Tarihi bir olayı konu alan bir romanda anlatılanlarla tarihi gerçeklik birebir örtüşür mü? 

Kısacas : Tarihî bir olayı konu alan bir romanda anlatılanlarla tarihî gerçeklik bire bir örtüşmez. Romanlar kurmaca gerçekliğe sahip metinlerdir. Yazar tarihi bir gerçekliği kendi zihin dünyasında yeniden yorumlayarak, kurgulayarak kurmaca bir gerçeklik haline dönüştürür  ve bu gerçeklik tarihi gerçeklikle birebir aynı olmaz. 

Geniş olarak ise: Edebiyat birçok bilim alanından  yararlanır. Psikoloji , sosyoloji , felsefe , din, tarih gibi. Edebiyat bunları bir kurgunun içinde vererek o alanlardan ayrılır. Çünkü edebiyat sanat dallarından biridir. Edebiyat tarihi olayları anlatırken tarih biliminin ortaya koyduğu gerçeklikten hareket ederek anlatır. Fakat hiçbir şekilde tarih bilimi gibi bilimsel değildir. Olayları yeniden kurgulayarak ortaya koyar. Mesela Kurtuluş Savaşı’nı konu edinen birçok roman vardır. Bu romanlar, Kurtuluş Savaşı’ını ifade ederken hayal gücüyle bunu yeniden biçimlendir. Yani tarihten hareket eder fakat asla tarihin bilimselliği gibi anlatmaz olayı onu yeniden kurgular.