Türk Dil Kurumu(TDK) ve Türk Tarih Kurumunun(TTK) Kuruluş Amaçlarıyla İlgili Bilgi 2023-2024




Türk Dil Kurumu(TDK) ve Türk Tarih Kurumunun(TTK) Kuruluş Amaçlarıyla İlgili Bilgi



Ekleyen: DersTurkce.COM | Okunma Sayısı: 5044

Atatürk Önderliğinde Açılan Türk Tarih Kurumu Ne Tür Çalışmalar Yapmıştır
Türk Tarih Kurumunun Amacı

 
Türk Tarih Kurumu’nun amacı Türk tarihini ve Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları, Türklerin medeniyete hizmetlerini, ilmî yoldan incelemek, araştırmak, tanıtmak, yaymak ve yayınlar yapmak, bunlara dayanarak da Türk tarihini ve Türkiye tarihini yazmaktır.

Geçmiş
15 Nisan 1931’de Türk Ocakları’nın bir uzantısı olan Tarih Tetkik Heyeti’nin yerine kurulan Türk Tarih Tezi’ni Kemalist ideolojiye göre düzenleme amacı ile kurulmuştur: 1935 yılında adı Türk Tarih Kurumu olarak değişmiştir 1930 yılında yayınlanan ve başlangıçta sadece 100 adet basılan [3]Türk Tarihinin Ana Hatları adlı Orta Asya’da bir Türk uygarlığı ve bu merkezden başlayan göçlerle Türklerin Çin, Hindistan, Mezopotamya, Mısır, İran, Anadolu ve 4′ya giderek o bölgelerin halklarını uygarlaştırdıkları tezini işleyen kitabın ana fikrine uygun okul kitapları yazılması bu topluluğun ilk hedefi olmuştur.

TTk, 1984 yılında çıkarılan bir yasa ile TC Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bağlı bir kuruluş durumuna gelmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı Atatürk, vasiyetnamesinde Türk Tarih Kurumu için de parasal varlığından bir pay ayırmıştır Kurumun ana geliri, Atatürk’ün İş Bankası’ndaki hisse senetlerinden oluşmaktadır Daha sonra gelen cumhurbaşkanları Türk Tarih Kurumu’nun koruyucu başkanlarıdır.

Kurum, çalışmalarına Ankara’daki Türk Ocağı Halk Evleri binasında başlamıştı 1940 yılı sonunda Dil, Tarih, Coğrafya Fakültesi binasına taşınmış, 12 Kasım 1967’de ise kendi binasına geçmiştir Projesi Turgut Cansever’e ait olan ve Nail Çakırgan tarafından yapılan bu bina, Türkiye’de çağdaş mimarlığın önde gelen eserlerinden birisidir ve 1980 yılında Uluslararası Ağahan Mimarlık Ödülü’nü kazanmıştır.

Etkinlikleri
Türk Tarih Kurumu, Türk tarihi ve Türkiye tarihini incelemek ve sonuçları yaymak için konferanslar, seminerler, kongreler, anma törenleri, sergiler düzenler; kazılar yaptırır, kitaplar yayınlar; kurumun üyeleri uluslararası kongre ve seminerlere katılarak bildiri sunar

Yayınlar
1937 yılından beri yayınlanan Belleten adlı yayın, dört ayda bir yayınlanır Kurum tarafından 1964’ten beri çıkarılan Belgeler adlı bir başka yayın ise Türk belgeliğindeki (arşivindeki) belgeleri açıklamalı olarak yayınlar 1991 yılında sadece bir sayı olarak yayımlanan Höyük adlı yayında kazı raporlarını yayınlamaktadır.

Kazılar
22 Ağustos 1935′te, Kurum’un kendi parası ve kendi elemanlarıyla başlattığı ilk kazı Alacahöyük Kazısı’dır Bunu Trakya ve Anadolu’nun türlü bölgelerinde yapılan kazı ve arkeolojik araştırmalar izlemiştir Bu kazılardan çıkan eserler pek çok müzede sergilenmektedir

Uluslararası Bilim Kurumlarında Üyelik
Türk Tarih Kurumu, Uluslararası Akademiler Birliği’nin (International Union of Academies-IUA) Türkiye’deki tek üyesidir

Kütüphane
Tarih ve kazıbilim (arkeoloji) alanında ülkenin en büyük kütüphanesi, Türk Tarih Kurumu kütüphanesidir Kurum, Türkiye’nin son çağlar tarihi için de zengin bir belgeliğe sahiptir.

 

 Türk Tarih Kurumu

Türk Tarih Kurumu, ülkemizde bizzat Atatürk’ün direktifleriyle kurulan kurumların başında gelmektedir. Atatürk, özellikle Avrupa devletlerinin ders kitaplarında yer alan Türklerin ikinci sınıf bir millet oldukları (secondaire) iddialarına ve “barbar” deyimi kullanılarak bir istilacı kavim şeklinde gösterilmelerine karşılık, bunun böyle olmadığını ve cihan tarihinde en eski çağlardan beri hakiki yerinin ne olduğunun ve medeniyete ne gibi hizmetlerinin bulunduğunun araştırılması gerektiğine inanmaktaydı.

 

İşte bu sebeple, 28 Nisan 1930 tarihinde, Atatürk’ün de bizzat katıldığı Türk Ocakları’nın VI. Kurultayı’nın son oturumunda, O’nun direktifleriyle, Âfet İnan tarafından 40 imzalı bir önerge sunulmuş ve “Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik etmek için hususi ve daimî bir heyetin teşkiline karar verilmesini ve bu heyetin azasını seçmek salahiyetinin Merkez heyetine bırakılmasını teklif ederiz” denilmiştir.

Aynı gün Kurultay’da yapılan görüşme sonucunda Türk Ocakları Kanunu’na, 84. madde olarak “Merkez Heyeti, Türk tarih ve medeniyetini ilmî surette tedkik ve tetebbu eylemek vazifesiyle mükellef olmak üzere bir Türk Tarih heyeti teşkil eder” şeklinde bir madde eklenmiştir. Bu karar çerçevesinde 16 üyeden oluşan bir “Türk Tarihi Tedkik Heyeti” teşkil edilmiş, heyet ilk toplantısını 4 Haziran 1930 tarihinde yapmış, Yönetim Kurulu ve diğer üyeleri seçmiştir. Yönetim Kurulu: Başkan Tevfik Bıyıklıoğlu, Başkanvekilleri Yusuf Akçura ve Samih Rıfat, Genel Sekreter Dr. Reşit Galip, Üyeler: Âfet İnan, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Hâmid Zübeyir Koşay, Halil Edhem, Ragıb Hulûsi, Reşid Safvet Atabinen, Zâkir Kadîrî, Sadri Maksudi Arsal, Mesaroş (Ankara Etnografya Müzesi uzmanı), Mükrimin Halil Yinanç, Vâsıf Çınar ve Yusuf Ziya Özer’den teşekkül etmiştir. Bu heyet, “Türk Tarihinin Ana Hatları” adıyla yaptığı ilk çalışmayı yayımlamıştır.

Böylece temeli atılan Türk Tarih Kurumu, 29 Mart 1931 tarihinde Türk Ocakları’nın VII. Kurultayı’nda kapatılma kararı alınınca, bu defa 12 Nisan 1931’de “Türk Tarihi Tedkik Cemiyeti” adı ile yeniden teşkilatlanmış ve 1930’daki ilkeler temel alınarak faaliyetlerine devam etmiştir. Kurumun adı 1935 yılında “Türk Tarihi Araştırma Kurumu” olarak değiştirilmiş, daha sonra ise “Türk Tarih Kurumu”na çevrilmiştir.

Kurum bu dönem içerisinde dört ciltlik lise tarih kitaplarını, İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın Anadolu Beylikleri’ni, bazı kazı raporlarını, Pîrî Reis’in “Kitâb-ı Bahriye” ve haritasını basmış, 1937 yılından itibaren ise, adını bizzat Atatürk’ün koyduğu, BELLETEN yayın hayatına başlamıştır.

Atatürk, hayatının son dönemlerine kadar Kurumun çalışmalarıyla yakından ilgilenmiş, birçok defa çalışma planını kendisi tesbit etmiş ve birçok toplantıya bizzat katılmıştır. O’nun bu Kurum’a ve tarihe verdiği önem, 5 Eylül 1938’de düzenlediği vasiyetnâme ile, İş Bankası’ndaki hisselerinin gelirinin yarısını Türk Tarih Kurumu’na bağışlamasından anlaşılmaktadır. Nitekim Atatürk’ten sonra gelen bütün Cumhurbaşkanları da bir gelenek olarak Kurum’un koruyucu başkanları olmuştur. 25 Mayıs 1940’ta İçişleri Bakanlığı’nca onaylanan yeni cemiyetler kanununa göre yeniden düzenlenen tüzüğünün 2. maddesinde, Kurum’un Reisicumhur İsmet İnönü’nün yüksek himayeleri altında bulunduğu hükmü yer almış, 3. maddesinde de, “Maarif Vekili bu Kurum’un fahrî reisidir” denilmiştir. Kurum, Bakanlar Kurulu’nun 21 Ekim 1940 tarih ve 2/14556 sayılı kararnamesiyle “Kamu Yararına Çalışan Dernekler” arasına alınmıştır. Türk Tarih Kurumu, tüzelkişiliğe sahip olarak, 7 Kasım 1982’de kabul edilen Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 134. maddesi ile kurulan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesine dahil edilmiştir. Türk Tarih Kurumu bu dönemden itibaren de ilk kuruluş amaçları doğrultusunda çalışmalarına devam etmiş ve etmektedir.

Madde 134. – Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk’ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzelkişiliğine sahip “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” kurulur.

Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen mali menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun; kuruluşu, organları, çalışma usulleri ve özlük işleri ile kuruluşuna dahil kurumlar üzerindeki yetkileri kanunla düzenlenir.

Türk Tarih Kurumu, ilmî araştırma ve yayınları yanı sıra, ilki 2-11 Temmuz 1932 tarihlerinde toplanan ve belli aralıklarla günümüze kadar XVI.’sını gerçekleştirdiği milletlerarası nitelikte “Türk Tarih Kongreleri” yapmaktadır. 20-25 Eylül 1937 yılında Dolmabahçe’de yapılan II. Kongre, uluslararası nitelik kazanmış, yabancı bilim adamları da bu kongreye katılmışlardır. Bu Kongre, Türk tarihinin açıklanması ve belgelenmesi amacını gütmüştür. Ayrıca, Kongre dolayısıyla, tarih öncesinden Cumhuriyet dönemine dek yurdumuzda ve Ortadoğu’da gelişen büyük uygarlıkları, maketler, mülajlar, resimler ve grafiklerle canlandıran bir sergi düzenlenmiş ve bu sergi Atamızın ölümüne dek Dolmabahçe’de kalmıştır.

Türk Tarih Kurumu bundan sonra da uluslararası nitelikte,

15-20 Kasım 1943’te III.,
10-14 Kasım 1948’de IV.,
12-17 Nisan 1956’da V.,
20-26 Ekim 1961’de VI.,
25-29 Eylül 1970’te VII.,
11-15 Ekim 1976’da VIII.,
21-25 Eylül 1981’de IX.,
22-26 Eylül 1986’da X.,
05-09 Eylül 1990’da XI.,
12-16 Eylül 1994’te XII.,
04-08 Ekim 1999’da XIII.,
09- 13 Eylül 2002’de XIV.,
11-15 Eylül 2006’da XV.,
20-24 Eylül 2010′da XVI.

kongrelerini düzenlemiştir. Bu kongrelerde sunulan bildiriler kitap haline getirilmiş ve bunlardan XVI. kongreye kadar olanlar 48 cilt halinde basılmıştır.

Kuruluşundan başlayarak çalışmalarını eski Türk Ocağı Halkevleri binasında sürdüren Kurum, 1940 yılı sonlarında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde ayrılan bir bölüme geçmiştir. Ancak her gün zenginleşen kütüphanesi, çalışmaları ve gelişen basımevi dolayısıyla bu yer yetersiz kalmış, 12 Kasım 1967 günü, projesi Sayın Turgut Cansever tarafından çizilen bugünkü modern binasına taşınmıştır. Bu bina 1980 yılında “Uluslararası Ağahan Mimarî Ödülü”nü almıştır.

Türk Tarih Kurumu, 2876 sayılı kanunda da belirtildiği üzere, 1931 yılındaki kuruluş gayesi olan Türk ve Türkiye tarihini ve bunlarla ilgili konuları, Türklerin medeniyete hizmetlerini ilmî yoldan incelemek, araştırmak, tanıtmak, yaymak ve yayımlar yapmak, bunlara dayanarak da Türk tarihini ve Türkiye tarihini yazmak konusunda çalışmalarını günümüze kadar sürdürmüş ve yayınlarını XXXI dizide toplamıştır. Bunlar içerisinde Tıpkıbasımlar, Türk Tarihinin Kaynakları, Kazı Raporları, Kongre Yayınları, Dünya Tarihi, Arşiv Belgeleri, Osmanlı Kronikleri, Halk İçin Tarih Yayınları, Türkçeleştirilmiş Osmanlı Metinleri, Kongre Yayınları ve Atatürk ve Yeni Türkiye dizileri sayılabilir. Bütün bu dizilerde başlangıçtan bu yana, dergiler dahil toplam 1400′e yakın eser yayımlanmıştır. 1937 yılından bu yana yayımlanan Belleten dergisinin Aralık 2010 itibariyle 271. sayısı çıkmıştır. Belgeler dergisinin ise 35. sayısı basılmıştır. Tarih Yıllığı’nın ise yayın hazırlıkları bitmek üzeredir.

Dergi yayıncılığı açısından bir önemli gelişme de 1988 yılında tek sayı çıkartılıp sürdürülemeyen Höyük dergisinin yeniden yayınlanmaya başlamasıdır.Arkeolojik kazıların değerlendirileceği ve yılda iki kez yayınlanacak olan Höyük’ün ikinci sayısı Temmuz 2010′da çıkartılmıştır.

Atatürk’ün direktifleriyle 22 Ağustos 1935’te Kurum’un kendi parası ve kendi elemanlarıyla başlattığı ilk kazı olan “Alacahöyük Kazısı”ndan ayrı olarak Trakya ve Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde arkeolojik araştırmalar sürdürülmüştür. Bu kazılardan çıkan eserler pek çok müzemizi süslemektedir. Bugün her yıl yaklaşık 20-25 kazıya maddî destek verilmektedir. Ayrıca 1996 yılından itibaren ilk defa yurtdışında, Kurum tarafından finanse edilen biri Kırgızistan’ın Tanrı Dağları’nda Son-Köl’de, diğeri Ukrayna’da Özi bölgesinde olmak üzere iki kazı daha başlatılmıştır. Öte yandan Çin İmparator günlükleri getirtilerek Türkçe’ye çevirisi yapılmaktadır. Yine Rusya Bilimler Akademisi Tarih Bölümü ile yapılan protokol çerçevesinde, Rusya arşivlerindeki Türk tarihine ait belgelerin kataloğu hazırlanmış ve belgelerin faksimile yayını için çalışmalar başlatılmıştır.

Türk Tarih Kurumu, amaçları doğrultusunda Türk tarihinin pek çok meselesine ışık tutmak maksadıyla ayrıca projeler desteklemektedir. Bunlardan Türkiye’nin Sosyal ve Kültürel Tarihi, Başlangıçtan Günümüze Türk Dünyası Tarihi, Türk Sufilik Tarihi, Yozgat ve Çevresi Sosyal ve Ekonomik Tarihi, Sondaj Metoduyla Ordu ve Yöresi İktisadî Tarihi gibi kapsamlı olanlarını saymak mümkündür. Öte yandan Türk Tarih Atlası ile Türk Mimarî ve Sanat Eserleri envanter çalışmaları da sürdürülmektedir.

Türk Tarih Kurumu’nun ilmî çalışmalar için kurduğu kütüphane ise ülkemizin en zengin ihtisas kütüphanelerinden biridir. Yaklaşık 260.000 cilt kitabın bulunduğu kütüphaneye, değişim ve satınalma yoluyla en son yayınlar sağlanmakta, yurtdışında 243, yurtiçinde 75 kurum ve kuruluş ile değişim yapılmaktadır. Kütüphane bilgisayar ile hizmet vermektedir. Bilgisayarda ayrıca Türkiye’nin en büyük kütüphanelerinin dataları da bulunmaktadır. Bunlarla toplam 519.000 kitap programda okuyucu tarafından taranabilmektedir. Ayrıca internet ile Dünya’nın diğer kütüphanelerine ulaşmak mümkündür. Yine internet aracılığı ile yayınlarımız, kütüphanemize yeni gelen kitap ve dergiler araştırıcıların bilgisine sunulmaktadır.

Arşiv ve dokümantasyon açısından da Kurum hayli zengindir. Yakın zamanlar tarihi bakımından önemli arşiv belgeleri ve zengin bir Atatürk fotoğraf koleksiyonu bulunmaktadır. Burada da bilgisayar çalışmaları sürdürülmektedir.

Türk Tarih Kurumu, Osmanlı Öncesi ve Osmanlı Araştırmaları Uluslararası Komitesi (CIÉPO), Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Birliği (AIÉSEE), Uluslararası Tarih Bilimleri Komitesi (CISH), Uluslararası Askerî Tarih Komisyonu (CIHMC) ve Uluslararası Akademiler Birliği (UAI) gibi çeşitli uluslararası bilim kurullarının da üyesidir. Bunlardan Uluslararası Akademiler Birliği’nin Türkiye’deki tek üyesidir.

Türk tarih kurumunun kuruluşu ve görevleri
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Anayasamızın 134. maddesi gereğince 2876 sayılı kanunla 17.08.1983 tarihinde kurulmuştur.

 

Anayasa Maddesi:?Madde 134: Atatürkçü düşünceyi, Atatürk ilke ve inkılâplarını, Türk kültürünü, Türk tarihini ve Türk dilini bilimsel yoldan araştırmak, tanıtmak ve yaymak amacıyla; Atatürk’ün manevî himayelerinde, Cumhurbaşkanının gözetim ve desteğinde, Başbakanlığa bağlı; Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezinden oluşan, kamu tüzel kişiliğine sahip “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu” kurulur.?Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu için Atatürk’ün vasiyetnamesinde belirtilen malî menfaatler saklı olup kendilerine tahsis edilir.

Türk Tarih Kurumu, ilk kez Büyük Atatürk’ün buyrukları ile 1930 yılı Nisan’ında Türk Ocağı Merkez Heyetine bağlı “Türk Ocağı Türk Tarihi Tetkik Encümeni” adı altında 16 üye ile kurulmuştur.

Atatürk’ün kurucusu ile koruyucu başkanı olduğu Türk Tarih Kurumunun amacı, Türk tarihi ile Türkiye tarihini, bunlarla ilgili konuları incelemek, elde edilen sonuçları her türlü yollarla yaymaktır.

Türk Ocaklarının kapanması üzerine 15 Nisan 1931′de, üyeleri Cemiyetler Kanununa göre İçişleri Bakanlığına başvururak “Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti” adı altında bir dernek kurmuşlar, dil devriminden sonra derneğin adı Atatürk tarafından 1935 yılında “Türk Tarih Kurumu”na çevrilmiştir.

Kurum, yeni buluşlar ile bilimsel konuları tartışmak üzere geleneksel hale gelen, günümüze dek aralıklarla toplanan Türk Tarih Kongreleri düzenlemektedir. İlk iki kongre Atatürk’ün koruyucu başkanlığında yapılmış, kongreleri kendileri bizzat izlemişlerdir.

I. Türk Tarih Kongresi, 2-11 Temmuz 1932 tarihlerinde Ankara Halkevinde yapılmıştır. Amacı, yeni tarih görüşü ile tarih öğretiminde tutulacak yolun öğretmenler ile kamu oyuna anlatılması idi.

20-25 Eylül 1937 yılında Dolmabahçe’de yapılan II.Kongre, uluslararası nitelik kazanmış, yabancı bilim adamları da bu kongreye katılmışlardır. Bu kongre, Türk tarihinin açıklanması ile belgelenmesi amacını gütmüştür.

Bakanlar Kurulu’nun 21.10.1940 tarih, 2/14556 sayılı kararnamesi ile kamu yararına çalışan dernekler arasına alınan Türk Tarih Kurumu, 11.8.1983 tarih, 2876 sayılı kanunla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bağlı, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşu olmuştur.

Türk Tarih Kurumu, birçok uluslararası bilim kuruluşuna üyedir. Uuslararası Akademiler Birliğinin Türkiye üyesidir.

Amaç ve Görevleri :
Atatürk’ün emir ile isteği üzerine, yüksek koruyuculuğu altında kurulmuş olan Türk Tarih Kurumu; Türk tarihi ile Türkiye tarihini, bunlarla ilgili konuları, Türklerin uygarlığa hizmetlerini bilimsel yoldan incelemek, araştırmak, tanıtmak, yaymak, yayımlar yapmak ile bunlara dayanarakda Türk tarihini, Türkiye tarihini yazmak amacı ile 2876 Sayılı Kanunla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na bağlı, tüzel kişiliğe sahip bir kamu kuruluşudur.

2876 Sayılı Kanuna göre Türk Tarih Kurumu’nun görevleri :
1. Türk tarihi ile Türkiye tarihinin kaynaklarını araştırmak, incelemek, bu konularla ilgili bilimsel değerdeki araştırmaları yapıtları yayımlamak,

2. Türk ile Türkiye tarihine ilişkin kaynakları toplamak, incelemek, gerekli görülenleri Türkçeye çevirmek, yaymak, yayımlamak,

3. Türk ve Türkiye tarihini aydınlatmaya yarayacak belge ve malzemeyi toplamak, arşiv ile dokümantasyon merkezleri kurmak niteliği belirlenen belge ile malzemeyi elde etmek için gerekli araştırmaları, incelemeleri, kazıları yapmak, yaptırmak,

4. (1), (2) ile (3) bendlerinde belirlenen kaynaklara dayanarak Türk ile Türkiye tarihini yazmak, yayımlamak,

5. Yeni buluşlar ile bilimsel konuları yaymak, tanıtmak üzere bilimsel toplantılar yapmak, kongreler, sergiler ile geziler düzenlemek,

6. Millî varlığımızın devamında temel öğeleri biri olan tarih sevgisini ile bilincini kökleştirecek, yaygın hale getirecek, tarihi araştırmaları ile çalışmaları özendirecek, destekleyecek her türlü tönlemi almak, gerekli çalışma plân ile programlarını yapmak,

7. Amaç ile görevleriyle ilgili olarak yurt içinde, yurt dışında Türk ile Türkiye tarihi üzerinde çalışan, araştırma, yayınlar yapan kurum, kuruluş ile araştırma merkezleri ile, arşivlerle işbirliğinde bulunmak, kitap, yayın ile orijinallerinden çoğaltılmış belge değiş-tokuşu yapmak,

8. Yüksek Kurulun onayı ile yerli ya da yabancı bilimsel kuruluşlara üye olmak, temsilci göndermek, kongrelere katılmak, bu kuruluşlarla ortak araştırmalar ile çalışmalar yapmak,

9. Yüksek Kurulun, Yüksek Kurumun, ayrıca 2876 Sayılı Kanunun verdiği öteki görevleri yerine getirmek.

 

Kaynak...




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
casibomJojobetjojobetCasibom GirişJojobet Giriş YapcasibomCasibomMarsbahisMeritking Girişpusulabet giriş
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.