Edebiyat Ders Notları İçin Tıklayınız...
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatına Genel Bakış
Tanzimat edebiyatıyla birlikte Avrupa'dan alınmış roman, öykü, tiyatro, makale gibi edebi türler kullanılmaya başlanmıştır. Şinasi, Namık Kemal, Ziya Paşa gibi Tanzimat'ın I. dönem edebiyatçıları Fransız Devrimi'yle dünyaya yayılan vatan, millet, adalet, hürriyet gibi kavramları işlemişlerdir. Sanatın amacını toplumu eğitmek, halka ulaşmak olarak gördüklerinden yalın bir dili kullanmayı savunmuşlar; ama eski alışkanlıklarından da kurtulamamışlardır.
İlk Türkçe gazete 1831'de çıkarılan Takvim-i Vakayi adındaki resmi gazetedir. Churchill adında bir İngiliz'in daha sonra çıkardığıCeride-i Havadis (1840) yarı resmi bir yapıya sahiptir. 1860 yılından sonra gazetelerin sayısı çoğalır. Bu yıl Şinasi, Agâh Efendi ile birlikte Tercüman-ı Ahval'i (1860) ilk özel Türk gazetesi olarak çıkarır.
1862'de de Şinasi Tasvir-i Efkâr’ı çıkarır. Gazete aracılığıyla topluma sosyal ve politik alanda yeni fikirler sunulur.
Bu dönemde etkisi en geniş ve sürekli olan kişi Namık Kemal'dir. Celâleddin Harzemşah adlı piyesinde ve Cezmi adlı romanında kendi idealine uygun tarihi kişilikleri işler. İntibah'ta ise sosyal sorunlar üzerinde durur. Ahmet Mithat Efendi, Felâtun Bey ile Rakını Efendi ve Kıssadan Hisse adlı eserlerinde halkı bilgilendirmek, eğitmek amacını güder. Şinasi, Şair Evlenmesi adlı piyesinde görücü usulüyle evlenmeyi eleştirir. Böylece bir folklor çalışması da yapar. Şemsettin Sami, Taaşşuk-ı Talât ve Fitnat romanında evlenme şeklinin yanlışlığına değinir. Ziya Paşa, Şiir ve İnşa adlı makalesinde Tanzimat Dönemi'nin sanat anlayışını benimsemiş görünürkenHarabat adlı eserinin ön sözünde önceki görüşlerini inkâr eder.
II. Abdülhamit Dönemi politik ve sosyal durum itibariyle baskıların arttığı bir dönemdir. Parlamento rejiminin, Osmanlı Devleti'ni parçalayacağını düşünen II. Abdülhamit, Mebusan Meclisi’ni kapatarak ülkeyi Yıldız Sarayı'ndan idare eder. Hürriyet taraftarlarını İstanbul'dan uzaklaştırır. Politik ve sosyal düşüncelerin yasaklanması edebiyatı da etkiler.
Şinasi, Ziya Paşa ve Namık Kemal'den oluşan topluluk genel olarak "toplum için sanat" yaparken; Recaizade Mahmut Ekrem, Abdülhak Hamit, Sami Paşazade Sezai'nin oluşturduğu grup "sanat için sanat" anlayışına yakınlık göstermişlerdir. Abdülhak Hamit Batı edebiyatının şekil ve türlerini, klasik ve romantik Avrupa edebiyatı örneklerini edebiyatımıza başarıyla yansıtmış, Avrupailiğin bizde tam bir temsilcisi sayılmıştır.
Sami Paşazade Sezai, roman, hatıra ve küçük hikâyeleriyle romantik ve realist ekollerin inceliklerine ulaşmış bir yazar olarak karşımıza çıkar. Bu dönemde yol gösterici, edebi bilgiler yazan ve bir edebiyat öğretmeni gerekliydi ki o yıllarda bu görevi Recaizade Mahmut Ekrem yapmıştır.
Tanzimat'ın II. döneminde Türk edebiyatının temsilcileri, ülkedeki devlet otoritesinin, sanatçılara fırsat vermeyecek kadar sert olmasından dolayı "toplum için sanat" ilkesinden uzaklaşmışlardır. Bunun yanında bu dönem temsilcilerinin mücadeleci bir ruha sahip olmadıklarını kabul etmek gerekir.
www.dersturkce.com
2024