SÖĞÜTLÜ ALİ
Sakarya’da savaş, iyice kızışmıştı. Vuruşa vuruşa
birer güneş gibi sönen Mehmetçiklerin yerini, yeni
Mehmetçikler alıyordu. Top sesleri, davulların gümbürtüsü
gibi sanki geleceğin zaferini ilan ediyordu. Bir
akşam üzeri, Sakarya vadisine karanlık çökerken yola
çıkmışlardı. Kadınlar, Mehmetçiklere kağnılarla
mermi taşıyorlardı. Bir kağnının üstünde, mermi sandıkları
arasında Ali vardı.
Birden, nal sesleri duyuldu. Ali seslendi:
— Bacılar! Kağnıları çalılıklara çekiniz.
Ali, tüfeğini doğrulttu. Daha gerekli hazırlıklar yapılmadan
atlılar, kağnıların yanına vardılar. Bu, bir
Türk müfrezesi idi. Başlarındaki kumandan, kadınların
yürüyüp delikanlının kağnıda oturduğunu görünce
üzüldü. Ali’ye dönerek gürledi:
1
— Senin adın nedir?
— Ali.
— İşin nedir?
— Cepheye giden ekiplere kolculuk etmek.
Kumandan, şimdi daha hiddetli ve haşindi:
— Bu, ne biçim kolculuktur? Arabada oturmuşsun,
bunca kadın, çoluk çocuk yayan yürür. Sen, cepheye
mi gidersin, yoksa düğüne mi?
Ali, kumandanın gürleyen sözleri karşısında ürperdi.
“Ben, bacağını Çanakkale’de vermiş bir gaziyim.”
demeye dili varmadı. Yüzbinlerce şehit kanıyla
sulanmış Çanakkale toprağında bıraktığı bacağın ne
önemi vardı? Kumandan, doğru söylüyordu. Er oğlu
er olan Türk delikanlısı, kadınları yürütüp kendisi oturamazdı.
Üzüldü:
— Bağışlayın kumandanım, dedi. Kadınlara seslendi:
— Ayşe Bacı, bacılar! Acele geliniz. Arabadan inmem
gerekiyor.
Kadınlar koştular. Ali’yi, külçe gibi arabadan
indirdiler. Bacağı kopuk bu delikanlı yürüyemiyordu.
Kumandanın yanında bulunan bir subay, söze
karıştı:
— Kumandanım! Bu genç, ünlü Söğütlü
Ali’dir. Balkan şehitlerinden Memduh Çavuş’un
oğludur. Mustafa Kemal Paşa’nın yanında savaşmıştır.
Çanakkale Savaşları’nda bir bacağını vermiş
gazilerimizdendir. 2
Ortalığı bir sessizlik kapladı. Kumandan,
atından indi. Söğütlü Ali’yi bağrına bastı:
— Yiğit evladım benim! Yüce ruhlu gazim!
Daha fazla duramadı. Atlara bindiler ve dörtnala
uzaklaştılar.
Ali, ekibin başında seke seke cepheye vardı.
Sonra Söğüt’e döndü. Cepheye yeniden erzak
hazırlanırken ellerini gökyüzüne kaldırdı:
— Sen bana güç ver Allah’ım! Ali kulun, vatan
borcunu ödesin, diye yalvardı.
Acar TUNCER
Söğütlü Ali Sakarya Yollarında
(Düzenleme yapılmıştır.)
www.dersturkce.com
2024