YAĞMUR GÖZLÜ ÇOCUK
Bir zamanlar, yüreği sevgi dolu küçük bir çocuk vardı. Annesiyle birlikte küçük
ve sade bir kulübede yaşardı. İnsanı, doğayı, hayvanları, kuşları, kelebekleri çok severdi.
Hiçbir canlıya zarar vermez, kimsenin kalbini kırmazdı.
Yüreciği o kadar hassastı ki bir kedinin ayağına diken batsa, onun için günlerce
ağlardı. Göz pınarlarından yağmur tanesi gibi yaşlar boşalırdı. Bu nedenle de herkes
onu Yağmur Gözlü Çocuk, diye çağırır olmuştu.
Günlerden bir gün, Yağmur Gözlü Çocuk’un annesi hastalandı. Oğlundan, kendisi
için kır çiçekleri toplamasını istedi. Çocuk, evinden çıkıp kırlara doğru koşmaya
başladı. Derelerden, tepelerden, hoş kokulu bahçelerden geçti. Karşılaştığı her canlıyla
ilgilendi.
Kurtlara, kuşlara selam verdi. Alın teri döken işçilere, rızık için çalışan çiftçilere
kolaylıklar diledi. Sonunda rengârenk çiçeklerle dolu bir vadinin ortasına geldi.
Çiçekler o kadar güzel, o kadar nazlıydılar ki Yağmur Gözlü Çocuk, hiçbirini
koparmaya kıyamadı. Hangi çiçeğe elini uzatsa yapraklarının arasında minik bir böceğin
veya arının dolaştığını görüyordu. Hepsi rızık peşinde, hepsi karnını doyurmaya
çalışıyordu.
Yağmur Gözlü Çocuk, kır çiçeklerinin arasında akşama kadar dolaştı. Ama annesine
götürebileceği bir tek çiçek koparamadı. Hasta anneciğinin yanına eli boş
döneceği için utanıyordu. İşin daha da kötüsü güneş batmış, ortalık kararmıştı.
Zavallı çocuğun üzüntüsü gitgide artmaya başladı. Boncuk mavisi gözleri, yeniden
bulutlandı. Bir süre sonra da pıtır pıtır gözyaşı dökmeye başladı.
Yağmur Gözlü Çocuk’un çiçeklere, böceklere ve diğer canlılara gösterdiği sevecenlik,
Ay’ı çok etkilemişti. Küçük çocuğu ödüllendirmek, hasta annesini de sevindirmek
istedi. En parlak yıldızlardan bir demet oluşturdu. Kendisini ziyarete gelen bir
Gece Kuşu’nun gagasına tutuşturup Yağmur Gözlü Çocuk’a yolladı.
Gece Kuşu, Ay’ın selamını ileterek gagasındaki yıldız demetini küçük çocuğa
verdi. Yağmur Gözlü Çocuk’un gözlerindeki hüzün, sevince dönüştü. Ay’a bir teşekkür
öpücüğü gönderdi. Yıldız demetini kaptığı gibi annesine koştu. Çocuk koştukça
yıldızlar önünü aydınlatıyordu.
Oğlunun elindeki yıldız demetini gören anne, sevinçten ayağa kalktı. Hastalığından
eser kalmadı. Küçük oğlunu bağrına bastı.
Yıldız demetini küçük bir vazoya koydular. Onların kulübesi, yıldızların yaydığı
ışık demetiyle sonsuza kadar aydınlandı.
Üzeyir GÜNDÜZ
Yağmur Gözlü Çocuk
(Düzenleme yapılmıştır.)
www.dersturkce.com
2024