Çocukta Ses ve Müzik Gelişimi
Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 3483
Çocukta Ses ve Müzik Gelişimi
Müzik, insan yaşamının her evresinde yer Müzik, insan yaşamının her evresinde yer alan, onsuz olunamayan bir olgudur. Bireyin doğum öncesi oluşma evresinde dolaylı olarak kurulmaya başlayan insan-müzik ilişkisi, doğumdan sonra “doğrudan ilişki” biçimine dönüşür ve gittikçe çeşitlenip zenginleşerek, güçlenip gelişerek insanın yaşamı boyunca sürer gider.Bebeğin, daha ana karnında iken annenin kalp atışlarından etkilendiği, doğumdan sonra bu bildik sesi ve ritmi yeniden bulmanın kendisi üzerinde rahatlatıcı bir etki yaptığı bilinmektedir. Yapılan deneylerde, ses bandına alınmış kalp atışlarının dinletildiği odada yatan yeni doğmuş bebeklerin, hiç ses verilmeyen odadaki bebeklerden daha erken uykuya daldıkları gözlenmiştir. Bu durum, insan yavrusunun müziğe, daha doğrusu bazı müziksel ögelere karşı, daha doğmadan önce belirli bir duyarlılık kazanmaya başladığının bir göstergesi olarak kabul edilir.Ses, çocuğun doğduğu çevredeki doğal, toplumsal ve kültürel ögeler arasında çok önemli bir yer tutar. Çocuğun çevresi, bir bakıma seslerden örülü bir ağ gibidir. Çocuk, kaynak, tür ve işlevler bakımından zengin bir çeşitlilik gösteren bu sesleri algılar; çözümler; yorumlar; işler; değişik anlatım ve iletişim biçimlerine dönüştürür. Bu anlatım ve iletişim biçimlerinden biri müziktir. Çocuğu kuşatan ses evreni içinde müzik, diğer ses oluşumlarından farklı özellikler taşır.En yalın tekerlemeden en karmaşık şarkıya, en yalın ezgiden en karmaşık çalgı parçasına, en yalın oyun ezgisinden en karmaşık dans müziğine kadar her müzik, başlı başına bir yapıdır. Müzik, ilk oluşumu bakımından çocuğa özgüdür. Nerede çocuk varsa, orada müzik vardır. Çocuk müzikle yaşar, gelişir, değişir ve çocuk müziksiz düşünülemez. Her çocuk, kendisini müziksel bir olgu içinde bulur. Bu nedenle çocuk, müziksel bir varlıktır.2- 6 Yaş Çocuğunun Müzik GelişimiÇocuklar 2 yaşında kayda değer düzeyde motor beceriler kazanırlar. Denge sağlayabilmek için kollarını rahatlıkla kullanabilir ve hoşlandığı müziklere tepki verebilirler. Yetişkinlerle oynarken onların oluşturduğu ritm ve tempoları taklit ederler. Tanınmış hikâyeleri, şiirleri ve şarkıları tekrar tekrar dinlerler. Daha sonra sözlerin yanı sıra müziğe de ilgi gösterirler. 2 yaşındaki çocuklar, müzikle eş zamanlı hareket edebilirler. Bu çocuklar, müzik eşliğinde kollarını sallayarak, el çırparak ve sıçrayarak oynamaktan, zevk alır ve duydukları müziklere başlarını oynatarak veya dans ederek cevap verirler. Vücut hareketleri oldukça coşkuludur. Bu dönemde çocuğun, çevresindeki müzikal olan veya müzikal olmayan sesleri ayırt edebilme becerisi gelişmiştir. 3 yaş çocuğu halen aktiftir ve motor kontrolleri oldukça artmıştır. Dans figürleri zenginleşmiştir. Bu dönemde çocuğun kelime hazinesi ve dil becerileri geliştiğinden, içinde aynı kelimelerin sık tekrar edildiği şarkılardan oluşan repertuarı zenginleşir. Grup ile birlikte şarkı söylemeyi sevdikleri gibi tek başlarına şarkı söylemede de başarılı olabilirler. Öğrenilen bir şarkının sözlerine kendi uydurduğu bir melodiyi uyarlamak veya kendi uydurduğu sözleri öğrenilen bir şarkının melodisine uyarlamak bu dönemde görülen bir özelliktir. Bunun sebebi, çocuğun öğrendiği kelimeleri müzik aracılığı ile kullanmak istemesidir. Bu dönemde çocuk, şarkılar yoluyla, birçok kelime öğrenir. 4 yaş çocuğu, 3 yaşa oranla daha gelişmiş becerilere sahiptir. Nesneleri ayırt edebilir ve onlar hakkında eleştiriler yapabilir. Bu sayede seslerin kaynağını, şiddetini, tonunu ve süresini sınıflayıp eşleştirebilir. 4 yaş çocuğu çeşitli ses, ton ve ritmik yapıları tekrar etmekle kalmaz; bir hikâye veya şarkıyı da hislerini ve fikirlerini ifade etmek üzere kullanabilir. Basit çalgılarla basit melodiler üretebilir. Sesleri sınıflama ve sıralama konusunda oldukça başarılıdır. Sesleri, bir hikâyeyi veya bir şarkıyı söylemek üzere organize edebilir. Bu dönemde çocukların edindikleri önemli becerilerden biri de bir şarkıya eşlik ederken kendi sesini o şarkının tonuna uydurmaya çalışmasıdır. Basit şarkıları söylerken, başkalarının da kendilerine eşlik etmelerine izin verirler. Müziğin ana ritmine uygun bir şekilde hareket edebilirler. Müzik aletlerini elleriyle vurarak, sallayarak, telleri titreterek kullanma becerisi artmıştır. 5 yaş çocuğu; şarkıları doğru ezberler, kendi melodilerini uydurabilir ve basit çalgıları çalabilir. 5 yaş çocuğu gerçek anlamda müzik yapabilir; yeni şarkılarda karşılaşılan değişik sesleri daha iyi ve çabuk fark edebilir; basit ritimleri doğru olarak vurabilir. Müzik etkinlikleri doğru yapıldığı takdirde, çocuklar bu dönemde ses ve müzik fikirleri üretme, organize etme, hatırlama ve bunları tekrar organize etme becerisini kazanırlar.6 yaş grubu çocukları, özellikle kendi tercih ettikleri şarkıları söylemeyi sever ve bu yolla duygusal ve fiziksel enerjilerini boşaltırlar. Çok kuvvetli ritim duygusuna sahiptirler. Ritim kalıplarını ve tempo kavramını anlayarak uygulayabilirler. Basit vurmalı çalgıları çalabilir, basit ezgiler üretebilir ve bunları hareketlerle eşleştirebilirler.Yuvalardaki müzik öğretim programı: Yuvalar üç yaş grubuna ayrılmıştır. 1. Grup: 3-4 yaş grubu da, her gün sekiz, on beş dakikalık bir zaman diliminde yapılmaktadır. Şarkı repertuarı onsekiz, yirmi tekerleme, şarkılı oyun ve şarkıları kapsar. Ritm Çalışmaları: Tekerlemeleri ve şarkıları söylerken kelimelerin ve seslerin temiz olmasına çalışılır. Sesler arasındaki farklar öğretilir (kalın, ince, daha kalın, daha ince gibi). Davul, tiriangle gibi vurmalı çalgıların seslerini ayırt etme öğretilir. Hafif ve kuvvetli sesler arasındaki farklar öğretilir.Müzik Dinleme: Hayvanlara vs. ait kısa şarkılar ve folk şarkıları öğretilir.Orta Grup: 4-5 yaş grubudur. Yirmi, yirmi beş kadar tekerleme, şarkılı oyunlar, tek sesli şarkılar öğretilir. Ritm Çalışmaları: Şarkıların ritmleri, el çırparak, hafifçe ayaklar vurularak, oyun hareketleriyle öğretilir. Bu ritmler 2/4, 4/4 gibi düz ve yürüyüş ritmleri olmalıdır. Çocuklar hızlı ve yavaş ritmleri tanımaya teşvik edilir. Davullar, ziller kullanılır.Ses Çalışmaları: Pes tiz seslerin tanınmasına, şarkıların pratik olarak öğretilmesine, doğru seslerin verilmesine çalışılır. Aynı şarkılar kelimeler yerine la, la diyerek söylenir.Müzik Dinleme: Keman, flüt v.s. nin eşlik ettiği kısa, neşeli şarkılar dinletilir.Büyük Grup: 5-6 yaş grubudur. Şarkı repertuarı 25-30 tekerleme, şarkılı oyunlar, bayram kutlamaları için yazılmış şarkılar, özel konulu şarkılar öğretilir.Ritm Çalışmaları: Çabuk ve ağır farkı çocuklara gösterilir. Birçok farklı tempoda şarkılar çalınır. Çocuklar farkı görür veya adımlarıyla yeni ritmleri tekrarlar. Şarkıları dinledikten sonra, el çırparak ritmlerini bulurlar. Önce grup olarak, sonra kişisel olarak el çırparlar. Bağımsız oyunlar oynanır. Davullar, ziller, çelik üçgen kullanılır.Müzik Dinleme: Ses ve enstrümantal klasik müzik parçalarından örnekler verilir. Bunlar, çocuk korolarından, kanonlardan, şarkılardan oluşur.Anaokullarında verilen Müzik eğitimi --------------------------------------------------------------------------------MüzikAnaokullarında verilen Müzik eğitimi dersi belirlenen amaçlar doğrultusunda gerçekleşir.• Öğrenciye özgüven kazandırılması.Öğrencinin bireysel olarak kendisini şarkı yoluyla ifade edebilmesi• Ritm duygusunun geliştirilmesi.Çevresindeki varlıkların seslerini ayırt edebilmesi.• Okulda oynanan oyun ve dans müziklerini tanıyabilmesi.Oyunlu şarkılar (rondlar, sayışma ve tekerleme,vb.). Birlikte düzenli ve anlamlı şarkı söylemeye istekli olabilmesi, söylenen şarkıda ezginin ve sözlerinin anlamına dikkat etmesi.• Yaş seviyesine uygun müzik kültürünü edinebilmesi.CD, VCD, kasetçalar, müzikli oyunlar, konserler izletilmesi• Değişik müzik enstrümanlarının tanıtılması.Öğrenciye sınıfta org, piano, blok flüt, keman, gitar ,vb. Müzik aletlerinin tanıtılması Temel müzik bilgilerinin verilmesi.• Müzik nedir?• Nota nedir?• Dizek nedir?• Sol anahtarının tahtada gösterilmesi.Müzik Etkinliğini Gözlemleme Planlama Ve Uygulama *Müzik etkinliği :Tam gün eğitim yapan anaokullarındaÖğleden önce =10:15-12:30 arası Öğleden sonra =14:30-15:30 arasında yer verilmektedir.Yarımgün eğitim yapan okullardaÖğleden önce =10:15-10:45Öğleden sonra =13:30-14:00 aralarında yer verilmektedir.Ortalama 40 dk zaman ayrılmaktadır.*Müzik etkinlikleri içerisinde şu etkinliklere yer verilmektedir.1-Nefes Açma Çalışmaları:Müzik etkinlikleri yapılırken genellikle çocuklar yarım ay şeklinde sandalyelere oturtularak etkinliğe başlatılır.Her çocuk öğretmeni görecek şekilde oturtulur.Öğretmen çocuklarla göz temasını kaybetmeden boy seviyelerine inerek etkinliğe başlar.Nefes açma çalışmaları esnasında çocuklar sandalyelerine dik konumda ayakları yere basacak şekilde oturmalıdırlar.Öğretmen dikkati kendi üzerine toplamak için ellerini vurabilir,şıklatabilir v.s.Öğretmen; çocuklar ortamızdan kocaman bir çiçek buketi var haydi hep birlikte koklayalım der veya köpek olup nefes aldım der.Bu gibi çalışmalarla nefes açma çalışması yapılır.2-Ritim Çalışmaları:Yine aynı şekilde çocuklar sandalyelerine dik konumda oturur.Öğretmen; “Hep birlikte arkadaşlarımızın isimlerini heceleyelim” der.Ardından sırayla sınıftaki çocukların isimleri hecelenerek ritim tutulur.Ritim tutulurken eller vurulabilir,şıklatılabilir,ayaklarla tempo tutulabilir v.b.Örneğin;Mus-ta-fa,Me-lek gibi.Etkinlik farklı şekillerde de devam edebilir.Teypten dinlene müziğe ritim tutularak eşlik edilebilir.Yine aynı şekilde müzik aletleri kullanılarak ritim tutulabilir.3-Eski Şarkıların Tekrarı:Bir önceki gün öğrenilmiş olan veya daha önceden öğrenilmiş olan veya daha önceden öğrenilmiş olan şarkılar ,bütün çocuklarla birlikte tekrar edilebilir.Tek başına söylemek isteyen çocuklar olursa onlara imkan tanınarak şarkılarını birey olarak söyleyebilirler.Şarkılar söylenirken çocuklar elleriyle veya ritim aletleri ile ritim tutabilirler.4-Yeni Şarkını Öğretilmesi:Öncelikli olarak öğretmen yeni öğretilecek şarkıyı bölümler halinde birkaç kez söyler veya kasetten çocuklara dinletir.Birkaç defa öğretmen tarafından söylendikten sonra çocuklarında şarkıyı eşlik etmeleri istenir.Çocuklarla da birkaç defa tekrar edildikten sonra çocukların şarkıyı söylemeleri istenir.Şarkı öğretimi sırasında çocuklar teşvik edilmeli fakat asla zorlanmamalıdır.Çocukların ilgilerinin dağıldığını hissedildiği anda etkinlik bitirilmelidir.*Çocuklar anne karnından itibaren duymaya başlarlar.Bebeklik döneminde de çeşitli müziklere tepki verirler.Bazen kendi iç dünyalarında yaşadıklarını bir şarkıyla kendi uydurdukları sözlerle dış dünyaya yansıtmaya çalışırlar.Bu yüzden çocukların gelişmelerinde müziğin önemli bir rolü vardır.Çocukların gelişimsel hedeflere ulaşmasında müziğin rolü büyüktür.Çünkü çocuklara müzikle birlikte bir çok alanla ilgili gelişmeler sağlanabilmektedir.Psikomotor alanda çocuklar müzikle birlikte ritmik sayma,dans etme amaçlana davranışın öğretilmesi vs. Sosyal duygusal alanda çocuklar müzikle birlikte bazı duygularını dışa yansıtmayı karşısındaki insanı anlamayı,saygı duymayı vs. gibi birçok yönde çocuklara faydası vardır.Müzik etkinliğini planlarken çocukların yaş gruplarını ilgileri göz önünde tutulmalıdır. Etkinlik süresi sıkacak kadar uzun olmamalıdır.Etkinlik esnasında çocukların dikkatini dağıtacak unsurlar ortadan kaldırılmalı çocukların söyleyecekleri ortam ve fırsat tanınmalıdır.GÜNLÜK PLAN (MÜZİK ETKİNLİĞİ)Hedefler ve Kazanılması Beklenen DavranışlarPsikomotor Alan Hedef-3:El ve göz koordinasyonu gerektiren hareketleri yapabilme.K.B.D-Küçük kas becerileri gerektiren bazı araçları kullanma.Sosyal Duygusal AlanHedef-1uygularını fark edebilme.K.B.D-Duygularını müzik,dans vb. yollarla ifade etme.Hedef-6:Başkalarıyla ilişkilerini yönetebilme.K.B.D.1-Grup etkinliklerini kendi isteği ile katılma.K.B.D.2-Grupta sorumluluk almaya istekli olma.K.B.D.8-Alınan kararlara bağlı kalma.K.B.D.9-Gerekli durumlarda nezaket sözcükleri kullanma.Hedef-11:Estetik özellikler taşıyan özgün ürünler oluşturabilme.K.B.D.1-Müziğe özgün uygun şarkı söyleme.K.B.D.2-Estetik bedensel hareketlerle dans etme yürüme.Bilişsel Alan ve Dil AlanıHedef-17:Sesleri ayırt edebilme.K.B.D.2-Verilen sesin özelliğine söyleme.K.B.D.3-Verilen sese benzer sesler çıkarma.Etkinlik:Müzik etkinliğiNefes Ama Çalışmaları:Öğretmen yarım ay şeklinde çocukları sandalyelerine dik konumda oturtturur.Öğretmen eşliğinde nefes açma çalışmaları yapılır.Öğretmen haydi hep birlikte kek koklama,çiçek koklama,köpek soluğu alma gibi etkinlikleri yapılır.Eski Şarkıların Tekrarı ve Ritim Çalışmaları:Öğretmen çocuklara isteyen öğrencilerin ritim aletlerinden alabileceğini söyler.Daha sonra hep birlikte ritim tutarak sınıftaki çocukların isimleri hecelenerek ritim tutulur.Ardından daha önceden öğrenilen şarkılar söylenerek dans edilir.İsteyen öğrenciler tek başına birey olarak şarkı söyleme ortamı verilir.Yeni Şarkının Öğretimi:Öğretmen ellerini vurarak dikkati kendi üzerine toplayarak çocukların sandalyelerine oturmalarını söyler.Ardından öğretmen birkaç defa şarkıyı söyler daha sonra çocuklarında şarkıya eşlik etelerini söyler.Daha sonra çocuklarında şarkıya eşlik etmelerini söyler,çocuklarla birlikte şarkı tekrar edilir.Şarkı tekrarlarından sonra çocukların ilgilerinin dağılmasını engellemek için öğretmen teypten farklı sesleri çocuklara dinleterek ses tonlarını ayırt etmelerini sağlar.Zihin Gelisimde MüzikHer canli sistem, hayatini ve neslini sürdürmek için çevresinin farkinda olacak ve cevap üretecek sekilde programlanmistir. Yapacaklari faaliyetler için, çesitli duyu organlarini veya alici duyu hücrelerini kullanirlar. Ses pek çok canli tarafindan kullanilan önemli bir iletisim vasitasidir. Bunun için gelen sesleri algilayan isleyen ve degerlendiren bir isitme sistemi birçok canliya verilmis, vazgeçilmez bir nimettir. Seslerin belli bir ritm ve tempo hâlinde melodi olarak çikarilmasi veya sözlerin diziliminden olusan ahenkli sesler, müzik veya musiki kavramiyla ifade edilir. Kâinatta canli veya cansiz sistemlerin çikardigi sesler, bir ritm, tempo ve ahengi çagristiriyorsa veya kisi tarafindan bu sesler, böyle algilaniyorsa, buna kâinatin veya tabiatin musikisi denir. Eger kisi tabiattaki bu seslerdeki motifi, ritmi ve ahengi algilayamiyorsa, bu onun için gürültü olarak degerlendirilebilir. Duyulan seslerin birer melodi mi, yoksa gürültü mü oldugu, hem sesin ritmik özelliklerine, tinisina ve ahengine, hem de kisinin niyetine ve idrak paradigmalarina baglidir. Kâinattaki faaliyetlerin bir göstergesi olan sesler (rüzgârin cisimlere vurarak çikardigi sesler, su sesleri, kus sesleri vb) inanan bir insan için Yaratici'nin güzel isimlerine âyinedârlik eden varlik ve süreçlerin birer zikri iken, inanmayan bir kisi için de insani dinlendiren ve onu tabiatla bütünlestiren tabiî bir hâdisedir. Müzik ise, sesle iletisimin estetik boyutudur. Iletisime katilan bir ahenk ve güzelliktir. Mesajlarin insan ruhuna tesirli sekilde nüfuz edisinde bir üslûptur. Bu baglamda müzik, esyanin tabiî hareketi ile açiga çikan seslerden olusabilecegi gibi (fitrî müzik) insan tarafindan bizzat suurlu bir sekilde de üretilebilir. Günümüzde, iletisim araci olmanin ötesinde eglendirici, sakinlestirici ve dinlendirici boyutlari daha çok ön plâna çikan müzik, hem bir meslek, hem ticarî bir sektör hâline gelmistir. Insanin tabiatinda var olan mânâli, ritmik ve melodik seslere karsi hassasiyetin, ne gibi fonksiyonlari olduguna dair son yillarda çesitli arastirmalar yapilmaktadir. Özellikle biyomüzikoloji disiplininde yürütülen arastirmalarla, müzigin canli sistemler üzerindeki tesirleri anlasilmaya çalisilmaktadir. Bugün müzigin anne karnindaki çocugun gelisiminden baslayip, insanin gelisimine, ögrenmesine ve ruh sagligina varincaya kadar yaptigi tesirler, çesitli arastirma projelerine mevzu olmaktadir. Müzigin evrensel bir lisani oldugu uzun zamandir bilinmektedir. Bütün kültürlerin kendine has bir müzigi vardir. Niçin? Biyomüzikoloji arastirmalari, bu konuda müzigin insanin hayatini sürdürmesinde ve neslinin devaminda olumlu katkilarda bulundugunu ortaya koymustur. Isveç'teki Biyomüzikoloji Enstitüsü'nden Prof. Bjorn Merkur, müzigin mensei konusunda sunlari söyler: "Müzik, bu âlemdeki canlilarin ve cansizlarin yasama ve üreme sanslarini artirici degerli bir özelliktir. Ayrica yer yüzündeki hayati ve dengeyi mümkün kilan nizam ve ahengin seslendirilmesidir. Pek çok canli, farkli aileleri ve gruplari seslerinden ayirt edebilirler. Üreme mevsiminde her iki cinsin birbirini bulmalari kolaylastirilir. Hattâ birlikte koro hâlinde sesler çikararak kendilerinin bilinmesini saglarlar. Bilhassa kus ve memelilerdeki müzik kabiliyeti biyolojik açidan fertler arasinda bir üreme avantaji saglar. Bu tabiatin içinden bir parça olmakla beraber birçok bakimdan hususî farkliliklarla donatilmis insan ruhunda da müzigin bir yeri vardir." Anne Rahminde Baslayan Egitim Bebeklerin de çesitli müzikleri hissetme ve cevap vermede hususî bir kabiliyeti oldugu çok eskilerden beri bilinmektedir. Insanin hayata gözlerini açtigi ilk yillardaki müzige olan bu meyelani, sinir sisteminin ve beynin, müzigi algilama, isleme ve hatirlama yasinin kaç oldugu sorusunu gündeme getirmistir. Son yillarda giderek artan deliller isiginda, dogumdan önce ve hamileligin son üç aylik döneminde, anne rahminin bir konser salonu seklinde fonksiyon görerek, biyolojik gelisimin ahenkli ilerleyisine belli bir ritm hâlindeki musikinin katkida bulundugu bilinmektedir. Çocuklarin zihnî kabiliyetlerinin de konusmayi ögreninceye kadar pek gelismedigi zannediliyordu. Halbuki bebegin his dünyasi oldukça aktif durumdaydi. Bebegin beyni, âdeta çevredeki seslerin ritmini ve motifini çözmeye çalisan bir dedektif gibiydi. Bebek daha dogumundan önce, âdeta bir müzik âleti gibi çalisiyor ve çevredeki sesleri hem kayit, hem de analiz ediyordu (Bkz "The Musical Infant", MRN, 1994, I (1), Spring 1994). Bugün biliniyor ki, çocuklar melodik ritimleri algilama ve hatirlama, bir bestedeki yükselen ve alçalan ses tonlarini fark etme, ve tempo degisikliklerini algilama hususunda muazzam bir kabiliyete sahiptirler. Cenin hamilelikten kaç hafta sonra ilk sesleri isitmeye baslar? Dis dünyadan gelen müzik sesleri, ceninin kulaklarina ulasir mi? Sese ve müzige anne rahminde bebek tarafindan verilen cevaplar nelerdir? Anne rahminin müzikal seslerle uyarilmasinin dogum sonrasi tesirleri nelerdir? Bu sorulara kisa cevaplar verilecek olursa, beynin isitme sistemi, hamileligin 26. haftasindan itibaren fonksiyon görmeye baslar. Disaridan gelen sesler, rahimdeki fetusun kulagina gelemez. Çünkü fetusun etrafini saran koruyucu sivi ve örtüler disaridan gelen sesleri bozar. Buna ragmen Beethoven'in besinci senfonisinin, belirgin sekilde tanimlanabilir bir ses imaji olarak rahme ulastigi gösterilmistir. Cenin dis dünyadan kulagina gelen seslere, vücut hareketleri ve kalb atim hizinda meydana gelen degisikliklerle cevap vermektedir. Çogu sesler, embriyonun kalb atiminda kisa süreli yavaslamalara yol açar. Çok gürültülü sesler ise, kalb atimini hizlandirir. Sesler ceninde hareket ortaya çikarmasinin yaninda, dogum öncesi ögrenmeye de sebep olur. En temel ögrenme sekli aliskanlik kazanma ve ortama uyum saglamadir. Can sikici olan veya sürekli tekrarlayan seslere dikkatini vermemeyi ögrenme, buna bir örnektir. Yeni ve bir farkli musiki ritmi gelirse, bebekler ona cevap vererek, degisikligi fark ettigini gösterirler. Hamileligin son döneminde cenin, annenin karin bölgesine sürekli yapilan uyarilara alismistir. Ancak uyari sekli degisirse buna cevap verir. Embriyon, nazikçe yapilan titresimlere cevap vermezken, gürültülü bir ses gönderildiginde hemen hareket ederek cevap verir. Belli bir süre, gürültülü sesler ile nazik titresimler birlikte arka arkaya verilirse, birkaç tekrardan sonra cenin, buna cevap vermemektedir. Bütün bunlar yavrunun, dogum öncesinde çevresinden bilgi alabildigini ve bazi olaylari hatirlayabildigini gösterir. Dogum öncesi müzigin dogum sonrasindaki hayata tesirlerini anlamak için bebegin davranis gelistirme hizi ile, dogum öncesi ögrenmeyle irtibat kuran dogum sonrasi hafiza ölçekleri kullanilir. Çocugun dogum öncesi müzik dinlemesinin, gelisimi hizlandirdigi, hattâ bazi çocuklardaki belli gelisim bozukluklarini hafifletebildigi veya iyilestirme yoluna koyduguna dair çalismalar vardir. Degisik müzik çesitlerinin 28-36 haftalik annelere dinletildigi bir çalismada, kontrol grubuna nazaran anne karninda müzik dinleyen bebeklerin seslere dikkat, göz takibi, motor kontrol ve koordinasyon hareketlerinin gelisiminde dikkati çeken bir hizlanma gözlenmistir. Müzik Egitimi ve Mücerret Düsünebilme Kabiliyeti Çocuk gelismesinin ilk yillarindaki bazi hâdiselerin ve musikinin, hangi beyin hücrelerinin hangi beyin hücreleriyle baglanti kuracagini ve hangi beyin hücrelerinin ölecegini belirledigi tespit edilmistir. Çünkü zekânin bütün çesitlerinde, sinir hücreleri olan nöronlar arasindaki baglantilarin büyük bir belirleyiciligi vardir. Çocugun beyni erken yaslarda ne kadar çok farkli ve zenginlestirici tecrübelere maruz birakilirsa, o nispette kendini gelistirebilir. Müzik dinlemenin veya bir müzik âleti çalmayi ögrenmenin, çocuklar üzerine ne gibi tesirler yaptigi üzerinde Kaliforniya Üniversitesi'nden Fizikçi Gordon Shaw ile Wisconsin Üniversitesi'nden psikolog Dr. Frances Rauscher ortaklasa bir çalisma yapmislardir. Neticede bilgisayar üzerinde gelistirilen nöral modelle, insan beyninde ve algi mekanizmasinda müzik ile ilgili yapinin belli yönlerine ait kodlamalarin mahiyeti kismen anlasilmis ve nöral aglarin, mücerret düsünmede ve muhakemede önemli rol oynadigi görülmüstür. Ayrica orijinal, icatçi, siradisi ve analitik düsünmenin, nöronal ateslenme motiflerini, isitme yoluyla kesfetmek mümkün oldu. Çalismada, yerlesim birimlerinin hem merkezlerinden hem de çevrelerindeki ortaokullardan 78 çocuk rastgele seçilerek üç gruba ayrildi. Birinci gruba özel hocalar esliginde piyano kullanma ve müzik seslendirme dersleri, ikinci gruba bilgisayar dersleri verildi. Üçüncü gruba ise hiçbir egitim verilmedi. Alti ay sonra bu ögrencilere uygulanan "mücerret düsünme mahareti" isimli "uzay ve zaman koordinatlarindaki nesneler üzerinde muhakeme yapabilme" testlerinde (bilhassa geometrik ve fizikî problemlerde) piyano kullanimi ve müzik dersleri alan ögrenciler, % 34 daha fazla basarili oldular. Bundan anlasilan ise, müzik egitiminin mücerret düsünebilme ve akil yürütebilmede kullanilan sinir baglantilarinin tesekkülünü hizlandirmasi ve erken yaslarda verilen müzik egitiminin çocuklarin muhakeme kabiliyetlerini artirmasiydi. Hattâ eriskinlerde bile günde 10-15 dakika müzik dinlemenin mücerret düsünebilme kabiliyetini olumlu yönde etkiledigi bulunmustur. Belli bir sirada zincirleme muhakeme edebilme kabiliyeti, hem bilimde hem de müzikte önemli bir maharettir. Müzik egitimi alan çocuklar, sinir baglantilari kolaylikla organize edebilen esnek beyinlere sahip olmaktadirlar. Sinir baglantilari beynin korteks bölgesindeki desenlerin olusmasi müzik ve egitim yoluyla dogrudan etkilenmektedir. Müzik dinleme ve piyano çalmayi ögrenme, ayni zamanda çocuklarin matematik ve fen derslerini kavrama kabiliyetlerini belirgin seviyede artirmistir. Anaokulu ve ilkokul müfredatlarinda verilen müzik egitimi de matematikî zekâyi ve kisilik gelisimini olumlu yönde etkilemektedir. Müzik etkinliği günlük plân içerisinde anadili etkinliğinden sonra yer verilen etkinliktir. MÜZİK GÖZLEME, PLÂNLAMA VE UYGULAMAMüzik etkinliği günlük plân içerisinde anadili etkinliğinden sonra yer verilen etkinliktir. Müzik etkinliğine ayrılan süre, çocukların ilgi ve gereksinimlerine göre esnek tutulmalıdır. Anasınıflarında çocuklara müzik eğitimi verirken öğretmen, çocuklardaki müzik yeteneği bakımından tanımaya, onların yeteneklerine göre müzik eğitimi vermeye, çok yetenekli çocuklar olursa aileleriyle işbirliğine girerek yeteneklerine geliştirecek bir ortam hazırlamaya özen göstermelidir. Öğretmen müzik etkinlikleri içerisinde:- Ritm Çalıştırmaları- Şarkı Söyleme- Müzikli Dramatizasyon- Müzik Dinleme - Yaratıcı Ders Çalışmalarına yer verir.RİTM (TARTIM) ÇALIŞMALARIMüzikte zamanın seslerle, düzenli aralıklarla bölünmesine tartım denir. Daha kısa bir söyleyişle; tartım zamanın düzenli bölünmesidir.RİTM (TARTIM) EĞİTİMİNİN AMACI VE ÇOCUĞUN GELİŞİMİNE ETKİNLİKLERİTartım eğitiminde amaç, şarkı öğretiminde olduğu gibi çocuğa yalnızca belirli tartım kalıplarını öğretmek değildir. Bununla birlikle çocukta tartım duygusunu ve bedensel yeteneklerini geliştirmek, onun mutlu olmasına ve kendi olumlu bir kişilik geliştirmesine yardımcı olmaktadır. Tartım eğitimi ile çocuğun tartım duygusu gelişeceği gibi denge, dikkat, tepki, güven, duyguları ile küçük kasları da gelişir. El, kol, ayak, baş, göz, ve beden gibi organları arasında eşgüdüm sağlamasına davranışlarında çeviklik ve incelik kazanmasına yardımcı olur. ŞARKI SÖYLEMEOkul öncesi eğitim kurumlarında birlikte ve güzel şarkı söylemek için şarkının sözlerini oluşturan her harfin, her hecenin doğru ve anlaşılır söylenmesinde birlik kazanması gerekir. Şarkı söylerken bir tek harfi bile atlamamalı, şarkı doğru ve anlaşılır bir biçimde söylenmelidir. MÜZİK DRAMATİZASYONBir olayı insan hayvan ve doğa devinimlerine abartarak oyun durumuna getirmeye dramatizasyon denir. Oyunlaştırmanın müzik ya da müzik eşilğinde yapılmasına ise müzikli dramatizasyon denir. Her şarkı dramatizasyona elverilişli değildir.MÜZİK DİNLEMEÇalınan yada söylenen müzik yapıtım dinlemeye müzik dinleme denir. Çeşitleri vardır. Kimi kez oyun oynarken, bir işle uğraşırken müzik dinlenir. Buna farkında olmadan müzik dinleme denir. Kimi kez bir müzik eşliğinde dans ederken, bedensel devrimler yaparken müzik dinlenir. Buna devinerek müzik dinleme denir. Kimi kez de yalnızca müzik dinlemek amacıyla ilgiyi müzik üzerinde toplayarak ve susarak müzik dinlenir. Buna da müzik dinleme denir. Gerçek dinleme budur.YARATICI DANSMüzik eşliğinde çocukların içlerinden geldiği gibi herhangi bir olayı müzikle birleştirerek devrimsel anlatma sanatıdır. Hiçbir kurala dayalı olmadan çocuğun içinden geldiği gibi müzik eşliğinde dans etmektedir. Özen Gösterilmesi Gereken Konular:- Çocuklar şarkıları hafif ve rahat söyleyebilecekleri seslerle söylemelidirler.- Çocuklar ses ve şarkı çalışmalarında dik ve rahat oturmalı ayakları yere basmalıdır.- Çocukların seslerini doğru kullanmalarına yardımcı olmalı sesleri zorlanmamladır.- Doğru seslerle söyleyemeyen çocuklar, doğru söyleyenlerin yanına oturtularak etkinliğe devam edilmelidir.- Çocukların gelişimleri göz önünde bulundurulup, ses genişliğine özen gösterilmeli ve bu genişliğin dışına çıkılmamalıdır. - Öğretilecek şarkıyı önce öğretmen birkaç kez yinelemeli sonra çocuklarla birlikte söylemelidir. - Geniş hakkı öğretilirken daha önce öğretilen bir yada iki şarkı yinelenmelidir. - Müzik etkinliklerinin başında birkaç dakika soluk ve ses alıştırmalarına yer verilmeli, ilgili yöntem ve teknikler kullanılmalıdır.- Etkinlik sırasında çocukları önünde ya da giysilerinde, onların ilgilerini dağıtabilecek her hangi bir şey bulunmamalıdır. - İsteksiz ya da çekingen çocuklar şarkı söylemeye ya da devinimde bulunmaya zorlanmamalıdır. - Çocukları başarılı – başarısız, yetenekli – yeteneksiz ayrımı yapmaksızın etkinliklere katmak gerekir. - Müzik öğretiminde kullanılacak yöntemlerle, genel öğretim amaçları örtüşmelidir. - Hangi öğretim yöntemi uygulanıyorsa, o yöntemin gerekleri yerine getirilmelidir. - Müzik etkinliklerinin yapıldığı derslik ya da çalışma salonu, normal oda ısısında olmalıdır. Orff Öğretisi İle Erken Müzik Eğitimi Orff öğretisi adını, 1885-1982 yılları arasında yaşamış olan Alman besteci ve müzik eğitimcisi Carl Orff'tan almıştır. Orff öğretisinin temel basamakları: Dil Müzik Ortak dil: RİTM'dir.Hareket - danstır. Çocuklar doğuştan hareketlidirler. Hareket eder, şarkı söyler ve dans ederler. Büyüdükçe, bu yapısal özellik kaybolur. Orff öğretisi ile çocuklardaki bu özelliklerin, yeteneklerin kaybolması engellenir. Büyüklerde ise, kaybolan yetenekler ortaya çıkarılır. Öğretinin temeli, doğaçlamadır. Uzman bir eğitimcinin yönlendirmesi ile çocuk ya da büyükler: • şarkı söyleyebilir, dansedebilirler, • beyin ile duygular arasındaki koordinasyonu geliştirirler, • müziğin temel kuralları ile tanışırlar, • değişik çalgılarla tanışır, özelliklerini kavrarlar, • sanatsal eğitime hazır biçime gelirler, • doğaçlamalar yolu ile yaratıcılıklarını geliştirirler, • kendilerini müzikle (dil, hareket, müzik) ifade ederlerken, toplum içindeki yerlerini, görevlerini fark ederler. • İç ve dış disiplinleri gelişir. Bu öğreti ile yapılacak eğitim, çocuğun tüm yaş***** etkileyebilecek bir belirleyici olur. Özellikle kendini eğitimciliğe adamış kişiler için, Orff öğretisini bilmek zorunluluktur.müzik ve anaokulu Müzik hayatımızın önemli renklerinden biri… Onsuz bir yaşam düşünmek bile zor değil mi? Müzik yetişkinler için önemli olduğu kadar çocuklar için de önemli. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çocuğun gelişiminde müzik olgusu önemli bir yere sahip. Bu nedenle bir çok uzman çocuklara anne karnından itibaren müzik olgusunun aşılanması gerektiğini söylüyor.Anaokulu yıllarının ise çocuklara müzik olgusunun en iyi öğretilebileceği zamanı kapsadığı biliniyor. Uzmanlar bu yaşlarda verilen müzik eğitimini beş ana aşamada açıklıyorlar.Bunlar: 1.Müzikle hareket etme yeteneği2.Sesleri keşfetme ve belirleme yeteneği3.Şarkı söyleme potansiyelini keşfetme yeteneği4.Şarkı söyleme yeteneği5.Basit müzik aletleri çalma yeteneğiŞimdi bu yetenekler nelerdir ve bu yetenekleri geliştirmek için neler yapabilirsiniz onlara bir göz atalım: 1.Müzikle hareket etme yeteneği:Müzikle hareket etme, insanoğlu için iç güdüsel bir olgudur.Bunun en iyi örneğini bebeklerde görebiliriz, bebekler doğduklarından kısa bir süre sonra seslere cevap vermeye başlarlar, daha sonra bu seslerle bazı hareketleri birleştirirler.Bu olgunun çocuğunuzda gelişmesi için; Neler yapabilirsiniz??Çocuğunuzun farklı müzikler dinlemesini sağlayın (klasik, caz, halk...) ?Müzik dinlerken istediği gibi hareket etmesine olanak sağlayın.Ona belirli figürler öğretmeye çalışmayın, kendi hareketini kendisinin yaratmasına imkan tanıyın. 2.Sesleri keşfetme ve belirleme yeteneği:Çocuklar etraflarında bir çok ses duyarlar ve çoğu zaman bu seslerin sesin farkına bile varmazlar.Bu sesleri fark edebilmeleri için gerekli yardıma ihtiyaçları vardır.Onlar için; Neler yapabilirsiniz??Çevrenizdeki farklı sesleri bulmaya çalışın ve bu sesleri çocuğunuzda fark etmesini sağlayın.(örneğin kuşların cıvıltısı, rüzgarın sesi...) ?Kullanabilmesi için basit müzik aletleri edinin, çocukların bir şeyi öğrenmesinin en iyi yolu o şeyi kendilerinin denemesidir.(blok flüt, tef...) ?Eğer müzik aletleri yoksa onlara ses çıkartan çeşitli materyaller sağlayın, bazen bu materyaller çocuklara daha çekici gelebilir.(tencere kapakları, kaşıklar...) ?Onlarla beraberken sessiz anlar yaratmaya çalışın, bu sessiz anlarda dışarıdaki sesleri beraber dinleyin.Ona sorular sorarak hangi sesleri duyduğunu öğrenin. ?Çocuğunuzun ilgisini çeken sesleri belirlemeye çalışın ve bu sesleri daha çok işitmesine yardımcı olun. ?Çocuğunuzu duyduğu sesleri anlatması için teşvik edin.(Rüzgarın sesi nasıl çıkıyor bana gösterir misin?) ?Çocuğunuzla ses tahmin etme oyunu oynayın.Çeşitli sesleri taklit edin ya da dinletin ve bu seslerin kime ait olduğunu ona sorun ve tahmin etmesine yardımcı olun. 3.Şarkı söyleyen sesi algılama yeteneği:Çocuklar etraflarında bir çok ses duyarlar ve belli bir süre sonra (bu sesleri sürekli duymaya başlayınca) bu seslerle seslerin sahiplerini eşleştirmeyi becerirler.Örneğin sizin sesinizi sizi tanımaya başladıktan kısa bir süre sonra algılamaya başlarlar.Bu yeteneğin gelişebilmesi için; Neler yapabilirsiniz??Çocuklar şarkı söylerken onları cesaretlendiren konuşmalar yapın ve kendi sesini tanımasına imkan sağlayın.(Bu şarkını çok beğendim bana da öğretir misin? ) ?Onlar şarkı söylerken kayıt yapın ve daha sonra beraber dinleyin4.Şarkı söyleme yeteneği:Bir şarkıyı söyleyebilmek, şarkı söylenirken o şarkıya eşlik edebilmek çocukların her zaman çok hoşuna gider.Çocukların bu isteklerini desteklemek için; Neler yapabilirsiniz??Onlarla beraber şarkı söyleyin. ?Onlarla beraber şarkı söylerken ilk önceye şarkıya uyumlu hareketler varsa onları öğrenmesini sağlayın daha sonra şarkının sözlerini öğretmeye çalışın. ?Çocuğunuzu kendi şarkısını yapması için cesaretlendirin(ben şöyle bir şarkı uydurdum , sen de kendi şarkını uydurmayı denesene) 5.Basit müzik aletleri çalma yeteneği:Bu aşama müzik eğitiminin en üst noktasını oluşturuyor, bu aşamada çocuklar bir müzik aletini çalmayı öğreniyorlar.Araştırmalar küçük yaşta bu tip kabiliyetlerin daha çabuk kazanıldığını gösteriyor,bu nedenle çocukların bu dönem de aldığı eğitim büyük önem kazanıyor. Neler yapabilirsiniz??Bir müzik aleti kullanabiliyorsanız ona canlı olarak bu müzik aletini dinleme imkanı verebilirsiniz. ?Çocuğunuza da çeşitli aletler sağlayabilir ve gerekli eğitimi almasına yarımcı olabilirsiniz. Çocuğunuzun müzik eğitimine erken yaşlarda önem verin ve unutmayın ki küçük yaşta keşfedilmiş bir yetenek gelişmeye her zaman açıktır!!!Alıntı.
Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.