Çalışan Anne-Baba ve Çocuk
Büyük çoğunluğumuz, çocuğumuz olduğu vakit çalışma hayatımızın tamamen biteceğini ya da en azından asla eskisi kadar başarılı olamayacağını düşünürüz. Ve belki büyük bir çoğunluğumuzda işsel hayatımızda çocuk sonrası yaşamımızı olası gördüğümüz bir çok aksaklıkla sürdürürüz. Ve aslında bu durumun en az sorumlusu olan çocuklarımız ve çoğu zaman bizim yanlış zaman planlamalarımız yüzünden yaşanan kargaşadan da en az bizler kadar etkilenirler.
Tüm bu aksamaların çözümü konusunda bir formül yada sihirli bir değnek yok maalesef, fakat sistemli ve programlı davranmak her işte olduğu gibi bunda da işe yarayacaktır. Öncelikli olarak çocuğumuza ait günlük yapılması gereken işleri ve bu işlerin yapılmasına en uygun saatleri belirlemek ve bu çizelgeyi günlük yaşamda sürekli göz önünde bulundurmak bir zaman sonra zaten çizelgeye bakmadan halledebileceğimiz bir durumda bulunmamıza olanak sağlar.
Unutmamız gereken en önemli şeylerden biri de bir makine olmadığımız ve her şeyi hafızamızda tutamayacağımız. Bu işleyişte en sık aksayan veya en çok rahatsızlık veren unsur yapmayı unuttuğumuz ve veya zaman bulamadığımız maddelerde duyulan yoğun vicdan azabıdır. Oysaki birer makine değiliz ve yapabilirliklerimiz ancak beden gücümüzle ve günlük rutin enerjimizle sınırlı.
Özellikle çalışan annelerin yaşadığı en büyük duygusal gel-gitler iyi ve yeterli olma kaygısından kaynaklanır. Tüm gün çocuğunuzun sizden uzak ve belki de sınırlı süredir tanıdığınız insanlar tarafından bakımı işsel anlamda da çocuktan önceki döneminizden daha başarısız olmanızı tetikler ki aslında çocuk sahibi olmakla işsel anlamda bir başarı noksanlığı yaşamamışsınızdır , sadece çocuğunuzun doğumuyla beraber edindiğiniz kaygıların günlük yaşama izdüşümü sizi rutinden daha başarısız kılmıştır.
Muhakkak ki yaşamınızda size ait en kıymet verdiğiniz şey olan çocuğunuzdan ayrı kalma fikri rahatsız edicidir ama öncelikli bilmeniz gereken sizinde bir birey olduğunuz muhakkak ki bebeklik dönemlerinde itibaren her çocuk annesini yanında olmaktan büyük mutluluk duyar ama yaşamının ilerleyen yıllarında çalışan bir anneye sahip olmak onun için daha önemli olacaktır.
İnsan sosyal olduğu sürece bilgi dağarcığı ve öğrenimleri artar ve ancak yeterince mutlu olduğumuzda yeterince üretken ve paylaşımcı olabiliriz. Bunun içindir ki kendimize ait bir sosyal organizasyonda bulunmamız çocuklarımızla geçirdiğimiz zamanı daha kaliteli kılacaktır. Önemlisi de budur çocuklarımızla ne kadar vakit geçirdiğimiz değil bu vakti ne kadar kaliteli kılabildiğimizdir.
Ayşe Solmaz
Psikolojik Danışman
www.dersturkce.com
2024