6.SINIF TÜRKÇE KİTABI METİNLERİ
GÜNEŞ NASIL ÇALIŞIR?
Bilim insanları Güneş'teki enerjinin nereden kaynaklandığını bulmak için yüzlerce yıl didinip
durdu.
Aralarında Güneş altında uzun süre kaldığı için fenalık geçirenler, aşırı derecede bronzlaştığı için evine döndüğünde ailesi tarafından tanınmayanlar, gözünü Güneş'e dikip uzun süre baktığı için kör olanlar ve sayfalara sığmayan birtakım matematik işlemleri yapacağım derken "Ben buraların kralıyım! Atımı getirin! Atımı getirin!" diye bağıra bağıra kendini sokağa atanlar oldu...
Şakası bir yana, Güneş'teki enerjinin nereden kaynaklandığını bulmak insanoğlu için hiç kolay olmadı...
Bir zamanlar Güneş'in kömürden oluşan bir kütle olduğunu düşünenler bile vardı. Fakat yapılan minnacık bir hesap Güneş'in kömürden olmadığını hemencecik ortaya koydu. Eğer Güneş kömürden oluşuyor olsaydı, bunca yanmanın karşılığı olarak yaratıldığı günden sonra; 4000 bilemedin 5000 yıl içinde tükenip gitmeliydi. Oysa Güneş, yüz milyonlarca yıldır hem Dünya'yı hem de öteki gezegenleri aydınlatıp ısıtmaktaydı.
Yok! Yok! Güneş'teki enerji öyle bildiğimiz bir enerji değildi. Allah'ın başımızın üzerine astığı bu ısı ve ışık kaynağı ne bizim Edison ampullerine ne de üzerinde kestaneleri kebap ettiğimiz kuzine sobalarına benziyordu.
Güneş bambaşka bir şeydi; ama neydi? Nasıl çalışıyordu? İçinde ne yanıyordu da hiç bitmiyordu?
Güneş, her saniye insanoğlunun ilk yaktığı ateşten beri kullandığı tüm ısı ve ışık enerjisinden daha fazlasını üretir. Bu akıl almaz enerji kaynağından bizim mavi Dünya'mızın hissesine düşen ise sadece milyarda biridir. İşte bu milyarda bir; yeryüzünün yaz-bahar olmasına, denizlerin ısınmasına, meyvelerin dallarında pişmesine, ağaçların fotosentez yapmasına, yani yeryüzündeki hayatın sürüp gitmesine yeter...
Eğer insanoğlu bu enerjiyi çok değil 15-20 dakika depo etmenin bir yolunu bulmuş olsaydı, 1 yıl boyunca yer kabuğu üzerinde kime ne kadar enerji lazımsa hepsine kâfi gelirdi...
Hatırlıyorum da ilk kez güneş enerjisi ile çalışan bir hesap makinesi gördüğümde ne kadar şaşırmıştım. Bugün güneş enerjisi ile saatlerce yol alabilen arabalar yapıyorlar. Ama insanlık hâlâ ürettiği makineleri çalıştırmak için başının üstündeki bu enerji kaynağından çok, ayaklarının dibindeki petrole muhtaç. Fakat petrol kelimenin tam anlamıyla suyunu çektiğinde ve yeryüzündeki son petrol kuyusundan, süt kutularından pipetle çektiğimiz son yudumdan sonra gelen o berbat ses -Hürrrrt! Hürrrrt!- geldiğinde umarım şimdikinden çok daha verimli çalışan güneş pilleri yapmayı becermiş oluruz...
Ne sıcak, ne çok sıcak!
Eğer Güneş'ten bahsediyorsak "sıcak" kelimesi pek hafif kalır. "Çok sıcak" ise kesinlikle yetmez.
Dış yüzeyi 6000 derece, merkezi ise 20 milyon derece sıcaklığında olan Güneş'i anlatmak için sıcaktan ve çok sıcaktan başka bir kelime bulmamız gerekir...
Güneş; Dünya gibi dağlardan, taşlardan, kıtalardan oluşmaz. O, dev boyutlarda bir gaz kütlesidir. Sürekli fokur fokur kaynayan, bir yandan da akıl almaz şiddette patlamalarla etrafa enerji saçan bir gaz topu! Bu gaz topunun merkezinde her saniye 500 milyon ton hidrojen, helyuma dönüşür. Bu sırada %3 oranında bir kayıp olur. Bu kayıp, ısı ve ışık olarak açığa çıkar.
İşte bu enerji, Güneş'ten savrulup dalga dalga uzayın karanlıklarına doğru yayılır.
Gele gele Dünya'mızın mavi kalkanına gelir. Bu kat kat koruyucu tavan-atmosfer- Güneş'ten gelen enerjiyi bir güzel süzüp aşağıda yaşayan nazlı canlıları incitmeyecek kıvama getirecek şekilde yaratılmıştır...
Tarık USLU Şu Acayip Uzay
www.dersturkce.com
2024