ANLATIM BOZUKLUKLARI
ü Her cümle belli bir düşünceyi, duyguyu aktarmak için kurulur. Bu cümlenin, ifade edeceği anlamı açık ve anlaşılır bir biçimde ortaya koyması gerekir. Ayrıca mümkün olduğunca gereksiz unsurlardan arındırılmış olmalıdır. İşte bu özelliği göstermeyen cümleler, anlatım bakımından bozuktur.
ü Biz, düşüncelerimizi en güzel şekilde cümlelerle dile getiririz. Kurduğumuz cümlelerin kusursuz olması, başarılı bir anlatımın gerçekleşmesini sağlar. Özellikle yazılı anlatımda cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun kurulmalı- anlam açık olmalıdır.
ü Kurduğumuz cümleler birden çok anlama geliyorsa, bu cümleleri okuyan kişi, ne demek istediğimizi anlayamaz. Biz de karşımızdakine düşüncemizi iletememiş oluruz. Yine, cümlede gereksiz bir kelimenin kullanılması ya da cümlenin anlamına uygun kelimelerin seçilmeyişi de anlatım bozukluğuna sebep olur.
A. Anlama dayalı bozukluklar
1-Gereksiz Sözcük ve Ek Kullanımı:
İyi bir cümlede yeterli sayıda sözcük kullanılır. Başka bir deyişle gereksiz sözcüklere yer verilmez. Çünkü gereksiz sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım bozukluğu yaratır.
ÖRNEK SORU ÇÖZÜMÜ:
cümlesinde “eleştirip” sözcüğünün verdiği anlamla “tenkit etmek” sözcüğünün verdiği anlam aynıdır. Öyleyse bu cümlede “eleştirip” sözü gereksizdir. Cümleden çıkarılmalıdır.
Bu anlatım bozukluğu şu şekillerde olabilir:
a. Eş ve Yakın Anlamlı Sözcüklerin Aynı Cümle İçinde Kullanılması:
Örnek:
(Atatürk’ün yaptığı devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.)
(Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranışlarında bir gariplik yoktu.)
b. Yardımcı Eylemlerin Gereksiz Kullanılması:
“Et, ol” yardımcı eylemlerinin yerini ad ve ad soylu sözcüklere gelen herhangi bir yapım eki tutuyorsa, ya da bunlar cümleden çıkarıldığında, bir anlam değişimi veya daralması olmuyorsa, yardımcı eylemlerin kullanılması gereksizdir.
Örnek:
c. Gereksiz Ek Kullanımı:
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK:
cümlesinde “nedeni” sözcüğü bir olayın sebebini anlatıyor. Ayrıca “olmamdandır” sözündeki “-dan” eki de neden anlamı veren bir ektir. İkisinin bir arada bulunması cümlenin anlatımını bozmuştur. Cümle,
“Onun beni sevmemesinin nedeni, fikirlerini benimsememiş olmamdır.”
Örnek:
2-Yanlış Anlamda Kullanılan Sözcükler:
Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa, anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Ayrıca kimi durumlarda cümlenin anlamıyla, o cümlenin içinde yer alan bir sözcük anlamaca uyuşmaz, çelişir. Sözcük yanlış anlamda kullanıldığı için de anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK:
cümlesindeki “uygunluk” sözü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü burada “uyum” sözü kullanılmalıdır.
Örnek:
Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar sergiliyordu. (Güzelliğinin farkında olduğunu gösteren davranışlar sergiliyordu.)
Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol. (Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.)
Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar sağlamaktadır. (Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar vermektedir.)
3-Yanlış Yerde Kullanılan Sözcükler:
Bir cümlede her sözcüğün yerli yerinde, başka bir deyişle her sözcüğün kullanılması gereken yerde olması gerekir. Cümle içindeki bir tek sözcüğün bile yerini değiştirmek farklı anlamlar, farklı yorumlar ve yargılar oluşturur. Kimi zaman da mantıksal tutarsızlıklara yol açar.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK:
Cümlesinde “yeni” sözünün yeri anlatımda bozukluğa yol açmıştır. Çünkü burada söylenmek istenen, elbisenin yeniliği değil, giymenin yeni yapıldığıdır. Öyleyse cümle;
Örnek:
" Ülkemizin ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış belli bölgelerine kalkınmada öncelik tanınacak."
" Kızılay’ın Ankara’da yapılan yeni binası görkemli olacak."
" Okulu bitirince doğduğu kasabada doktor olarak çalışmaya başladı."
4-Anlamca Çelişen Sözcükler:
Anlamca, cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Cümlenin anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK:
cümlesinde "aşağı yukarı" olasılık bildirir; fakat "tam" kelimesi ise kesinlik bildirir. Bu iki kelimenin bir cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. Öyleyse cümle;
" Onunla aramızda tam üç yaş vardı. " şeklinde olmalıdır.
Örnek:
5-Mantısal Tutarsızlık:
Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK:
cümlesinde “bırakın” sözcüğünün cümleye kattığı anlamdan dolayı sanki patates doğramak yemek yapmaktan daha önemliymiş gibi görülüyor. Bu yanlışın düzeltilmesi için cümle,
“Bırakın yemek yapmayı, patates bile doğrayamaz o.”
şeklinde söylenmelidir.
Örnek:
(Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere tanıtmaya çalıştık.)
(Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden olabilir.)
(Son turda atlet, önündeki yarışçıyı bir hamlede geçti.)
6-Deyim ve Atasözü Yanlışları:
Deyim ve atasözleriyle ilgili iki tür yanlışlık yapılabilir:
ü Deyimler ve atasözleri, kalıplaşmış söz gruplarıdır. Bu kalıpların bozulması ve bir sözün yerine eş anlamlısının getirilmesi anlatım bozukluğu yaratır.
ü Bir deyimin ilettiği anlamla, cümlenin taşıdığı anlam arasında bir uyumsuzluğun olması anlatım bozukluğuna neden olur.
ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK :
cümlesinde “kulak kabartmış” yanlış kullanılmıştır. Çünkü “kulak kabartmak” fark ettirmeden dinlemek anlamındadır. Burada “kulak kesilmek” deyiminin kullanılması gerekirdi.
Örnek :
B. Dil Bilgisi Kuralları İle İlgili Anlatım Bozuklukları:
1- Yüklem Yanlışları:
Yüklem Eksikliği:
ü İki farklı yargının tek eylemsiye veya tek yükleme bağlanması, çoğu kez yargılardan birinin eylemsiyle ya da yüklemle uyumsuzluğuna neden olur ve bu durum anlatım bozukluğu yaratır. Bu durumda her farklı yargıyı ayrı bir yan cümleye (eylemsiye) ya da yükleme bağlamak anlatım bozukluğunu ortadan kaldırır.
Örnek:
Yüklem Uyuşmazlığı:
ü Sıralı cümlelerde yüklemlerin kip ve kişi ekleri yönünden uyumlu olmaları gerekir. Bu eklerin uyumsuzluğu anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek :
(Bu konuda seyircilerle biz eleştirmenler bir kez daha ters düştük sanırım.)
ü Cümleler, etkenlik ve edilgenlik yönünden uyumlu olmalıdır.
Örnek:
(Toplantıda hep aynı konu tartışılıyor, saatlerce aynı şeyler konuşuluyordu.)
(Midesinden şikâyeti olanlara fazla kızartma yememelerini tavsiye ediyorlar.)
2-Özne Yanlışları:
ü Sıralı ve bağlı bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan öznenin bütün yüklemlere uyması gerekir. Özne, bu eylemlerden birine uymazsa cümlede özne yüklem uyuşmazlığı ortaya çıkar. Bu tür anlatım bozuklukları, her farklı yargıya ayrı bir özne kullanılmasıyla giderilebilir. Ayrıca özneyle yüklem arasında, kişi yönünden ve tekillik çoğulluk yönünden bir uygunluk da olmalıdır.
Örnek:
(Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya girecek.)
(O resimlerinde pastel renkleri kullanmış, bu nedenle resimleri çok çabuk satılmış.)
3-Nesne Yanlışları:
Nesne-Yüklem Uyuşmazlığı:
Bu uyuşmazlık, bileşik cümlelerde nesnenin, ilk cümlenin yüklemine uymamasından kaynaklanır. Bu bozukluk ikinci cümleye dolaylı tümleç, edat tümleci veya nesne eklenerek giderilebilir.
Örnek:
Nesnelerin Yapısal Uyuşmazlığı:
ü Bir cümlede aynı eklerle türetilen birden çok eylemsi, nesne görevinde kullanılabilir. Bu nesnelerin ekleri farklı kullanılmışsa bunlar arasında yapısal uyumsuzluk oluşur ve bu uyumsuzluk anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek:
4-Tümleç Yanlışları:
Dolaylı Tümleç-Yüklem Yanlışları:
Bileşik cümlelerde ortak olarak kullanılan dolaylı tümlecin, ilk cümlenin yüklemine uyarken ikinci cümlenin yüklemine uymadığı görülebilir. Böylece tümleç-yüklem uyuşmazlığı ile ilgili anlatım bozukluğu ortaya çıkar.
Örnek:
5-Zarf Tümleci-Yüklem Yanlışları:
Bileşik cümlelerde, zarf tümleci ortak olmadığı halde, bütün yüklemler için ortak öğe kabul edilirse, anlatım bozukluğu ortaya çıkar. Bu anlatım bozukluğu, ikinci cümleye bir zarf tümleci ilavesiyle giderilebilir. Bu nedenle bu anlatım bozukluğunun diğer adı, zarf tümleci eksikliğidir.
Örnek:
6-Tamlama Yanlışları:
Ad Tamlaması Yanlışları: Bir ad tamlamasında;
ü Tamlayan ya da tamlanan sözcüklerden birinin eksikliği,
ü Tamlayan veya tamlanan eklerinden birinin kullanılmaması dolayısıyla tamlayan eksikliğinin anlam belirsizliği yaratması, ad tamlamasına ilişkin belli başlı yanlışlıklardır.
Örnek:
(Onun böyle işlerle uğraşmaya ne vakti vardı ne de bunun zamanıdır.)
Sıfat Tamlaması Yanlışları: Sıfat tamlamasına ilişkin yanlışlıklar şu şekilde oluşabilir;
ü “Bir” den büyük sayı sıfatlarıyla kurulan sıfat tamlamalarında adın çoğul eki alması yanlışlık yaratır. Bu tür sıfat tamlamalarında adın tekil kullanılması gerekir.
Örnek:
Toplantıda üç ya da daha çok konuşmacılar söz alacakmış. (Toplantıda üç ya da daha çok konuşmacısöz alacakmış.)
Dışarıda iki insanlar seni soruyordu. (Dışarıda iki insan seni soruyordu.)
ü “Birçok, biraz, herhangi, birkaç, hiçbir, her” gibi belgisiz sıfatların tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, adın tekil kullanılması gerekir.
Örnek :
ü “Her” belgisiz sıfatının tamlayan olduğu sıfat tamlamalarında, yüklemin olumsuz olması anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek :
7-Yapıları Yanlış Olan Sözcükler:
Kimi zaman yapım eklerinin sözcüklere, kurallara uygun olarak seçilmemesinden dolayı, kimi zaman da eklerin yanlış seçilmesi nedeniyle sözcüklerin yapıları bozuk olur. Yanlış yapılandırılmış sözcükler, dil bilgisi kurallarına uymaz ve anlatım bozukluğu yaratır.
Örnek:
8-Yanlış Ek Kullanımı:
Bir sözcüğe, gelmesi gereken ekin dışında yanlış bir ekin getirilmesi de kimi zaman anlatım bozukluğuna yol açar.
Örnek:
(Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış olmasından kaynaklanıyor.)
(Okuduklarını ezberlemek değil, tartışarak özümlemesini sağlamak gerekir.)
(Her ne kadar şehir dışına taşınmışsak bile beklenen rahatlığa kavuşamadık..)
9-Noktalama Yanlışları:
Noktalama işaretlerinin eksik ya da yanlış yerde kullanılması; cümleleri bir anlam belirsizliğine sürükleyebileceği gibi cümleden birden fazla anlam çıkmasına da yol açabilir. Bu nedenle noktalama işaretlerinin anlama etkileri ve kullanıldığı yerler iyi bilinmelidir. Yanlış kullanımlar ortaya çıkarsa amaçlanan anlama ulaşmak mümkün olmaz. Bu durumlar da cümlede bir anlatım bozukluğu yaratır
Örnek:
Genel Konu Anlatımı Kategorisine Ulaşmak İçin Tıklayınız...
www.dersturkce.com
2024