KIŞ UYKUSU
Evimizin bahçesinde dört yıldır bizimle birlikte yaşayan iki kaplumbağa var. Oldukça iri, sağlıklı hayvanlar. Dişi olanı, sanırım dedemin babasıyla yaşıt olmalı. Üzerinde daha kolayca sayılabilir çizgisi olanı da ya abim ya da babamın küçük kardeşi yaşında. Bu, birlikte geçireceğimiz kaçıncı kış olacak.
Her bahar ortaya çıkıp bütün yazı bizimle geçiriyorlar… Sonra da kış gelmeden evin bahçesinde açtıkları bir yerlere girip kış sonuna kadar çıkmıyorlar. Bütün aramalarıma karşın, nereye saklandıklarını bir
türlü bulamıyorum. Kabartılmış ya da tümsek bir toprak görsem gerçekten kazıp bakacağım. Ama tek bir ipucu yok. Bul bulabilirsen...
Siz bu kaplumbağanın, en az kediler kadar evcilleşemeyeceğini düşünebilirsiniz. Ama elinize bir domates parçası alın ve bahçeye çıkın. Bir görün bakalım, o tank ağırlığındaki kemik zırhlı bağalarıyla
size nasıl da koşarcasına geliyorlar! Filiz ve kızım Burcu domatesi keser kesmez kokusunu alıp nasıl bulundukları yerden onlara doğru koşuyorlar, inanamazsınız. Eğer bahçede yürüyorsanız arkanızdan,
görün sizi nasıl izliyorlar. Aynen kediler, köpekler gibi birbirlerinin ağzından kavun dilimlerini, karpuz kabuklarını kapıyorlar. Bir kapışmaları var anlatılmaz.
Pek çok hayvan gibi, kaplumbağalar da kış uykusuna yatıyorlar. Özellikle memeli hayvanlar, soğuk bölgelerde her yıl kış aylarını derin bir uykuda geçiriyorlar. Kışın havaların soğumasıyla yiyecek bulmaktaki güçlük, onların kışı toprak altında uyuyarak geçirmelerine neden oluyor. Özellikle böcekler, kirpiler, yer altında yaşayan sincaplar, hatta çobanaldatan gibi bazı kuş türleri de kış uykusuna yatıyorlar.
Karikatürlerde hep uyuyan bir ayı, karyolasının ayakucunda ya da kapısında, “Lütfen 15 Mart’a kadar rahatsız etmeyiniz!” yazıları görürüz. Ayılar, kış uykusunun herkesçe bilinen bir sembolüdür. Ama
ayıların dışında yarasalar, yılanlar, hükümdar kelebeği denilen bir kelebek türü, hep kış uykusuna yatan canlılardır.
Kış uykusuna yatacak canlılar, sonbaharda bol bol yiyerek vücut yağlarını artırırlar. Böylece, uzun kış uykusunda bu yağlarla gerekli enerjiyi kendilerine sağlarlar. Bir de yazdan yuvalarını yiyecekle dolduran hayvanlar vardır. Bunlar kış uykusuna yattıkları zaman ara sıra uyansalar, gerinseler de havalar ısınıncaya kadar beklerler. Kış uykusundan uyandıklarında besin stokları tükenir ve hepsi iyice zayıflar.Hemen yiyecek bulmaları da oldukça güç olduğu için, yuvalarındaki besinleri yiyerek kendilerini toparlamaya çalışırlar. Eğer besin bulamazlarsa ölebilirler.
Kış uykusu tembelliğin değil, doğaya karşı yenik düşmek istemeyen canlıların sığındığı, içi erzak
dolu kaloriferli bir evdir.
Yalvaç URAL
www.dersturkce.com
2024