DOSTLUK KONULU ŞİİR, DENEME VE ÖZLÜ SÖZLER 2023-2024




DOSTLUK KONULU ŞİİR, DENEME VE ÖZLÜ SÖZLER



Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 2486

Silinmeyen Dostluk...(Deneme)

Aklına düşmüştü yine.. Geçmişin sayfaları arasında dolaşırken, geçmişe dair tüm duygulanımlarını ve yaşanmışlıklarını hatırlayıp sorgularken o da gelmişti aklına....Hatta ilk gelenlerden olmuştu...Onca sevinç acı, doğru yanlış, sevap günah varken hayata dair, aşka dair yaşadığı, aradan sıyrılıp düşüncesine oturmuştu birden...Bu bir tesadüf müydü yoksa son zamanlarda dostluğu yine sorgulamasından mı kaynaklanıyordu...Bilemedi...

Dostluk...En sevdiği kelime, en sevdiği ve en güvendiği anlamlı kavram...Ruhunu ısıtan...Onu çoğaltan...Bazense yıkıma götüren, hayata küstüren...Boşuna değildi dostluğu aşktan öte yaşadığını söylemesi...Dostluğa yüklediği anlamlar aşktan da öteydi, dostluk onun için sevginin en üst noktasında aşktı gerçekten de...Dostluk aşkı...Aşk...Bazen diğer sevgilerle kesişip birleşen yada çakışıp çatışan...Boyutunu kendi bile bilemediği, tek bir duygulanımla sınırlandıramadığı...Kimi dostu arkadaş ötesi değerle yüreğine yerleşmişti...Kimisi o değerin de ötesine geçip kardeş sevgisine bürünmüştü, kimisi aile...Adlarını ve yoğunluklarını koymakta zorlandığı zamanlar çok olmuştu...Ama hepsi yoğundu...Hepsi derinden...Ama o başkaydı...O en yoğunuydu...Arkadaştan hatta kardeşten öte dediğiydi, ailesinden sonra gelen kişi dediğiydi...Onca zamana, onca şeye ve hatta ona rağmen hala dediği...Tüm darbelerine rağmen hala değer verdiğiydi...Ama artık uzaktan...Yıllardır uzaktan...Ama hep yakından, çünkü yürekten...

Neydi bu uzaklığın sebebi? Kopuşun nedeni neydi? Yıllar öncesinde tüm hatayı kendi kendisine yüklemişti, onu herşeyden, herkesten ve hatta kendisinden bile korumak amacıyla...Onu kendinden önce tutmuştu...Ama o zamandan bugüne taşınan tek gerçek tükenişti...Bir çırpıda tükeniş...Daraltılmış zamanlara sığdırmaya kalkışmışlardı o en yoğun dostluğu...Dört nala paylaşımlara yelken açmışlardı temelsiz, dengesiz...Öncesini ve sonrasını hesaba katmadan o anı yaşamışlardı...Zamanla, ağır ağır, sindire sindire paylaşarak çoğalmak, çoğaltmak yani üretmek yerine bir anda tüketmişlerdi...Dış çevrenin etkisiyle de birleşince kopuş kaçınılmaz oluyordu maalesef...

Dış çevre...Acı acı gülümsedi birden...Beyoğlunun buram buram kirletilmişlik, yozlaşmışlık, çirkef koktuğu; insanın değil başkalarından, kendisinden bile koptuğu bir ortam olmuştu dış çevreleri çoğu zaman...Beyoğlu olmuştu hayatlarını sarıp sarmalayan...Sarıyer Taksim dolmuşlarının güzergahında başlayıp güçlenmiş sonra da tükenmiş, tüketilmiş bir dostluktu bu...Şiirlerine konu olan...Bir resim gibi gözlerinin önünde yanıp tükenen bir dostluktu bu, Beşiktaş’ta bir çay molası arınılmışlığında...Karşının ışıkları yanarken dostluk türkülerinin susmasıydı kulaklarda... Işıklı hüzün gecesinde biranın olduğu kadar dostluğun ve sevginin de ucuza satıldığı, sulandırıldığı bir Rock Bar’ın kapaniş şarkısıydı arda kalan...Orhan babanın şarkısına eşlik edişti yüreğe akan gözyaşlarıyla...Batsın Bu Dünya deyişti...Ve düşünce sarhoşu yürekleriyle İstiklalde son bir yürüyüştü...Yan yana...Ama uzak...Uzak ama yine de yakın...Tükenen ama bitmeyen...Bu cümleler kadar garip ve karışıktı işte onların birbirlerine vedaları...Ve bu yüzden kopamamışlardı galiba birbirlerinden, uzunca bir süre...Uzak ama yakın, yakın ama uzak olmuşlardı tüm korkularına, acılı anılarına, hatta zamana ve kıtalara yayılmış mesafelerin ayrımına rağmen...Kendilerine rağmen kopuşu ertlemişlerdi...Sevgi ve saygıdan vazgeçemedikleri için...Paylaşımlar azalsa hatta tükenişe geçse de birbirlerine verdikleri değer onların kopuşunu ertelemişti...

Ertelemişti...Sadece ertelemişti...Engelleyememişti ama...Zamandan ve kıtalardan doğan o uzun ayrılığın sonunda yollarının yine İstiklal’de kesiştiği geceye kadar ertelemişti sadece...Keşke o gece hiç olmasaydı, onu hiç görmeseydi dedi içinden...Keşke onu o halde görmeseydi...Yüreğinde her koşulda temize çıkarttığı dost yüreğinin ikiyüzlü soğukluğunu görmeseydi...Keşke ona olan saygısını kaybetmeseydi...Yıllardır yaptığı gibi uzaktan da olsa ona sevgi ve saygı yükleyebilseydi, çoğaltabilseydi onu yüreğinden benliğine geçen o en hassas, en can alıcı, en can katıcı yolda....O an onu tümden kaybettiğini sanmıştı, yani içinde, yani kendinde...Ona göre saygının olmadığı, kalmadığı yerde sevgi de barınamazdı, yaşayamazdı daha fazla...Ama sevgisi onu bile şaşırtmıştı...Saygıyla olan ritmik dansından çıkıp solo bir figürler silsilesi olarak yüreğindeki yerini korumuştu...Tüm keskin hareketleriyle can yakan bir şekilde olsa bile...Onu bu haliyle hissetmek bile güzeldi...Onu ona rağmen sevmek bile güzeldi...Sevebilmek en güzeliydi...

O son geceden sonra karşılaşmaları tümden farklı bir ortamda olmuştu...Kendisinin sonradan katıldığı, ama buna rağmen türlü çeşit sevgiler dostluklar üretebildiği, yaşayabildiği bir ortamın kalabalığında görmüştü onu...Uzaktan...Sessizce...Usulca...İzlemişti...Aylarca...Yüzünü görmediği ama varlığını hissedebildiği bir ortamda...Selam vermeye bile çekinir bir halde ve de en acısı istemez bir halde...Çünkü artık onu uzaktan seviyordu, yitirilen saygıdan sonra varlığını istemiyordu hayatında...Sevgi ona yetiyordu...Onu sevmek için ona ihtiyacı yoktu...Hatta onun sevgisini kirleteceğinden korkuyordu...Onun buna hakkı yoktu...O hakkı yıllar öncesinde İstiklal caddesinin koşar adım yürüyüşlerinde düşürmüştü yürek cebinden...O yüzden bu yeni ortamda da hayatında da onu yanında istemiyordu...Ama yine de onun yanında olmaya çalışıyordu uzaktan uzağa...Ona destek olmaya çalışıyordu...Hayatı ve hayattan yansımalarını onunla yorumlamaya çalışıyordu...O istemese de, hatta maalesef haketmese de...Hayata ve ona karşı yorumladıklarını elinin tersiyle silip atsa da...Yine de onun yanında olmaya çalışıyordu, aslında hiç olmadan....Ondan uzak durmaya çalışıyordu, aslında hiç kopmadan... Var ama yok, yok ama var duygu gelgitlerinin getirisiydi herşey...Varlığın yokluğun girdabında salınışına, yokluğun varlığın sıcaklığıyla içten içe giderilmesine dair tek bir sebep vardı, tek kelimeyle özetlenebilecek...Dostluk...Yürek hafızasının en gerçek kelimesi...Ona bir kere Dostum demişti, onu dost olarak yüreğinin derinine yerleştirmişti...Onu dosttan öte kılmıştı sevgi rahminde...Artık istese de silemezdi...Dost dedikten sonra silemezdi...Onsuz da olsa yaşayacaktı bu sevgiye açan, sevgiyle yaşayan dostluğu...Hep taşıyacaktı yüreğinde asılı malül gazi dostluğunu...Yiğidi öldür hakkını yeme sözünün getirisiyle onu hep iyi yönleriyle hatırlayacaktı....Geçmişteki güzel anılarla...Her daim onun iyiliğini isteyerek...Onunla olan kopuşuna rağmen aslında çok iyi bir insan olduğunu bilerek...Onun hayata dair kazanımlarını alkışlayacaktı, kutlayacaktı uzaktan, kaybedişleriyle göz yaşı birliği yapacaktı onunla gizlice...Ondan bile habersiz...Sevecekti dost dediğini....Dost diye yüreğine yazdığını...Silemediğini...

Funda Gülseven

 

DOSTLUK KONULU ŞİİRLER

 

Arkadaşlık

N
e güzeldir
Arkadaşlık
Olmasaydı arkadaşlık
Kalırdık yalnız

Ne güzeldir
Arkadaşlık
En değerli hazinedir
Arkadaşlık

Ne güzeldir
Arkadaşlık
Sırlarını saklar
Sırlarını paylaşır.

Ne güzeldir
Arkadaşlık
Kötü günde
Olur yanımızda

Ne güzeldir
Arkadaşlık
Çok değerlidir
Arkadaşlık

Metin Tuncel

 

EN İYİ ARKADAŞIM

İyilik meleği gibisin,
Parlak yıldız gibisin,
Bir gül gibisin,
Her şey sensin,
Biricik arkadaşım.

Başka ne diyeyim sana,
Hayatım desem hayat kısa,
Güneşim desem güneş batıyor,
Gülüm desem o da soluyor,
Sana en iyi arkadaşım demeliyim,
Çünkü arkadaşlığımız hiç bitmeyecek!

Yazan: Revna demirel 

 

DOSTLUK

Dostluk öyle bir şey,
Kimse önüne geçemez,
Öyle kuvvetlidir ki,
Kimse onu yenemez.

Herkes dostluğu bilir,
Her şey onu bilir,
Umudumuz,yüreğimiz
Sırlarımız,sevgimiz dostluk.

Cemre kemer

 

Arkadaşlık

Yıllardır yolunu gözleyen,
Hasretine dayanamayan,
Bir arkadaşın seni bekliyordu.
Günleri,saatleri hatta dakikaları,
Sensiz yaşayamıyordu!

Seninle mektuplaştığı halde
Seni tanımıyordu!
Sonunda karşılaşıp,
Birbirlerini tanıdılar,
Ve mutlu oldular!!!

Yazan: YAREN KAPTAN

 

Arkadaş

Arkadaş vardır,
soğuk bir selamdır alıp verdiğin
arkadaş vardır,ılık bahar havası
arkadaş vardır,sımsıcak!
kimisi birlikte yemek,sohbet içindir
belki beştir sayısı belki de bir
arkadaş vardır,ağlatan
arkadaş vardır,zor günde seni bırakan
arkadaş vardır,iyi ve doğru
yıllar geçse de ararsın onu
arkadaş vardır,
yüzüne gülüp arkandan söz eden
arkadaş vardır,kendini özleten...
arkadaş vardır,ömrü bir baharlıktır
arkadaş vardır,hayat dolu varlıktır...
arkadaş vardır,seninle gülüp ağlayan
bir çiçek gibi hemen solmayan
yanında değilken de seninle olan...

(1981)
Gülhan Çeliktaş

 

Bu Şiirler İle İlgili Her Türlü Düzeltme İçin Tıklayınız..

 




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
jojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomMeritking Girişholiganbet girişbaywincasibom güncelcasibom girişdeneme bonusuCASİBOM GÜNCEL
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.