KUL HAKKI

Kul hakkının dinimizde çok özel bir yeri vardır.  “ Kul hakkı”: Verilen bir sözü, yapılması gereken bir işi yerinde ve zamanında yapmak demektir.
Her insanın üzerinde birçok hak ve sorumluluk bulunmaktadır. Bu haklar; Allah’ın hakları ve yaratılmışların hakları diye iki kısımda özetlenebilir.
Yaratılmışların haklarının başında “insanlar” gelmektedir. Bunlardan öncelikle ana-baba, aile fertleri, akraba ve komşularımız olmak üzere milletimizin ve bütün insanların haklarını gözetmemiz icap eder.

İslâm dinine göre her insanın yaşama, mal-mülk edinme, neslini devam ettirme, seyahat etme, öğrenme, düşünme ticaret yapma, çalışma, inanma ve inancının gereğini yerine getirme gibi Allah vergisi olan hak ve hürriyetleri vardır. Irkı, rengi, dili, dini ve cinsiyeti ne olursa olsun, bütün insanlar kanun önünde eşittirler.
Bir insanın hakkını yemek, onun sosyal hayattaki itibarını düşürücü, onurunu kırıcı sözler sarf etmek veya aynı anlama gelen davranışlarda bulunmak haramdır. Çünkü insanlar Yüce Allah’ın üstün yetkilerle donattığı, özel görevler verdiği seçkin varlıklardır.
Her insan, yaptıklarından dolayı mutlaka bir gün hesaba çekilecektir. O halde insan, haddini aşmamalı. Kendisini gözeten bir varlığın olduğunu düşünmeli. Çünkü Yüce Allah : “Bizim sizi boşuna yarattığımızı ve tekrar bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?”.
“İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor?” buyuruyor.

İnsanlar toplum halinde yaşamaya muhtaç varlıklardır. Yaşamak için birbirleriyle yardımlaşmak ve dayanışmak zorundadırlar. İhtiyaçlarını ancak karşılıklı rızaya dayanan alış-veriş, sözleşme ve anlaşmalarla karşılayabilirler. Öyle ise aramızdaki sözleşmelere sadık kalmamız, bunlardan doğacak haklara saygılı olmamız ve kul hakkını gözetmemiz gerekir. Allah’ın huzuruna kul hakkı ile çıkmanın çok ağır bir vebâl olduğunu bilmeliyiz. Çünkü hak sahibi, hakkını almadıkça veya bu hakkından vazgeçmedikçe, Allah (cc) kul hakkı yiyenin günahını affetmemektedir.
Hutbemi iki âyet meâli ile bitiriyorum:
“Ey iman edenler! Bütün sözleşmelerinizi yerine getiriniz”
“Sözleşme yaptığınız zaman, Allah’a verdiğiniz sözü yerine getirin. Allah’ı kendinize kefil kılarak pekiştirdikten sonra yeminlerinizi bozmayın. Şüphesiz Allah, sizin ne yaptığınızı bilir” 

HAZIRLAYANIN ADI: Mustafa Lütfi DORUKOĞLU