YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU
(d. 27 Mart 1889, Kahire, Mısır – ö. 3 Aralık 1974, Ankara)
1889 yılında doğmuştur. Öğrenimini, Mısır ve Anadolu’da yapmıştır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu önce Fecr-i Ati Edebiyatı içinde yer almıştır. Gazetecilik, öğretmenlik, milletvekilliği, elçilik gibi çok çeşitli görevlerde bulunmuştur. Yakup Kadri, 1974′te vefat etmiştir. Roman, gezi notları, siyasal makale ve fıkralar, mensur şiirler yazmıştır. Romanlarında kronolojik olarak Türk toplumunun yaşadığı değişiklikleri görmek mümkündür. Roman tekniğini mükemmele ulaştırmıştır.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU’nun Romanları hakkında
Romanları arasında en önemli ve ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban 'dır.
Karaosmanoğlu'nun ilk romanı olan “Nur Baba” 1922'de kitap olarak çıkmadan önce Akşam gazetesinde tefrika edilmişti. Romanda, İstanbul’da bir Bektaşi tekkesinin şeyhiyle, evli bir kadın arasındaki tutkulu bir aşkın öyküsünü anlatır. Eser, kitap olarak basıldığında çok satılıp ve Karaosmanoğlu'nun ününü yaygınlaştırdı. Ancak Karaosmanoğlu Bektaşilik'in sırlarını açıklamak ve üstelik Bektaşilik'i küçük düşürmekle suçlandığı için romanın ilk ve ikinci baskılarına yazdığı "izah"larla bu suçlamalara karşı kendini savunmak gereğini duymuştur.
Basılan ilk romanı “Kiralık Konak” oldu. Bu, bireyci sanattan vazgeçtikten sonra yazdığı ilk romandı. Roman, Tanzimat 'tan sonra değişen Osmanlı sosyal hayatını konu edinir. “Toplumda meydana gelen sosyal değişmeler, aile hayatını olduğu kadar, nesiller arasındaki ilişkileri de olumsuz yönlerden etkiler” ana fikri etrafında gelişir
1942'de CHP Roman Armağanı'nda ikinciliği kazanmış olan “Yaban”, Karaosmanoğlu'nun en başarılı romanı sayılır. Anadolu köylüsünün gerçeklerini dile getirdiği ve Türk aydını ile köylüsü arasındaki uçurumu gözler önüne serdiği için övülmüştür. Ancak bazı eleştirmenler de Karaosmanoğlu'nu, köylüye tepeden bakmak ve onu hor görmekle suçlamışlardır. Yeni ulusu yaratmak görevi de vatanı kurtaracak olan aydınlara düşmektedir. Yaban hem Anadolu'yu ve köylüyü konu edinen ilk önemli roman olmasıyla hem de çirkin bir gerçekliği şiirsel bir üslupla dile getirmedeki başarısıyla Türk roman tarihinde saygın bir yere sahiptir.
Karaosmanoğlu toplumsal sorunlara belli bir siyasal açıdan eğilmiş bir romancı olmakla birlikte, bu sorunlara yaklaşımını elden geldiğince sanatsal bir düzeyde tutmaya çalışmıştır. Ona karşı yapılan eleştiriler daha çok romanlarının içeriğine ve bazen de diline yönelik olmuştur. Ruhsal çözümlemede, karakter yaratmada ve ele aldığı dönemin toplumsal gerçekliğini yansıtmadaki başarısı övgüyle karşılanmıştır
1910'dan 1974'e dek verdiği eserler, üslup özellikleri bakımından Türkçe'nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Yakup Kadri'nin Fransız etkisinde başlayan yazarlığı 1920'lerden sonra özgün bir sese kavuşarak siyasi ve sosyolojik konulara, tarihe, dönem çatışmalarına ve birey psikolojisini irdelemeye yönelmiştir
Roman
Ø Kiralık Konak (1922)
Ø Nur Baba (1922)
Ø Hüküm Gecesi (1927)
Ø Sodom ve Gomore (1928)
Ø Ankara (1934)
Ø Yaban (1936)
Ø Bir Sürgün (1937)
Ø Panaroma (2 cilt)1953)
Ø Hep O Şarkı (1956)
Öykü
Ø Bir Serencam (1914)
Ø Rahmet (1923)
Ø Milli Savaş Hikâyeleri (1947)
Şiir
Ø Erenlerin Bağından (1922)
Ø Okun Ucundan (1940)
Oyun
Ø Nirvana (1909)
Ø Veda (1929)
Ø Sağnak (1929)
Ø Mağara (1934)
Hayat öyküsü
Ø Zoraki Diplomat (1955)
Ø Anamın Kitabı (1957)
Ø Vatan Yolunda (1958)
Ø Politikada 45 Yıl (1968)
Ø Gençlik ve Edebiyat Hatıraları (1970)
Monografi
Ø Ahmet Haşim (1934)
Ø Atatürk (1946)
Makale
Ø İzmir’den Bursa’ya (1922, Halide Edip, Falih Rıfkı Atay ve Mehmet Asım Us ile birlikte)
Ø Kadınlık ve Kadınlarımız (1923)
Ø Seçme Yazılar (1928)
Ø Ergenekon (iki cilt, 1929)
Ø Alp Dağları’ndan ve Miss Chalfrin’in Albümünden (1942)
Milli Edebiyat Dönemi Yazar ve Şairleri Kategorisine Dönmek İçin Tıklayınız…
Genel Yazar/ Şair Biyografi Kategorisine Dönmek İçin Tıklayınız…
www.dersturkce.com
2025