DEMOKRASİ NEDİR? TEMEL DEMOKRASİ MODELLERİ NELERDİR?
Demokrasi temel anlamı itibariyle çoğunluğun yani halkın dahil olduğu model yönetim
biçimidir. Genel olarak yönetim şekilleri, yönetimde bulunan kişilerin sayısına
göre belirlenmektedir. Monarşi ile yönetilen ülkeler tek bir kişinin
saltanatındayken, oligarşi belirli birkaç kişinin hakimiyetinde bulunan yönetim
biçimidir. Yüzyıllar boyunca birçok yönetim biçimi denenmiş nihayetinde
halkaların dahil olduğu yönetim biçimi olan demokrasi tercih edilmiştir. Peki,
bugün halen tartışması sürüyor olan demokrasinin temel nitelikleri, yönetim
şekilleri ve işleyişi nasıldır.
Demokrasi uygulandığı toplumlara göre şekillendiği için, her toplum içerisinde farklı
anlamlar kazanmış bu nedenle belirli bir tanıma sahip olamamıştır. Her dönem
içerisinde farklı yönetim biçimleri ve demokrasi nitelikleri sebebiyle ortak
bazı yönlerini ise kaybetmemiştir. Demokrasinin diğer yönetim biçimlerinden
ayırt edilebilmesi ise, yönetimin uygulandığı rejim şekli ile belirlenebilir.
Bugün monarşi ve dikta rejimlerinin temelde demokrasiden bir farkı
bulunmamaktadır. Bu rejimlerde de genel olarak bir meclis, bir başkan ve
seçilmişler bulunur. Fakat iki rejimi birbirinden ayıran temel esaslar
seçilmişlerin, atanmışlığa geçişi ve dikta rejimini tercih etmesidir.
Demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran asıl özellikler ise şunlardır.
1) Halkın yönetimde söz sahibi olması: Demokrasinin ilk ve en önemli temel özelliği halkın, yönetim içerisinde söz hakkının bulunmasıdır. Demokraside halkın yönetime dahil olması demokrasinin temelini oluşturmaktadır.
2) Özgürlükler: Özgürlükler ve bir toplumun hürriyeti, demokrasinin şeklini ve uygulanış biçimini belirlemektedir. Bir millet özgür ve hür bir irade ile seçim hakkına sahip değilse orada demokrasiden söz etmek mümkün değildir
3) Azınlık hakları: Demokrasinin temelini oluşturan bir diğer öğe ise sınırları içerisinde bulunan tüm halkların haklarını ortak gözetmesidir. Genel olarak çoğunluğun söz sahibi olduğu yönetimde azınlıkların hakları da belirlenmelidir.
4) Çoğunluğun söz sahibi olması: Demokrasilerde tek tip yönetim biçimi ve düşünce sisteminin bulunması mümkün değildir. İçerisinde barındırmış olduğu birbirinden farklı fikirleri ve milletleri ortak bir payede toplamak zorundadır. Herhangi bir topluluğa ayrıcalık gösterilmesi mümkün değildir.
5) Kanunların uygulanabilir olması: Demokratik ülkelerde yönetimin kanunlar ile belirlenmiş ve hukuk kuralları çerçevesinde şekillenmiş olması gerekmektedir. Halkın yönetimde söz sahibi olması kadar önemli olan bu kural, hiçbir farklılık gözetmeksizin hukuk kurallarının gerektirdiği her şeyi eşit olarak uygulamalıdır. Kurallar, yönetenlerin keyfi seçimlerine göre değil, evrensel insan haklarına ve toplum şekillerine göre belirlenmektedir.
Tüm bu kurallar ve özelliklerin uygulanabilir olması için yönetilen toplum kadar, yönetenlerinde demokrasiyi benimsemesi gerekmektedir. Hukuk kurallarının uygulanabilir olması için halkın sınırları kadar yönetenlerinde sınırları belirli olmalıdır. Keyfi bir müdahalenin olduğu ülkelerde, demokrasi geçerliliğini yitirmiştir ve sadece kelime anlamı itibariyle varlığını sürdürecektir.
Belirtilen bütün niteliklerin şekillenmiş olduğu bir diğer alt nicelikler ise şunlardır.
1) Yöneticilerin uygulanabilir kuralları, anayasanın seçmiş olduğu memurlar tarafından kontrol edilmelidir.
2) Atanmışlar ve seçilmişler hiçbir baskı altında kalmadan hür iradeleri ile karar verebilmelidir.
3) Seçilmişler, atanmışların seçiminde özgür olarak fikir belirtebilir.
4) Hiçbir tehdit altında kalmadan tüm vatandaşlar hür ve özgür bir biçimde söz sahibi olmalıdır.
5) Devlet yöneticiler, kendi kendini idare edebilmelidir. Eşit ve adil bir biçimde kurallar, oylamaya göre belirlenmelidir.
Belirtilen bu beş kural çerçevesinde demokrasinin temeli oluşturulmaktadır. Demokrasi
sadece yönetim biçimi ve halkın yönetiliş şekli değil evrensel bir adalet sistemidir. Demokrasinin uygulanabilir şekli itibariyle bazı özel modelleri bulunmaktadır.
www.dersturkce.com
2024