YALANCI ÇOBAN
Vaktiyle bir köyün küçük bir çobanı varmış. Küçük çoban,
koyunlarını bir dağın eteğine götürür, orada otlatırmış.
Bir gün koyunlarını otlatırken çobanın canı sıkılmış.
“Ne yapsam da eğlensem?” diye düşünmüş. Aklına bir fikir
gelmiş. Yerinden fırlamış, köye doğru koşmaya başlamış.
Köye varınca:
— Yardım edin! İmdat! Kurtlar koyunlara saldırıyor,
diye bağırmış.
Köylüler, ellerinde kazma ve küreklerle koşmuşlar. Etrafta
kurtları aramaya koyulmuşlar. Bir yandan da çobana
soruyorlarmış:
— Hani nerede?
— Nerede kurtlar?
Çoban, kahkahayla gülmeye başlamış:
— Çok sıkılmıştım. Bu olayı, biraz eğlenmek için uydurdum,
demiş.
Köylüler hem şaşırmış hem de öfkelenmişler. Söylenerek
köye dönmüşler.
Birkaç gün sonra çoban, yine koşarak köye gelmiş.
Köylülerden yine yardım istemiş. Köylüler, bu kez hemen
inanmamışlar. Çoban:
— Gerçekten kurtlar geldi. İnanın, diye bağırmış.
Köylüler, yine yardıma koşmuşlar. Meğer çoban yine
oyun yapıyormuş. Kurt falan yokmuş.
Ertesi gün çobanın sürüsüne gerçekten kurtlar saldırmış.
Bunun üzerine küçük çoban, var gücüyle köye koşmuş.
Olanları anlatıp yardım istemiş. Fakat köylüler, bu
kez anlatılanlara inanmamışlar. Çoban, gözyaşı dökmüş.
Yalvarmış. Yine de köylüler oralı olmamışlar.
Çoban, çok üzülmüş. Bir daha yalan söylememeye karar
vermiş. Herkesten özür dilemiş. O günden sonra dürüst
ve güvenilir bir insan olmuş.
Hazırlayan: Gülümser AKHARMAN
Yalancı Çoban
(Kısaltılıp düzenleme yapılmıştır.)
www.dersturkce.com
2024