ANKARANIN 50 YIL ÖNCEKİ HALİYLE İLGİLİ BİLGİ VE RESİM 2023-2024




ANKARANIN 50 YIL ÖNCEKİ HALİYLE İLGİLİ BİLGİ VE RESİM



Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 10774

Ankaranın 50 yıl önceki hali hakkında bilgiler 


Ankaranın 50 yıl önceki hali hakkında bilgiler.png
Ankara 13 Ekim 1923 tarihinde başkent olmuştu Aradan 77 yıl geçti Ankara’nın başkent oluşunun ilginç yönlerinden biri de bu olayın çok daha önceden Müştâk Baba adlı bir mutasavvıf şair tarafından sembolik dille müjdelenmesidir Müştâk Baba 1832’de vefat ettiğine göre bu müjdeli şiirini olaydan en azından 91 yıl önce; hatta belki de bir yüzyıl kadar önce yazmış olmalıdır Bu müjde bir yana; daha da eskiye gidilirse; 400 yıl önce 1429/30’da vefat eden Hacı Bayram Velî’nin bir şiirinde sembolik dille inşası açıklanan kentle simgelenen acaba yine Ankara değil midir?

Önce daha yenisinden Müştâk Baba’dan başlayalım Müştâk Baba kimdir?

Müştâk Baba 1759-1832 arasında yaşamış bir sûfî şairdir Adı Muhammed Mustafa’ dır Bitlis’ lidir Soyu Abdülkadir Geylanî vasıtasıyla HzAli’ye dayandırılır Amcası Şems-i Bitlisî tarafından eğitilmiş Hasan Şirvanî tarafından aydınlatılmış; Bağdat’ta Nâkibül-eşraf Hasan Efendi ve İstanbul’da Mesnevihan Hoca Neşet Efendi’den yararlanmıştır Müştâk mahlasını Neşet Efendi takmıştır Avrupa’dan Hindistan’a çok yer gezmiştir Uzun yıllar İstanbul’da Eyüp Selâmi Efendi dergâhında kalmış ve IIMahmud’un has nedimi olmuştur Eğitime ve bilime çok değer verir Arapça ve Farsça bilir Döneminin seçkin kültürlü insanları arasındadır Vahdet-i vücud anlayışıyla Hakk’ı insanda arar Mevlânâ hayranıdır Edebî yönü ve hitabeti güçlüdür Aruzla yazdığı şiirlerinde sembolik dil kullanmayı sever Musikî eğitimini Şirvani’den almıştır İcralara udu ve sesiyle katılacak kadar musikiye aşinadır Bu niteliği dolayısıyla postnişin olduğu Kadirîye içinde musikî ve semaya özel önem veren Müştâkiye şubesi kendi ekolü olarak kurulmuşturMüştâk Baba 1832 yılında Bitlis’i ziyarete giderken konakladığı Muş’ta düşmanları tarafından 75 yaşındayken öldürülür Şiirlerini kapsayan divanı ölümünden sonra 1847 yılında basılmıştırYayınlanmamış başka eserleri de vardır

İşte bu Müştâk Baba Ankara’da Hacı Bayram Velî’nin türbesini ziyaret ettiği sırada gelen ilhamla ileride Ankara’nın başkent olacağını keşfeder Velîlerin böylesi özelliklerine tasavvufta keşif ve keramet denirMüştâk Baba bu keşfini tasavvuf şiirinde istihraç yani bir şeyin içinden başka bir şey çıkararak geleceğe ait bir olayı üstü kapalı olarak bildirme yöntemi ile aruzun az kullanılan bir vezni ile şiire döker Divan-i Müştâk Baba adıyla 1847’de yayınlanan divanının 29 sayfasında yer alan 73 numaralı Ankara’nın başkent olacağını sembolik dille açıklayan beş beyitlik şiiri şöyledir

mef û l ü / fâ i lâ tün / mef û lü / fâ i lâ tün 

1 Me’vâ-yı nâzeninde kim elf olursa efser
Lâ-büdd olur o me’vâ İslambol ile hem-ser

2 Nun vel kalem başından alınsa nun-i Yunus
Aldıkta harf-i diger olur bu remz azhar

3 Miftah-ı Sûre-i Kaf serhaddi kaf ta kaf
Munzam olunmak ister ra-yı Resûl Peygamber

4 Hay huy ile ahir maksud oldu zahir
Beyt-i veliyy-ül-ekrem el-hâc iyd-i ekber

5 Ey pâdişah-ı fahham sultan Hacî Bayram
Ruhan ister ikrâm Müştâk abd-i çâker 



Müştâk Baba Divanı’nın mevcut nüshalarında bazı küçük farklar vardır Örnek olarak; 1beyitte Me’vâ yerine Mah (ay); 2 Beyitte Nun vel-kalem yerine Nun-u kalem ve Olunmak yerine Alınmak; beyitte Ruhan yerine Rûhâni ve abd-i çaker yerine abd-i ahkar gibi Ayrıca şiirin 3beyitindeki ilk mısrada bir hece eksik olduğu ve sanki “kaf ta kâf” olması gerektiği; 4beyitte her iki mısrada ve 5 beyitte son mısrada vezin bozukluğu olduğu söylenebilir Ancak hataları Müştâk Baba’ ya yüklemek yerine benzerlerinde görüldüğü üzere divanın basımı sırasında el yazısından aktarma işlemi veya dizgide mürettip yanlışları olabileceğini düşünmek belki de daha doğru olur 

Müştâk Baba’nın sembolik dille yazmış olduğu bu şiirdeki sembol kelimeler ve anahtar kavramlar çözümlendiğinde o zamanki başkent İstanbul'un yerine ileride kurulacak Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti olacak şehrin adı olarak Ankara ortaya çıkmakta ve Ankara’nın başkent olacağı tarih Hicrî takvime göre takriben bulunmaktadır Yeni başkent olacak şehrin adı ilk bakışta sanki anlamsızmış gibi mısraların arasına serpiştirilmiş harflerin birleştirilmesiyle şöyle ortaya çıkar:



Efser’den Türkçe “A” harfi karşığı (elif) A
Nun’dan Türkçe “N” harfi karşılığı (nun) N
Kaf’dan Türkçe “K” harfi karşılığı (kaf) K
Resûl’den Türkçe “R” harfi karşılığı (rı) R
Hay’dan (ismin “e a” hâli karşılığı) (he) H (A)

ANKARA


Ankara adı Arap harfleri ile Osmanlıca yazılışında açık şekilde okunmaktadır

Müştâk Baba şiirindeki ilk mısrada Ankara’nın başkent olacağı yılı belirten sembolleri elf ve efser kelimeleri ile vurgular Bu iki kelimenin ve harflerinin analizi Arap alfabesi ile önemli olaylara tarih düşürme yöntemi olan Ebced hesabına göre şöyledir:

elf1000
e (Elif) 1
f (Fe)80
s (Sin) 60
r (Rı) 200
elf (1000) + efsr (341) 1341



Müştâk Baba’nın şiirinde verdiği elf ve efser kelimelerine göre Ebced hesabıyla çıkan tarih Hicrî 1341’dirAnkara’nın başkent olduğu dönemde Gregoryen esaslı Milâdî takvim veya eski dille tarih-i efrencî henüz yürürlüğe girmemiştir Daha sonra 1 Ocak 1926’da yürürlüğe girecektir O dönemde idarî işlerde 1 Mart 1333 (1917) tarihinde uygulamaya konulan Rûmî (Mâlî) takvim dinî işlerde Hicrî takvim geçerlidir 

Ankara Rûmî 13 Teşrinevvel 1339 Cumartesi başkent olmuştur Rûmî ve Milâdî takvimlerin yılları arasında 1917’den itibaren 584 yıl fark olduğu; ayların ve günlerin aynı olduğu kabulüne göre Ankara’nın başkent olduğu tarih Milâdî 13 Ekim 1923 Cumartesi gününe tekabül eder Hicrî ve Rumî takvimlerin yılları arasında o yıllarda Rûmî takvime göre yılın ilk yarısında 2 yıl son yarısında 3 yıl fark vardır Yani Rûmî 1339 yılının başı Hicrî 1341 yılına tekabül eder; ancak 13 Ağustos 1339’ da Hicrî 1341 yılı biterek Hicrî 1342 yılı başlar Yani Ankara'’ın başkent oluşu Hicrî 2 Rebiyülevvel 1342 Cumartesi günüdür

Görüldüğü gibi Müştâk Baba’nın Ebcedle verdiği 1341 yılının 12 ayı Zilhicce ile Ankara’nın başkent olduğu 1342 yılının 3ayı Rebiyülevvel arasında takriben iki aylık bir zaman farkı vardır Acaba böyle bir hata gerçekten var mıdır? Yoksa daha sonra 1333’de kabul edilen Hicrî ve Rumî yıllar arasındaki hesap yönteminden meydana gelen farktan dolayı mı zâhiren hata gibi görünmektedir?

Burada önemli bir ipucu şiirindeki 4 mısrada kullanmış olduğu “iyd-i ekber” terimidir Iyd (îd)-i ekber bayramlar arefe günü ile başladığından arefesi Cuma’ ya rastlayan Kurban Bayramı’na denir Nitekim Kurban Bayramı’nın arefesi Cuma’ya rastladığı takdirde arefesi Arafat’ta geçirilen hacca da hacc-ı ekber denir Bayramın iyd-i ekber olması için arefenin Cuma; bayramın ilk gününün Cumartesi olması gerekir

Bazı yorumcular Müştâk Baba’nın bu kavramı kullanarak Ankara’nın başkent olacağı yıl Kurban Bayramı’nın Cuma’ya rastlayacağını vurguladığını ileri sürerler Müştâk Baba’nın daha ileride tarihsel yıl bazında böyle bir fark çıkacağını tahmin ettiği için Ankara’nın başkent olacağı yıl Kurban Bayramı’nın iyd-i ekber olacağını belirttiğini söylerler Halbuki Ankara’nın başkent olduğu gerek 1342 (veya gerekse 1341) yılında iyd-i ekber olmamıştır O yıl Kurban Bayramı daha önceki bir tarihe 24 Temmuz 1923 Salı’ya rastlamıştır ve arefesi Pazartesidir Zaten o yıllarda iyd-i ekber sadece 1337 ve 1345 yıllarında olmuştur Bunun için şiirdeki iyd-i ekberin takvimsel anlamından daha farklı sembolik yorumunun olması gerektir 

İlk yorum Ankara’nın başkent oluşunun ilânı gerçekten Cumartesi’ye yani arefesi Cuma’ya rastladığına göre o gün aslında Kurban Bayramı olmasa bile Müştâk Baba’nın iyd-i ekber terimini sembolik anlamda kullanarak Ankara’nın başkent olacağı günü ülke için büyük bayram sayabileceğidir İkinci yorum Müştâk Baba’nın Hacı Bayram Veli türbesini 1832’de veya daha eski bir tarihte ziyaret etmiş olduğu günün gerçekten iyd-i ekbere tesadüf etmesidir Üçüncü yorum Hacı Bayram Veli’nin velâyetteki kutsal kimliğinden yararlanarak Müştâk Baba’nın ziyaret ettiği gün aslında iyd-i ekber olmasa bile bu önemli günü kendi açısından büyük bayram kabul etmiş olmasıdır 

Bunların içinde en gerçekçi görüneni birinci yorum yani Müştâk Baba’nın ileride Ankara’nın başkent oluşunu bir büyük bayram olarak değerlendirmesidir Ama diğerleri de üst üste gelmiş olabilir Bütün bu yorumlara rağmen Müştâk Baba’nın Ebcedle verdiği 1341 ile Ankara’nın başkent olduğu tarih arasında sadece iki ay kadar gizemi şimdilik çözümlenemeyen bir hata varmış gibi görünmesi çok ilginçtir

Müştâk Baba’nın şiirinde kimilerine göre daha derin yorumlar da vardır Örneğin “Miftah-ı Sûre-i Kaf” la başlayan mısrada “Mim” ve “Kaf” yani “M” ile “K” harfleri ile Mustafa Kemal’in; “Hay huy” la da İstiklâl Savaşı’nın açıklandığı söylenir 

ALINTI




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCELcasibom girişcasibomgrandpashabet giriş
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.