KUTLU DOĞUM HAFTASI AÇILIŞ PROGRAMI
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed - sallallâhu aleyhi vesellem- Efendimizin, miladi takvime göre Kutlu Doğumunun 1442. yıldönümü münasebetiyle, buraya toplanmış bulunuyoruz. Hepinize hoş geldiniz der saygılar sunarım.
Efendimizin doğumu, içinde yaşadığımız dünyanın akışını değiştirmiş ve onun tebliğine kulak veren herkes, hayatını yeniden tanzim etme, kendini yeniden yapılandırma ve bundan sonraki gidişatında istikamet sahibi olma konusunda sağlam bir dayanağa kavuşmanın ayrıcalığını yaşamıştır. Onun rahmet yüklü mesajları ve hikmet yüklü ahlâkî örnekliği bütün insanlık için umut vaad etmeye devam ettiği gibi, kıyamete kadar da kesilmeksizin devam edecektir.
Bugün, başta İslâm dünyası olmak üzere topyekûn insanlık âleminin dûçar olduğu ahlaki/manevî problemlerin gerek tanımlanma, gerekse çözüme kavuşturulması konusunda Efendimizin risâletine başvurma ve onun rehberliğinde ilerleme konusunda ciddî ve kayda değer bir ihmalkârlıkla karşı karşıyayız. Etrafımızı saran savaş, zulüm, yokluk, şiddet ve acıların çözümünün ancak Peygamber sünnetini eksiksiz yaşamaktan geçtiğini yeniden hatırlamak zorundayız. Kardeşlik bağlarının ciddî yaralar aldığı bir zaman ve mekânda hem Efendimize hem de birbirimize kardeş olmanın iklim ve ortamlarını yeniden bulmak ve onun özlemini çektiği kardeşler topluluğunu yeniden oluşturmaya mecburuz.
Dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, hangi kavme mensup olursa olsun, hangi dili konuşursa konuşsun, derisinin rengi, cinsiyeti, ekonomik durumu ne olursa olsun, evrensel planda bütün mü’minler birbirlerinin kardeşidir. Bu kardeşliğin sevgi ve evrensel barış ilke ve ölçüleriyle tahkim edilmesi gerekir. Bundan dolayı Hz. Peygamber, imanı, sevgi ile ilişkilendirmiş ve şöyle buyurmuştur:“Sizden biriniz kendisi için sevip arzu ettiği şeyi din kardeşi için de sevip istemedikçe (gerçek anlamda) iman etmiş olmaz.” (Buhârî, “İman” 6, 7; Müslim, “İman” 71–72)
Ne yazık ki Müslüman coğrafyasında meydana gelen kardeş kavgaları, iç çatışmalar, kardeşlik ortamını ciddî anlamda yaralamakta, ümmet-i Muhammed olma duyarlılığını hasara uğramaktadır. Ülkemizi saran terör belası, değerlerimize olan yabancılaşma, maddi olarak zenginleştikçe cömertlik, diyergamlık, fedakârlık gibi hasletlerin yerine vurdumduymazlık, bana necilik, cimrilik, ahlâki yozlaşma bizi gün geçtikçe Efendimizin kutlu yolundan uzaklaştırmaktadır.
Okullarımıza konulan Kur’ân-ı Kerim ve Hazret-i Muhammed’in Hayat’ı dersleri O’nu anlamaya, İslâm’ı daha güzel yaşamaya vesile olmasını diliyorum. Biz de bu amaçla dünyayı şereflendirmesi ile mutluluğa erdiğimiz ve adına Kutlu Doğum denilen haftayı karınca, kararınca kutlamayı düşündük. Başta salon sıkıntısı olmak üzere, kusurlarımızı hoş göreceğinizi umarak, programımızı şereflendirdiğiniz için btekrar teşekkür ediyor ve O yüce Resûl’ün maneviyatı ile sizleri baş başa bırakıyorum. Saygılarımla.
www.dersturkce.com
2024