünde gazetenin amacının haber ulaştırmak, halkın kendi yaraları düşünmeyi, kendi sorunları üzerinde durmayı, öğretmek olduğu belirtilmiş bulunmaktadır. padişahın tahta çıkış ve doğum günlerinde övgüler koymayı reddeden Şinasi parlamenter sistemi savunmuş, bu konuyla ilgili olarak Avrupa Basınından çeviriler yayınlanmıştır.

            Şinasi’ye göre gazete ilimin ve eğitimin gelişmesi sorunları ele alacak ve halkın anlayacağı dille yayınlanacaktır. bu amaçla yayın ve eğitimle ilgili haberlere önem vermiş, hatta bunlarla ilgili ilanları parasız basmıştır.Tasvir-i Efkar haftada iki gün çıkıyordu. Gazete iç ve dış haberler için ayrı ayrı sütunlar ayırmış ve bunlar ‘’Havadis-i Dahiliye ve ‘’Havadis-i Hariciye’’ diye süslü başlıklarla verilmiştir. Şinasi, kamuoyu, düşünce özgürlüğü gibi konularda uyarıcı başyazılar yazıyordu.

            .Gazeteyi üç yıla yakın bir süre Şinasi çıkardı.O sıralarda bir arkadaşının tutuklanmasından tedirgin olan Şinasi,1865 İlk baharında Paris’e kaçtı.Fazıl Mustafa Paşanın kendisini bu yolda desteklemiş olduğu öne sürülür.

            Şinasi’nin ayrılışından sonra gazetenin başına Namık Kemalin geçtiğini görüyoruz. Şinasi’nin etkisi altında kalan Namık Kemal daha 25 yaşında iken başyazı yazmaya başladı. Yazılarında özgürlük konularına değiniyor ve aydın çevrelerde geniş yankılar uyandırıyordu. 1867de çıkan ‘’Şark meşalesi ‘’ başlıklı bir yazı dizisi üzerine Namık Kemal in gazeteciliği yasak değildi. Bunun üzerine Namık Kemal de Avrupa ya kaçtı ve gazetenin yönetimi Recaizade Mahmut Ekrem'e kaldı. . Tasvir-i Efkar 835 sayı yayınlanmıştır.Tasviri Efkarın eğitim ve edebiyat alanlarında yepyeni bir yaklaşım oluşturduğu da kabul edilir. Halk dilini ön plana çıkarması, sade anlatım ve keskin fikirli stili, gazetesine izin için yaptığı başvurusundaki olabildiğince Türkçe anlatım ilgisine sadık kaldığını gösterir. Okuyucu mektuplarına ve fikirlerine sütunlarını açmıştır. Arap harfleriyle dizgiyi kolaylaştırmak için dizgi kasasındaki harf sayısını 112 ye indirmiştir.

V-AYİNE-İ VATAN (1866)

            Ayine-i Vatan,Eğribozlu Mehmed Arif Bey’in gazetesi 1866’da çıkmıştır.İlk resimli gazetedir. Kapatıldıktan sonra İstanbul adıyla yeniden çıkmıştır.

VI- MUHBİR GAZETESİ (1866)

            Kurucusu Ali Suavi’dir..Hükümeti sert bir dille eleştirdiğindinden gazete kapanmıştır. Yurt dışında çıkan bu muhalif basının ekseriyeti Türkçe olmakla birlikte; Fransızca, Arapça, Almanca, İngilizce ve hatta İbranice olarak yayın yapıyordu. Bu gazetelerin en eskisi, Ali Süavi’nin Avrupa’ya kaçmasından sonra Londra’da yayınlamaya başladığı Muhbir’dir. Fransızca ve İngilizce ekler de veren Muhbir, Mustafa Fazıl Paşanın maddi desteğiyle 1867-1868 yıllarında 50 sayı kadar yayınlandı. Muhbir’den sonra Yeni Osmanlıların yayın organı olan Hürriyet, Ziya Paşa ve Namık Kemal tarafından 1868-1869 yıllarında Londra’da seksen dokuz sayı çıkarıldı. Ali Süavi’nin, Sadrazam Ali Paşa hakkındaki bir yazısı üzerine, İngiltere adliyesi tarafından takibata uğrayınca, 1870 yılında Cenevre’de Ziya Paşa tarafından on bir sayı olarak çıkarıldı. Altmış üçüncü sayıdan itibaren Namık Kemal gazeteden ayrıldı ve 1869’da yurda döndü. Ziya Paşa ise 1871’de döndü. Ali Süavi, Mustafa Fazıl Paşanın verdiği para ile Paris’te Ulum adlı bir gazete çıkarmaya başladı. İnkılap fikirlerini yayan ilk gazetedir

VII-TERAKKİ GAZETESİ (1868)

            Terakki, 1868’de Ali Raşid ve Filip Efendi’lerin çıkarttığı gazetenin bir hususiyeti haftada bir kadınlara mahsus bir gazete çıkarmasıdır. Yine haftalık mizah nüshası da vardır.

VIII-MÜMEYYİZ GAZETESİ (1869)

            Mümeyyiz,1869’da çıkan gazetenin sahibi Sıtkı Efendi’dir. En büyük meziyeti çocuklar ait bir nüshasının olmasıdır.hafta içi 5 gün yayımlanan bir gazete idi. İlk sayısı Çarşamba’ya denk düşmesine rağmen geri kalan baskıları gazetenin Cuma günkü baskılarının yanında ve aynı ismi, Mümeyyiz ismini taşıyan, yanında ise “çocuklar için gazetedir” yazısı bulunan bir ilave olarak Mümeyyiz, dönemin Süpyan Mektepleri’nde (ilkokul) verilen eğitime ek olarak çocuklara, daha çağdaş daha Batılı eğitimle destek vermeyi ve bu yolla uzun vadede de olsa Türk toplumunun daha eğitimli ve daha çağdaş bir konuma gelmesi hatta Batılı ülkelere karşı yitirdiği eski itibarını ve gücünü yakalaması için çözüm üretmeyi hedeflemişti.

IX-İBRET GAZETESİ (1870)

            1870 yılında yayın hayatı başlayan gazetenin adı iki yıllık çalkantılı bir dönem geçirdikten sonra Ahmet Mithat Efendi tarafından “kiralanır” ve 1872’den başlayarak Namık Kemal, Ebüzziya Tevfik gibi ünlü adların bulunduğu kadrosuyla çıkmaya başlar. Başyazarı Namık Kemal’dir. Özellikle Namık Kemal’in yazıları nedeniyle ilgi gören gazete, yine Namık kemal yüzünden 1873’de kapatılır. Sebebi de yazarın “Vatan Yahut Silistire” adlı oyunudur. Oyunu beğenen ve tezahüratlarla İbret gazetesi önünde toplanan halkın heyecanı Osmanyı Sarayını ayağa kaldırınca gazete 1873 yılı Nisan ayında kapatılır. Ebüzziye Tevfik ile Ahmet Mithat Efendi Rodos adasına gönderilir. Gazete ancak 132 sayı yayınlanabilmiştir. Namık Kemal bu gazetede, özgürlükçü fikirleri savunmuş, basının işlevlerini ve önemini vurgulamıştır.

X-MUSAVVER GAZETESİ (1872)

            Musavver,1872’de çıktı. En önemli özelliği tercümelere yer vermesi ve Fotoğraflı olarak yayımlanan ilk gazete olmasıdır.

XI-TERCÜMAN-I HAKİKAT( 1878)

            II. Abdülhamid döneminde yayımlanan en önemli gazete,1878’de çıkmaya başlayan Tercüman-ı Hakikat Gazetesi, Ahmed Mithad Efendinin başarılı kalemi ile ve hükumeti tenkid etmeyen büyüklere şantaj, sansasyon özelliğinde olmayan ciddi haberciliğiyle bu devrin en uzun ömürlü ve itibarlı gazetesi oldu. Daha sonraki senelerde Ahmet Midhat Efendinin damadı Muallim Naci’nin idare ettiği bir edebi ilave verdi. Bu son derece ciddi ve terbiyevi bir edebiyat mecmuasıydı. Çocuklar için haftalık ilaveler verdi. Bu gazetede telif romanlar tefrika edildiği gibi, batı klasikleri de veriliyordu. Midhat Efendi bu arada 150’den fazla roman ve ilmi kitap yayınladı. Kitaplar, çekici ve akılcı bir üsluba sahib olduğundan, okutucu ve öğreticiydi. On dört ciltlik Avrupa Tarihi, üç ciltlik Dünya Tarihi serileri, o devirde halk tarafından merakla okundu.

            Ayrıca, Tercüman-ı Hakikat gazetesi tarafından açılan yardım kampanyası Osmanlı hükûmetinin yaptığı yardımların paralelinde olarak, İstanbul’da yayımlanan ve Ertuğrul’un battığını ilk kez Bahriye bakanı da dahil kamuoyuna duyuran Tercüman-ı Hakikat gazetesi tarafından da şehit ailelerine ve yetimlerine yardım toplanmaya başlanmıştı. Bu gazete gericiliğe ve tutuculuğa savaş açmıştır. Daha sonraları Ağaoğlu Ahmet’inde sert yazılar yazdığı gazete , devamlı suretle ittihatçılarla yapılan tartışmaların yayın aracı olmuştur. Balkan Harbi’nden sonra Ahmet Mithat’ın ölümü üzerine gazete Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar yayınlarını sürdütmüş daha sonra kapanmıştır.

XII-MİZAN GAZETESİ (1886)

          Mizan Gazetesi : 21 Ağustos 1886’da haftalık mizan gazetesi çıkarılmıştır. bu gazeteyi Mizancı Murat adıyla anılan Murat bey çıkarmıştır. Gazetede iç ve dış politika konularına , ekonomi eğitim , maliye ile ilgili çeşili problemlerin çözümüne yer verilmiştir.Mizan Gazetesi 1897’de  kapatılmıştır. 

Not: tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Mizan gazeteleri halkın okuma alışkanlığının artmasında etkili olmuşlardır.

XIII-İKDAM GAZETESİ  (1894)

             Ahmet Cevdet tarafından İstanbul’da çıkarılan günlük gazete. Yazarları Bâbanzade İsmail Hakkı, Abdullah Zühtü, Ahmet Rasim idi. 24 Temmuz günü Hüseyin Cahit’te onlara katılmıştır. Abdülhamid döneminde birkaç defa kapatılmıştır. Ahmed Cevdet (Oran) kurduğu bu gazeteyi “siyasi Türk Gazetesi” olarak nitelemiştir

            Sonuç olarak baktığımızda, Tanzimat ile birlikte Batı ya ait pek çok edebi tür edebiyatımıza başarıyla uyarlanmıştır. Günümüzdeki yayınlanan pek çok yayın çeşidinin temelleri bu dönemde atılmıştır. Yukarıda belirtilen gazetenin dışında pek çok gazete bu dönemde yayınlanmış halkı bilgilendirme görevini başarıyla yapmıştır. Bu dönemde dikkat çeken bir başka önemli konu 1860 ta Türk basınının devlet ve hükümete karşı tavır alması,diğer dillerde yayınlanan gazetelerinde devletin birlik ve bütünlüğünü bozucu yayınlar yapması üzerine devlet bazı tedbirler almıştır.1864 te Matbuat Nizamnamesi düzenlenmiştir. Nizamname ile daha önce kurulmuş olan Babıali Tercüme odası, Matbuat müdürlüğü gibi kurumlara yeni görevler veriliyordu. Bunlar; siyasi nitelikteki yayınlara ruhsat vermek, yayınların içeriğini kontrol etmek, gazetelere verilecek resmi ilanları düzenlemek, Avrupa'da ülke aleyhi yayınlar yapan mecmuaların ülke içine girmesine engel olmak,aykırı davrananlara para ve hapis cezası uygulamak. Böylece devlet başta padişah ve diğer mensuplarını koruma altına almış oluyordu. Bu durum 1909 a kadar devam etmiştir.

SORU: TANZİMAT DÖNEMİNDE GAZETECİLİĞE NİÇİN ÖNEM VERİLMİŞTİR?

 

 




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.