Edebiyat Ders Notları İçin Tıklayınız...
Tanzimat Birinci Dönem Özellikleri ve Sanatçıları
TANZİMAT EDEBİYATI (1860-1895 )
Edebi ve fikir hayatımız Tanzimat ve ondan sonra gelen yeniliklerle, Batı ile tanıştı. 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanmasıyla Tanzimat edebiyatı başladı.
Bu dönemde edebiyatımızda birçok yenilik olmuştur. Bu yenilikleri yazı türlerine göre inceleyelim:
1) ROMAN - HİKAYE
Türk edebiyatı, romanla ilk defa Yusuf Kamil Paşa’nın Fenelone’den çevirdiği Telemaque (Telemak) tercümesiyle karşılaşır. (1859) İlk yerli roman ise 1872 yılında Şemsettin Sami tarafından yazılan Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat isimli romandır. İlk hikaye kitabı ise Ahmet Mithat Efendi’nin Letaif-i Rivayat isimli eseridir.
BU DÖNEM ROMAN ve HİKAYESİNİN ÖZELLİKLERİ:
1-Roman tekniği bakımından zayıftır.
2-Uzun tasvirlere ve beklenmedik tesadüflere yer verilir.
3-Zaman zaman romanın akışı durdurularak okuyucuya bilgi verilir.
4-Romanlarda, cariyelik ve yanlış batılılaşma gibi konular işlenmiştir.
5-Kişiler tek yanlı ele alınır, iyiler ödüllendirilir ve kötüler cezalandırılır.
6-Konular, günlük hayattan ve tarihten alınır
7-Bu dönemde genel olarak romantizmin etkileri görülür.
2) TİYATRO
Batılı anlamda yayımlanan ilk tiyatro eseri Şinasi’nin yazdığı Şair Evlenmesi’dir. İki perdelik bir piyestir. Bu eserde görücü usulüyle evlenme yerilir. Şinasi, eseri yazarken meddah geleneğinden yararlanmıştır. Güldürüler, söylenenin tersinden anlayışı üzerine kurulmuştur.
Tiyatro, düşüncelerin halka ulaştırılmasında bir araç olarak görülmüştür bu dönemde.
3) GAZETE
1-İlk defa gazete 1831 yılında çıkarılan Takvim-i Vekayi’dir; bu resmi bir gazetedir.
2-Ceride-i Havadis yarı resmi bir gazete olup 1840 'ta İngiliz William Churchill tarafından çıkarılmıştır.
3-1860’ta Agah Efendi ile Şinasi‘nin birlikte çıkardıkları Tercüman-ı Ahval‘dir; bu Türklerin çıkardığı ilk sivil (özel) gazetedir.
4-1862 de Şinasi, Tasvir-i Efkar gazetesini tek başına çıkarır. Bu gazete bir süre sonra Namık Kemal tarafından yönetilir.
5-Bu gazetelerin dışında Muhbir (1866), Hürriyet (1867), Basiret (1869), İbret (1871) gibi gazeteler de çıkarılmıştır.
4) ŞİİR
Tanzimat döneminde şiir alanında önemli değişiklikler olmuştur. Eski nazım şekilleri kullanılmasına rağmen hak, adalet, eşitlik, bağımsızlık, hürriyet gibi yeni konular girmiştir. Yani şiirde konu genişlemiştir. Ayrıca ‘’parça güzelliği’’ yerine ‘’bütün güzelliği’’ gözetilmiştir.
Makale, eleştiri, fıkra, deneme gibi türler bu dönemde edebiyatımıza girer.
Tüm sanatçılarda ve eserlerinde Batı edebiyatının etkisi görülür.
TANZİMAT EDEBİYATININ BİRİNCİ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ
1-‘’Sanat toplum içindir.’’ görüşü benimsenmiştir ve bu doğrultuda eserler verilmiştir.
2-Dilde sadeleşmeyi, ölçüde heceyi savundular; ama uygulayamadılar.
3-Fransız edebiyatından etkilendiler (veremli olma, hastalıklı oluş, duygusallık gibi konular o tarihlerde Fransız edebiyatında işlenen temalardı.)
4-Divan edebiyatını eleştirdiler. Halk edebiyatını savundular; ama Divan edebiyatının etkisiyle eser verdiler..
5-Şiirde estetik güzellik değil; içerik ön plana çıkmıştır.
5-Edebiyatı fikirlerini aktarmak için bir araç olarak görürler.
6-Önceki şiirimizde bulunmayan vatan, millet, hak, hukuk, hürriyet ve meşrutiyet gibi kavramları şiire taşımışlardır.
7-Eski nazım şekilleriyle yeni kavram ve duyguları işlemişlerdir.
8-Tiyatro, roman, hikaye, makale ve eleştiri gibi yazı türleri bu dönemde edebiyatımıza girmiştir.
9-Noktalama işaretleri ilk defa bu dönemde kullanılmıştır. (Şinasi ilk kullanan sanatçıdır.)
10-Bu dönem sanatçıları, edebiyatın yanında siyasetle de ilgilenmiştir.
11-Şiirimize sosyal bir karakter kazandırdılar. Eski edebiyatımızın şairleri hayali bir sevgili uğruna ölürken; Tanzimat sanatçılarının hayata bakış açıları değişmiş, inanılan fikirler uğrunda ölünebileceğini söylemişlerdir.
12-Bu döneme ‘’Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal ‘’ okulu da denir.
Bu dönem sanatçıları: Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal, Ahmet Cevdet Paşa…..
BİRİNCİ DÖNEM SANATÇILARI
1-Yeniliğin öncüsüdür. Avrupai Türk edebiyatının kurucusu olarak kabul edilir.
2-Tercüman-ı Ahval ve Tasvir-i Efkar gazetelerini çıkarmıştır.
3-İlk makaleyi yazmıştır. (Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi)
4-Şiirlerinde konu birliğine ve bütün güzelliğine önem vermiştir.
5-Kısa cümleli, yeni görüşlerle örgülü bir nesir yapısı meydana getirmiştir.
6-Düşüncelerini yalın ve açık bir anlatımla yazar.
7-Konuşma dilini, yazı dili haline getirmeye çalışmıştır.
8-Şiirlerinde, aruz ölçüsünü kullanmıştır.
9-Noktalama işaretlerini ilk defa kullanmıştır.
10-Yeni bir kaside anlayışı ortaya koymuştur.
Şinasi’de Nesir (düz yazı):
O, Türkçe’ye dil ve hayal unsuru yönünden sadeleştirdi. Şiirle bütün ilgisini keserek nesri, cümleler haline getirdi. Sec’i sanatını tamamen attı. Nükte ve cinaslardan kaçındı. Lügatı kontrol altına almış, planlı bir yapı (kompozisyon) kurmuştur.
Şinasi’de Şiir:
1-Şiir dilini, sadeleştirmeye çalışmıştır.
2-Eski hayal sistemini redderek yeni ve daha belirgine giden bir hayal sistemi kurmaya çalışmıştır.
3-İnsanı daha akılcı bir dünyaya çekmeye çalışmıştır.
5-O, şiiri redifin tekrarından doğan kolaylıktan kurtarmış, yeni kafiye terimleri kullanmıştır.
Eserleri: La Fontaine’den, fablları tercüme etmiştir. Tercümelerini Tercüme-i Manzume isimli eserlerinde toplamıştır.
Atasözlerini derlediği kitabının adı: Durub-u Emsal–i Osmaniye’dir.
Şiirleri : Müntebat-ı Eş’ar, Divan-ı Şinasi
Batılı anlamda ilk tiyatro: Şair Evlenmesidir.
ZİYA PAŞA (1829_1880)
1-Doğu kültürüyle yetişmiş, sonradan batıya yönelmiştir.
2-Fikirleriyle yenilikçidir, şiirlerini divan şiiri üslubuyla yazmıştır.
3-Edebi yönüyle eskiye bağlıdır.
4-‘’Şiir ve İnşa’’ isimli makalesinde halk şiirinin bizim gerçek şiirimiz olduğunu; yazıda halkın konuşma dilinin temel alınmasını savunur.
5-Sade dili savunur; fakat Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanmıştır.
6-‘’Harabat’’ isimli divan şiiri antolojisinde Şiir ve İnşa makalesindeki fikirlerinin tam tersini söyler.
7-Terci-i Bent ve Terkib-i Bentleriyle ünlüdür.
8-Atasözü haline gelmiş veciz (özdeyiş) sözleri de vardır.
Ziya AŞA'nın Eserleri: Eş’ar–ı Ziya, Külliyat-ı Ziya, Zafername (Hiciv türünde kasideleri var; bu kasideleri Ali Paşa’yı yermek için yazmıştır.)
Defter-i Amal : Hatıra türü yazılarını toplar.
Rüya: Nesir olarak yazılmıştır. (Mülakat türünde)
Endülüs Tarihi, Engizisyon Tarihi,Tarih kitapları Emil (Çeviri)
NAMIK KEMAL (1840_1888)
1-Vatan şairi olarak tanınır.
2-Vatan, millet, hürriyet ve adalet konularını işlemiştir.
3-Mecazlardan, mazmunlardan arınmış bir şiir dili vardır.
4-Bütün edebiyat türlerinde eser vermiştir.
5-Tiyatro, ona göre ‘’bir eğlence değil edebi bir okuldur.’’
6-Tiyatro ile ilgili görüşlerini Celalettin Harzemşah isimli yapıtının önsözünde açıklamıştır.
NAMIK KEMAL'İN Dil ve edebiyat hakkındaki görüşleri:
1-Türkçe bir gramer yapılmasını ister; fakat Arapça ve Farsça kuralların kalması şartıyla.
2-Yabancı dillerden alınacak kelimelerin önceden belirlenip bir sözlüğe toplanmasını ister.
3-Tek dil ister. (Halkın kullandığı dille aydınların kullandığı dili birleştirmek)
Namık Kemal şekil yönünden Divan şiirine bağlı kalmıştır. Hece denemeleri yok denecek kadar azdır.
NAMIK KEMAL'İN Romancılığı:
Namık Kemale göre roman geçmiş ve geçmesi mümkün olayların ahlak, adetler ve duygular çerçevesinde anlatılmasıdır.
1-Romanda, faydacılık esasını güder.
2-Romanlarındaki yer ve olay tasvirlerinde realist; tabiat ve karakter tahlillerinde romantiktir.
3-Roman tekniği zayıftır.
NAMIK KEMAL'İN Tiyatroculuğu:
Tiyatroyu faydalı bir eğlence olarak kabul eden Namık Kemal, tiyatronun etkileyicilik özelliğinden yararlanarak fikirlerini kısa bir zamanda geniş bir kitleye yaymak için tiyatro eserleri yazmıştır. Tiyatroları, teknik yönden kusurludur.
Romantik dramların etkisinde kalır. Dil bakımından ikilik göze çarpar: bazen sade, bazen süslü.
NAMIK KEMAL'İN Eserleri:
Tiyatroları: Vatan Yahut Silistre, Akif Bey, Zavallı Çocuk, Gülnihal, Kara Bela, Celalettin Harzemşah
Tarih alanında ve İslam dini ile ilgili eserler: Kanije Kalesi ve Osmanlı tarihi
Biyografileri de vardır. (Selahaddin Eyyübi, Fatih, Sultan Selim)
Eleştirileri: Tahrib- i Harabat, Takip, Renan Müdafanamesi
Romanları: İlk edebi romanı yazmıştır: İntibah (Eser Son Pişmanlık adıyla Magosa’da yazılmıştır. (1885) Eserin diğer bir adı da Sergüzeşt-i Ali Bey’dir.)
İlk tarihi roman yazarıdır. Romanını adı: Cezmi (Bu romanda tarihi bir olayı anlatır. II.Selim zamanında İranlılarla yapılan bir savaşın anlatıldığı romanda, roman kahramanı Cezmi vatansever bir askerdir. Romanda onun başından geçen olaylar anlatılır.
Vatan Mersiyesi, Hürriyet Kasidesi, Vaveyla isimli şiirleri ünlüdür. Ayrıca murabbalarıyla tanınır.
www.dersturkce.com
2024