ZİYA GÖKALP
(d. 23 Mart 1875,Çermik – ö. 25 Ekim 1924,İstanbul)
Düşünür ve toplumbilimci yanı, sanatçılığının önündedir. Tanzimat‘la başlayan bireysel ve dağınık Türkçülük çalışmalarını sistemleştirmiş, buna bir program getirmiştir. Önceleri Turancılık düşüncesini savunmakla birlikte, Birinci Dünya Savaşı sonrasında daha gerçekçi Türkçülük düşüncesine varmıştır. 1923′te yayımladığı “Türkçülüğün Esasları” adlı bir kitabında milliyetçiliğin programını belirlemiş, Türkçülüğün amaçlarını göstermiştir. Emile Durkeim’in toplumsal ülkücülük (içtimai mefkure) görüşünü benimseyerek Türkçülüğün hukuk, iktisat, siyaset ve dinde gerçekleşme yollarını göstermiştir. Ziya Gökalp, toplumu, bireyin önüne koymuş, çağdaş ve ileri bir ülke için toplumsal kurumların Batı’daki örneklerine göre düzenlenmesi gerektiğini savunmuştur. Ulusal kültür birliğinin sağlanması için de; halk egemenliğine dayalı bir demokrasi kurulmasını, ulusal sermaye İle büyük bir sanayi toplumu kurulması gerektiğini dile getirmiştir. Heceyle yazdığı şiirlerinde halkın eğitimi amaçlamış konularını folklardan, destanlardan ve Türk tarihinden almıştır. Manzum destanlar ve masal denemelerinde yalın bir dil kullanmıştır.
Osmanlı Devleti'nin parçalanma sürecinde yeni bir ulusal kimlik arayışına girdi. Düşüncesinin temelinde, Türk toplumunun kendine özgü ahlaki ve kültürel değerleriyle, Batı'dan aldığı bazı değerleri kaynaştırarak bir senteze ulaşma çabası yatıyordu. "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" diye özetlediği bu yaklaşımın kültürel öğesi Türkçülük, ahlaki öğesi de İslamdı. Uluslararası kültürün yapıcı öğesinin ulusal kültürler olduğunu savundu. Saray edebiyatının karşısına halk edebiyatını koydu. Batı'nın teknolojik ve bilimsel gelişmesini sağlayan pozitif bilim anlayışını benimsedi. Dini, toplumsal birliğin sağlanmasında yardımcı bir öğe olarak değerlendirdi.
Toplumsal modeli, Emile Durkheim'in teorik temellerini kurduğu "dayanışmacılık" temelinde şekillendi. Bireyi temel alan liberalizm ve kapitalist toplumun sınıf mücadelesiyle yıkılarak sınıfsız toplumun kurulmasını hedefleyen Marksizm'e karşı; sınıfsal ayrımları değil mesleki ayrımları gören, mesleki örgütleri temel toplum birimi olarak kabul eden, meslek örgütlerinin dayanışmasıyla toplumsal huzurun kurulabileceğini savunan solidarizmde karar kıldı. Toplumsal ve siyasi görüşlerini anlattığı sayısız makale yazdı. "Türkçülük" düşüncesini sistemleştirdi. Milli edebiyatın kurulması ve gelişmesinde önemli rol oynadı. Ziya Gökalp önce Türkiye Türkçülüğü sonrasında Oğuzculuk daha sonra ise Turancılık fikirlerinin destekçisidir.
Eserleri
· Limni ve Malta Mektupları
· Kızıl Elma (1914)
· Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak (1929)
· Yeni Hayat (1930)
· Altın Işık (1927)
· Türk Töresi (1923)
· Doğru Yol (1923)[7]
· Türkçülüğün Esasları (1923)
· Türk Medeniyet Tarihi (1926, ölümünden sonra)
· Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler (ölümünden sonra)
· Altın Destan
· Üç Cereyan
Hakkında Söylenenler
“ Bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp'tir.„ — Atatürk
Milli Edebiyat Dönemi Yazar ve Şairleri Kategorisine Dönmek İçin Tıklayınız…
Genel Yazar/ Şair Biyografi Kategorisine Dönmek İçin Tıklayınız…
www.dersturkce.com
2025