Yayınevi : Taze Kitap
Yazar : Şermin Çarkacı
1.Baskı :Kasım 2016
18.Basım: Ekim 2020
Sayfa sayısı: 200
ÖZETİ
Fıstık gibi iş, acayip para var sürekli kasa dolu. Dedesi de işini seviyor, yoksa neden sabah namazıyla dükkanı açıp akşam kapatsın ki? Hem de hiç sıkıcı değil, sürekli insanlar gidip geliyor vs. Ve sonunda Şermin bakkal olmaya karar veriyor. Kendisi bir bakkal kuramayacağı için dedesine çırak olma teklifi ediyor. Dedesi de şu görevler neticesinde çalışabilirsin diyor ; Bakkalı süpürmek, tezgahı silmek, rafları kontrol etmek, biten ürünleri dizmek, ekmek dolabının içini temizlemek, çöpleri boşaltmak, kapının önüne su dökmek ve külah yapmak.
Bu görevlerin hepsini yerine getiren kız, bakkalı büyütmek ister. Köşeyi dönmek için ise insanların dikkatini çekecek şeyler düşünüyor. Mesela vişneli soda yapmayı deniyor, insanlar bunun tadını çok beğenir diyor fakat dedesinden azar yediği için vişneli soda işi de tutmuyor. Ve böyle insanların alacağı şeyleri ne kadar tasarlayıp icat etse de dedesinden ve büyüklerinden hep azar yiyip “Kime çektin sen?” lafını duyuyor. Büyüklerine sinirlendiği için kendine bir defter tutup 10 maddede ” Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular ” yazıyor ve bu maddelerin hepsi çok masum ve çocukça. Burdan anlıyoruz ki çocukların hayal dünyası çok geniş fakat biz yetişkinler kısıtlamalar sonucu onların geniş mi geniş dahiyane fikirlerini göz ardı ediyoruz. Çocuklara değer verip onları dinlemeliyiz ki yeni gelen nesiller de sonraki nesilleri dinleyebilsin. Sonuçta dinlemek kadar güzel bir şey yok.Derken derken Şermin her yaz dedesine çıraklık yapar ve az önce de bahsettiğimiz gibi kendi müthiş fikirlerine ailesi tarafından “Kime çektin sen?” lafından bıktığı için okuyup adam olmayı kafaya koyar. Ve Şermin okur, başarılı olur yıllar ve yıllar sonra yazar olur. Ailesi artık Şermin’e “Akıllı kızım aaaynıı bana çekmiş.” der. Yaa işte böyle bir dünya.
Alıntı...
Yayınevi : Taze Kitap
Yazar : Şermin Çarkacı
1.Baskı :Kasım 2016
18.Basım: Ekim 2020
Sayfa sayısı: 200
Fıstık gibi iş, acayip para var sürekli kasa dolu. Dedesi de işini seviyor, yoksa neden sabah namazıyla dükkanı açıp akşam kapatsın ki? Hem de hiç sıkıcı değil, sürekli insanlar gidip geliyor vs. Ve sonunda Şermin bakkal olmaya karar veriyor. Kendisi bir bakkal kuramayacağı için dedesine çırak olma teklifi ediyor. Dedesi de şu görevler neticesinde çalışabilirsin diyor ; Bakkalı süpürmek, tezgahı silmek, rafları kontrol etmek, biten ürünleri dizmek, ekmek dolabının içini temizlemek, çöpleri boşaltmak, kapının önüne su dökmek ve külah yapmak.
Bu görevlerin hepsini yerine getiren kız, bakkalı büyütmek ister. Köşeyi dönmek için ise insanların dikkatini çekecek şeyler düşünüyor. Mesela vişneli soda yapmayı deniyor, insanlar bunun tadını çok beğenir diyor fakat dedesinden azar yediği için vişneli soda işi de tutmuyor. Ve böyle insanların alacağı şeyleri ne kadar tasarlayıp icat etse de dedesinden ve büyüklerinden hep azar yiyip “Kime çektin sen?” lafını duyuyor. Büyüklerine sinirlendiği için kendine bir defter tutup 10 maddede ” Çocukların Yetişkinlerle İletişimde Dikkat Etmesi Gereken Hassas Konular ” yazıyor ve bu maddelerin hepsi çok masum ve çocukça. Burdan anlıyoruz ki çocukların hayal dünyası çok geniş fakat biz yetişkinler kısıtlamalar sonucu onların geniş mi geniş dahiyane fikirlerini göz ardı ediyoruz. Çocuklara değer verip onları dinlemeliyiz ki yeni gelen nesiller de sonraki nesilleri dinleyebilsin. Sonuçta dinlemek kadar güzel bir şey yok.
www.dersturkce.com
2024