4. ÜNİTE 4. XV. Yüzyıldan XIX. Yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı Edebiyatı 4. XV. Yüzyıldan XIX. Yüzyıl Ortalarına Kadar Osmanlı Edebiyatı A. Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir) 1. Divan Şiiri HAZIRLIK 1.Divan edebiyatı ile ilgili bir sunum hazırlayınız. 2.Bir divan şiiirini ezberleyerek sınıfta okuyunuz. 3.Fuzûlî'nin kişiliği ve edebî yönünü araştırınız. -------------------------------------------------------------------------------- 1-FUZÛlî -------------------------------------------------------------------------------- Fuzûlî, Azeri asıllı Türk divan şairidir. Asıl adı Mehmet oğlu Süleyman'dır. Öğrenimi hakkında kesin bir bilgi olmayıp, eserlerinden İslamî bilimler ve dil alanında çok iyi bir eğitim aldığı anlaşılmaktadır. Türkçe divanının önsözünde “Bilimsiz şiir temelsiz duvar gibidir, temelsiz duvar da değersizdir.” demektedir. Türkçe divanındaki şiirlerini Azeri lehçesinde yazmıştır. Aynı zamanda Arapça ve Farsça divanlarından bu dilleri de çok iyi bildiği anlaşılmaktadır. Eserlerinde kullandığı dil dönemindeki divan şairlerine göre daha sade, anlaşılır bir Türkçedir. Halk deyişlerinden bolca yararlanmıştır. Bedensel zevklerden ziyade tasavvufî bir aşk, ehlibeyte duyulan özlem, ayrılık acısı şiirlerinin konusunu teşkil etmiştir. Duygu ve düşüncelerini çok içten ve lirik bir şekilde ifade etmeyi kolayca başarmıştır. Bu açıdan bakıldığında Türk şiirinde karşılaştırılabileceği tek şair Yunus Emre'dir. Leyla ve Mecnun mesnevîsi aynı konuda yazılmış (Arapça ve Farsça dahil) en iyi mesnevîlerden biridir. İran şiirinden Hafız, Türk şiirinden ise Nesimî ve Nevâî çizgisini en başarılı şekilde kemale erdirmiştir. Kendisinden sonra gelen bütün divan şairlerini etkilemiştir. Kanuni'nin Bağdat'ı fethinden sonra (1534) padişaha kasideler sunmuştur. Padişah tarafından beğenilen kasideler karşılığında 9 akçelik maaşla ödüllendirilmiştir. Maaşını alamayınca Şikayetnãme'yi yazmıştır. Şikayetnãme Fuzuli'nin en önemli eserlerinden biridir. Şikâyetnâmesinde Fuzuli şöyle der: “Selam verdim rüşvet değildir diye almadılar. Hüküm gösterdim faydasızdır diye mültefit olmadılar.” Çokça zikredilen beyitlerinden bazıları şunlardır: Aşk imiş her ne var âlemde İlim bir kil ü kal imiş Mende Mecnundan füzun aşıklık isti'dadı var Aşık-ı sadık menem Mecnunun ancak adı var Hasılım yoh ser-i küyunda beladan gayrı Garazım yoh reh-i aşkında fenadan gayrı Eyle sermestem ki idrak etmezem dünya nedir Men kimem saki olan kimdir mey ü sahba nedir Dest busi arzusıyle ger ölsem dustlar Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su Ya rab bela-yı aşk ile kıl müptela meni Bir dem bela-yı aşktan etme cüda meni Yılda bir kurban keser halk-ı âlem ıyd içün, Dem be dem saat be saat men senün kurbanınam. Başlıca eserleri: •Hadikatü's-Süeda (1837, Kerbela olayını anlatan düzyazı) •Türkçe Divan (1838, 1958) •Sıhhat u Maraz (1940, tıp bilgileri) •Enis'ül-Kalb (1944) •Fuzûlî'nin Mektupları (1948) •Terceme-i Hadis-i Erbain (1951) •Leyla vü Mecnun (3 bin 96 beyitlik mesnevî) •Rind ü Zahid (1956) •Beng ü Bade (1956, 444 beyitlik Türkçe mesnevî) •Arapça Divan (1958) •Matlau'l İtikad (1962) •Heft Cam (tasavvuf içerikli, 327 beyitlik Farsça mesnevî) •Sakinâme(tasavvuf içerikli mesnevîsidir) •Şikayetnãme(nesir türündedir) 4.Millî edebiyat veya Cumhuriyet döneminden hece vezniyle yazılmış bir şiir, 1940 sonrasından da serbest şiir örneği getiriniz. Artık Yaşamak İçin...Artık yaşamak için herkesten kaçacağız, Dünya bize verecek yalnız güzellikleri, Yalnız, semalarından dökecek ruhumuza, Geceler mehtapları ve gündüzler seheri. Düşünceli yürürken, bir yol dönemecinde Çıkacak ömrümüze beyaz dallarla bahar. Hatırlatacak bize şen çocukluğumuzu, Erguvanlı bir bahçe, mor salkımlı bir duvar. Tekrar yaşayacağız ümitli sabahları, Bulacağız dünyanın o en güzel yerini. Ebedi bir sahilde yeniden tadacağız Kol kola sükûn dolu akşam gezmelerini. Ziya Osman Saba Turan Nabızlarımda vuran duygular ki tarihin Birer derin sesidir, ben sahifeler de değil Güzide, şanlı, necip ırkımın uzak ve yakın Bütün zaferlerini kalbimin tanininde Nabızlarımda okur, anlar, eylerim tebcil. Sahifelerde değil, çünkü Atilla, Cengiz Zaferle ırkımın tetviç eden bu nasiyeler, O tozlu çerçevelerde, o iftira amiz Muhit içinde görünmekte kirli, şermende; Fakat şerefle numayan Sezar ve İskender! Nabızlarımda evet, çünkü ilm için müphem Kalan Oğuz Han'ı kalbim tanır tamamiyle Damarlarımda yaşar şan-ü ihtişamiyle Oğuz Han, işte budur gönlümü eden mülhem: Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan Vatan, büyük ve müebbet bir ülkedir: turan Ziya Gökalp Ziller Çalacak Zil çalacak... siz derslere gireceksiniz bir bir. Zil çalacak... ziller çalacak benim için, Duyacağım evlerden, kırlardan, denizlerden, Tâ içimden birisi gidecek uça ese.. Ama ben, ben artık gidemeyeceğim. Zil çalacak...siz geminize, treninize gireceksiniz Zil çalacak, ziller çalacak benim için, bir bir Duyacağım iskelelerden, istasyonlardan bütün, Tâ içimden birisi koşacak ardınızdan.. Ama ben, ben artık gelemeyeceğim. Sonra bir gün bir zil çalacak yine, Hiç kimseler, kimsecikler duymayacak: Ne sınıflar, ne iskeleler, ne istasyonlar, ne siz... Tâ içimden birisi birisi kalacak oralarda Ben gideceğim. Zeki Ömer Defne 5.Necati'nin hayatı ve edebî kişiliğini araştırınız. Hayatı hakkında az bir bilgi bulunan Necati Bey'in doğum tarihi bilinmemektedir. Genel kanıya göre gerçek ismi "İsa"dır. Fakat bazı kaynaklarda gerçek ismi "Nuh" olarak geçmektedir. Doğum yerinin Kastamonu olduğu düşünülmektedir. Diğer birçok divan edebiyatçısından farklı olarak özel bir eğitim görmemiş, kendi kendisini geliştirmiştir. Kısa zamanda eserleriyle halkın ilgisini ve beğenisi kazanmış, üne kavuşmuş ve dönemin ünlü isimleri tarafından övülmüştür. Üne kavuştuktan sonra Şehzade Abdullah'ın divan kâtipliğini yapmış, bir süre de sarayda çeşitli görevlerde çalışmıştır. 1509 yılında öldüğü düşünülse de bu tarih kesin değildir. Necati, Türk divan şiirinin gelişme döneminin (15. yy sonları - 16. yy başı) en önemli isimlerindendir. O zamana kadar Türk divan şiirini fazlasıyla etkileyen İran şiirinden uzaklaşarak, halkın diline ve kültürüne önem vermiş, bunu da şiirine yansıtmıştır. Kullandığı yalın dil ile halka ve yaşama yakın bir tabiat sergilemiş, fazla süslü bir üsluptan kaçınmıştır.Ayrıca divan edebiyatında ata sözlerini kullanarak millileşme akımını başlatmiştır 6.Şiirde "sözcüklerin önemi nedir? Her şiirde kullanılabilir mi? Düşüncelerinizi belirtiniz. Şiir yoğun anlamlı metinlerdir. Bu yoğun anlamı vermek için şair sözcükleri seçerek kullanır. Bu yüzden divan şiirinde sözcük seçimi çok önemlidir. 7.Bir şiirden her dinleyen aynı şekilde etkilenebilir mi? Bunun eğitimle de ilgisi var mıdır? Açıklayınız. Hayır, şiiri her dinleyen aynı şekilde etkilenmez. Kişinin eğitimi, içinde bulunduğu duygu atmosferi, çevresi vb. şiirin üzerinde etkisi vardır. İNCELEME 1. Metin Gazel Lâle-hadler yine gülşende neler etmediler Servi yürütmediler gonceyi söyletmediler Taşradan geldi çemen sahnina bîçâredürür
www.dersturkce.com
2024