Eskiden babam en çok topaç oynarmış Topcı bir güzel iple dolarlarmış Daha sonra o ipi sıkıca çekip yere fırlatırlarmış
En çok döndüren oyunu kazanırmış
Oyun başlamadan önce iddaya girerlermiş
Oyunu kazanana o iddaya girdikleri şeyi alırlarmış
Oyunu kaybedenlere de ceza verirlermiş
elips şeklinde ağaçtan yapılır
Topaç ipe dolanıp hızla yere fırlatılarak döndürülür ve en uzun döndüren kişi oyunu kazanır
Dedem geldi ve bize:
Biz şaşırarak topaç ne
diye sorduk
O da bize:
-Bizim zamanımızda bunların iple çekilenleri vardı Biz de onlarla çok eğlenirdik
Ama artık daha modernleşmiş
çok şanslısınız çocuklar
Bunun değerini bilin
Ama bundan aldığınız zevki çok iyi biliyorum
ne de olsa biz de çocuktuk
yanıtını verdi
15 tane kadar bilye yanyana dizilir
Oyuncular sırayla bilyeleri vurmaya çalışır
Herkes vurduğu bilyeyi alır
En çok bilyeyi vuran kazanır
Oyunun birincisi olur
Yuvarlağın içine belirli sayıda bilye konur
On adım ilerisine düz çizgi çizilir
O çizgiden bilyelere nişan alınarak bilyeler vurulur
Vuran kişi bilyenin sahibi olur
Oyuna bazen büyüklerin de katıldığı olur
Bu oyunda iki ucu yontulmuş kısa bir ağaç dalı yani çelik ile 50 - 60 cm uzunluğunda bir sopa yani çomak kullanılır
Oyun oynayacak olanlar iki gruba ayrılırlar
Bir tarafın oyuncusu eksik olursa bir kişi iki kişi yerine oynar ve bu kişiye '' Eşi karnında'' denir
Her iki taraftan birer kişi seçilir ve bu seçilen kişiler çeliklerini uzağa fırlatırlar
Hangi oyuncu çeliği daha fazla uzağa atabilmişse o taraf oyuna başlar
Bu A takımı olsun
Oyun başlarken yere küçük bir çukur açılır veya iki taş çeliğin boyu kadar aralıklı olarak yan yana konur
B takımı oyuncuları karşı tarafa geçer
Böylece oyun başlamış olur
Eğer B taraf oyuncuları atılan çeliği havada yakalarsa hem sayı kazanırlar hem de çeliği kaptıran A takımı oyuncusu oyundan çıkmış olur
B takımı çeliği yakalayamadıysa
çeliği düştüğü yerden tekrar yerdeki sopaya doğru atarlar
Sopayı vurabilirlerse karşı A takımının oyuncusu yine oyundan çıkar Vuramazlarsa A takımı çelikle sopanın arasındaki mesafeye bakarak B takımının bu mesafeyi kendi belirledikleri bir adımda almasını ister
Örneğin “ 3 adımda al
5 adımda al “ gibi
B takımında adımını büyük atabilen ve kendine güvenen bir oyuncu bulunmazsa ya da bu adım sayısında çomaktan çeliğe ulaşamazsa A takımı adım sayısı kadar sayı alır
Eğer bu adımda yetişebilirlerse sayıyı B takımı alır
Oyunun başında kararlaştırılan sayıya ilk ulaşan takım oyunu kazanır
Bir sonraki oyuna kazanan taraf başlar
Hangi tarafın oyuncularının tamamı ölürse bu defa diğer taraf oyuna başlar
Bir takım kararlaştırılan sayıya hiç puan kaybetmeden ulaşırsa oyundan çıkmış bir arkadaşlarını tekrar oyuna sokarlar
İki kişilik bir oyundur Yaşlıların da oynadığı bir oyun olup
üçer taşla her yere basitçe çizilebilen şekil üzerinde oynanır
Oyuncular sırasıyla taşları istedikleri bir noktaya koyarlar
Amaç kendi taşlarının üçünü bir araya-yatay ya da dikey-getirmektir
Bunu yaparken
rakibi kollamak da gerekiyor elbette
Taşların hepsi konduktan sonra
ilk taşı koyanın oynaması gerekir
Taşlar konulup elde kalmayınca şekil üzerindeki taşlar sadece boş olan yerlere hareket ettirilebilir
ama sadece bir basamak olmak şartıyla
Önünde kendi taşı varsa dahi hareket edemez
İlk kez üç taşı yan yana ya da alt alta getiren oyunu kazanır
Oyuncuların taşlarının karışmaması için değişik şekil ya da renkte taşlar seçilir
Elebaşılar bir kenara çekilerek kendilerine birer isim alırlar
Ancak diğer oyuncular elebaşı olan arkadaşlarının aldıkları isimleri bilmeyeceklerdir
Diyelim ki elebaşlarından birisi "ayva" diğeri "nar" adlarını almış olsun
"Ayva" ile "nar" karşılıklı durarak elele tutuşurlar ve kollarını kaldırarak bir köprü oluştururlar Diğer oyuncular bu dizilişi bozmadan aşağıdaki tekerlemeyi söyleyerek köprü altından geçerler:
"Aç kapıyı bezirgânbaşı bezirgânbaşı
"
"Kapı hakkı ne verirsin? Ne verirsin?"
"Arkamdaki yadigâr olsun yadigâr olsun
"
Tekerlemede yer alan "Kapı hakkı ne verirsin?" sorusu elebaşılar tarafından sorulmaktadır Kapı
dizideki ilk oyuncu tarafından açtırılır
Ancak dizinin en arkasında yer alan oyuncu yadigâr edilmiştir
Bunun için en arkada yer alan oyuncu köprü altından geçerken köprü indirilir ve kendisi halkaya alınır
Bu oyuncuya ancak onun duyabileceği bir sesle:
- Ayva mı? Nar mı? diye sorulur
O da aynı sessizlikte bu isimlerden birini söyler Hangi ismi söylemişse onun arkasına geçer
Oyuna dizi bitinceye kadar devam edilir
Daha sonra ortaya bir çizgi çekilir
Elebaşılar karşı karşıya geçerler
Birbirlerini çekmeye başlarlar
Hangisi diğerini kendi tarafına çekerse
oyunu o taraf kazanmış olur
Daha sonra altı ve üstü düz
ellerine sığacak kadar büyüklükte taş seçerlermiş
Bazı güzel taşlara ''uğurlu taş'' derlermiş
Çünkü bu taşlarla çok gazoz kapağı deviririlermiş
En az iki kişiyle oynarlarmış
Önce yere yuvarlak çizerlermiş
O çizdiklerinden yaklaşık 10-15 adım ileriye de düz çizgi çizerlermiş
Yuvarlak çizgiye belirli sayıda gazoz kapağını üst üste gelecek şekilde herkes yan yana koyarlarmış
Ondan sonra birinciyi seçmek için gazoz kapaklarının yanından çizdikleri çizgiye taşlarını atarlarmış
En yakın olandan başlayarak sıra belirlenirmiş
Sonrda gazoz kapaklarını ellerindeki taşlarla vurmaya çalışırlarmış
Dağılanlar vuranın olurmuş
Bir kişinin gözü bağlanır
Gözü bağlı olarak diğer kişileri yakalamaya çalışır
Kimi yakalarsa onun gözleri bağlanır
Oyun uzar gider
Sonra çocuklar aldım verdim ben seni yendim oyunuyla iki gruba ayrılırlar
Çizgilerden çıkış yapan çocuklar arasında mendili yakalayan yakalayamayanı mendille ebelemeye çalışır
Ortaya yedi kiremit konur 2 gruba bölünen çocuklar bunu top atıp isabet ettirerek yıkmaya çalışırlar
İlk deviren diğer grubu topla vurma hakkını kazanır
Topla en çok kişi vuran grup kazanır
Saklambaç oyunu iki veya daha fazla çocukla oynanır Evimizin bahçesinde veya sokakta oynanır
Önce sayışma yapar ebemizi belirleriz
Ebemiz gözlerini yumar ve 100'e kadar sayar
Bütün çocuklar saklanır
Ebe ''Sağım solum sobe
saklanmayan ebe'' der ve gözlerini açar
Sonra saklanan arkadaşlarını bulmaya çalışır
Bulduklarının adlarını söyleyerek sobeler
Saklanan çocukların hepsini bulur
En son sobelenen çocuk ebe olur
her kareye bir ad verilir
Elimizdeki düz bir taşı çizgilerin içine gelecek şekilde bu karelere atarız
Sonra sekerek karelerin içinde ileri ve geri gider geliriz
Her kereyi dolaştıktan sonra son karenin başına gider arkamız dönük olarak taşı karelerin içine atarız
İçine düşen kare bizim olur
Üzeine adımızı yazarız
en çok kareye sahip olan kazanır
Oyun oynarken çizgilere basmamak esastır
Basan veya taşı çizgiye düşüren yanar
oyun sırası diğer oyuncuya gelir
Üçgenin 2 metre ötesine bir çizgi çizilip sırayla oyuncular misketleriniçizgiye doğru atarlar
Misketi çizgiye en yakın düşen oyuna ilk olarak başlar
Çizgiden üçgene doğru herkes sırayla misketini atar
Amaç üçgenin içerisinden misketleri çıkartmaktır
Oyuncunun attığı misket üçgen içerisinde kalırsa sıra diğeroyuncuya geçer Her oyuncunun üçgenden çıkarttığı misket onun olur
Ayağı ipe takılan ya da atlayamayan ipi sallayanlardan birinin yerine geçer
Oyun bu şekilde devam eder
Ebe topu havaya atar ve oynayanlardan birinin ismini söyler
İsmi söylenen oyuncu topa doğru koşarken
diğerleri kaçmaya başlar
Adı söylenen kişi topu yere düşmeden yakalamaya çalışır
Topu yakaladığında “istop” diye bağırır
Bağırır bağırmaz
diğer oyuncular bulundukları yerlerde durmak zorundadırlar
Daha sonra topu yakalayan kişi topu oyunculardan birine doğru fırlatır
eğer vurmayı başarırsa oyunu kazanır
Ebe belirlenen sayıya kadar saymaya başlar
Ebe sayana kadar herkes ebeden yüksek bir yere çıkar
Saymayı bitirdiğinde ebeden yüksek bir yere çıkamayan
diğer oyunda ebe olur
Yakalamacada ebe
oyuncuları ellemeye çalışıyor
Ellediği kişi bir sonraki oyunda ebe oluyor
www.dersturkce.com
2025