KARAMELLİ AKİDE ŞEKERİ METNİ (6.SINIF) 2023-2024




KARAMELLİ AKİDE ŞEKERİ METNİ (6.SINIF)



Ekleyen: Ziyaretçi | Okunma Sayısı: 6398

KARAMELLİ AKİDE ŞEKERİ METNİNNE HAZIRLIK


  • ^ Öğrencilerinizden, soy ağacında yer alacak kişilere ait

bilgi ve fotoğrafları büyüklerinin yardımlarıyla hazırlamalarını; bu

bilgi ve fotoğrafları kullanarak ailelerinin soy ağacını çıkarmalarını

isteyiniz (1. Etkinlik).

  • ^ Öğrencilerinize, Türkçe Sözlük ve deyimler sözlüğü getirmelerini

söyleyiniz.

  • ^ Öğrencilerinize vermek üzere sınıfa karamelli akide şekerleri

getiriniz.

  • ^ “Yazma” surecinde öğrencilerinize kullandırmak üzere

yanınızda A4 çizgisiz kağıtlar ve dipnot ornekleri bulundurunuz.

  • ^ Öğrencilerinizden “Yazma” surecinde kullanmak üzere

Mavisel Yener hakkında araştırma yapmalarını isteyiniz. Bunun

icin öğrencilerinizi küçük gruplara ayırınız. Her gruba yazarla ilgili

farklı bir konu (yaşamı, eserleri, fotoğrafları; gazete, dergi ve İnternet

ortamında yazar hakkında çıkan haberler, yazarla söyleşi

vb.) veriniz.

  • ^ Aşağıdaki metni, öğrencilerinize okuyunuz. Metinden yola

çıkarak onları aile sevgisi hakkında konuşturunuz.

 

  AİLE SEVGİSİ

“Ailemiz, dunyaya gozlerimizi actığımız yuvamız onemlidir.

Hayatımızın birçok anını onlarla paylaşırız. Yediğimiz, içtiğimiz,

düşündüğümüz, konuştuğumuz ayrı gitmez. Duygularımızdaki

ortaklık, kanımızdaki ortaklık kadar benzerdir coğu zaman...

Anne, baba, kardeş, büyükbaba, büyükanne, amca, teyze,

yeğen veya kuzen diye saymaya devam ettikçe bu pencerelerin

birbiri ardına açılıp gittiğini görürüz.

Hayatımızın şekillendiği evlerimizi, sevgiyle genişletmemiz

gerekiyor. Annemiz, babamız ve kardeşlerimizle o yuvanın sıcaklığını

hissetmemiz gerekiyor.

Ebe Sobe dergisi, Sayı 49

 

 

6.SINIF METNİ

 

  KARAMELLİ AKİDE ŞEKERİ

Ne zaman karamelli akide şekeri yesem sevgi kokar nefesim...

Ders bitiminde anneanneme uğramadan arka sokaktaki evimize gitmezdim. Bana olan sevgisini sesinden, gözlerinin renginden, mutfaktaki kokudan anlardım .

Okuldan çıkış saatimi bilir, hazırlığını yapardı. Onun lezzetli yemeklerini başka hiçbir yemeğe değişmezdim. Bizim okulun karşısındaki uc katlı apartmanın orta katında

otururdu. Balkonunda yetiştirdiği çiçekleri sular, büyütür, bin renge boyardı her yanı. Çiçekleriyle konuşmaya başladı mı dilindeki sözcükler bitmek bilmezdi!

Lastikli pazen eteği ve kahverengi orgu şalıyla kapıyı gülümseyerek acar; her defasında damarları fırlamış, titreyen elleriyle şalını çekiştirirdi. Gök mavisi gözleriyle kapının dışını kolaçan eder,

“Hoş geldin, hemen gir; yemekler sıcak.” derdi.

Anneannem dizleri ağrıdığı icin hep yakınırdı, bir de gözleri eskisi gibi görmüyordu ama yine de

benim icin her şeyi yapmaya hazırdı.

Onu “otlu börekler ustası” secince annemin gücüne gider gibi olmuştu da hemen düzeltmiştim hatamı:

“Otlu borekler ustasının ustası!” Bu sözüm hem annemi hem de anneannemi memnun etmeye

yetmişti. İster sac böreği ister kol böreği ya da bildiğimiz tepsi böreği olsun, o yaptı mı parmaklarınızı

da yerdiniz. Marul, maydanoz, arapsaçı, pazı yaprakları, pancar yaprakları, ısırgan, taze soğan,

gelincik, ısp a n a k . Onlarca ot koyardı böreklerin içine. Kokusu anasona benzeyen arapsaçını

sevmediğimi bilir, benim böreğime asla bu ottan katmazdı. Sofraya kırma yeşil zeytin ve taze peynir

de koydu mu keyfime diyecek olmazdı.

Anneannem konu komşuya dert yanardı:

“Eskiden dağlardan kendim toplardım otumu, fırt fırt oradan oraya koşuştururdum, evin ekmeğini

bile yapardım. Şimdi ancak cuma pazarından alabiliyorum otları, o da... yürümeyi göze alabilirsem...”

Sanki babamla annem her akşam ona uğrayıp alışverişini yapmıyorlardı. Bir turlu anlayamamıştım,

inatla cuma pazarına neden yalnız başına gitmek istediğini. Sonra bir gun keşfettim!

Öğlen yemeğimizi yedikten sonra pencerenin önündeki divana otururduk; dizini kıvırıp altına alır,

bana derslerimi sorardı. O gün okulda olanları ona anlatırken derinleşmiş yüz çizgileri daha da derinleşir,

göz kapakları bollaşmış gibi aşağı sarkar, uyuklamaya başlardı. İşte o zaman yavaşça kalkıp

gizli hazinenin yanına giderdim. İçinden bir tane aşırıp cebime koyar sonra hemen yanına dönerdim.

Karamelli akide şekerlerini sakladığı kavanozu keşfedeli çok olmuştu. O zaman anlamıştım cuma

pazarına nicin yalnız gitmek istediğini! Çözemediğim bir şey vardı; beni onca seven anneannem,

hiçbir şeyini sakınmayan anneannem neden akide şekerlerini saklıyordu?

Bir gun dayanamayıp sordum, “Ben o kavanozun yerini biliyorum, neden gizliyorsun anneanne?”

Güzel gözlerini gözlerime dikti, sıcacık baktı, yutkundu: “C u n k u . Cunku şeker yasak ama cok sev

iy o rum . Haftada elli gram şekerden ne çıkar ki? Annene söyleme e mi?”

“Anneanne, doktor yasakladıysa y em e s e n .”

“Azıcık yiyorum z a te n .”

Onunla aramızda sır kaldı kavanoz. Ne zaman karamelli akide şekeri yesem sevgi kokar nefesim.

Mavisel Yener

Yazar Hakkında Bilgi İçin Tıkla....

 

 

Bir memleketin yükselmesi, ev ve aile muhabbetine bağlıdır.

Charles Dickens (Carls Dikıns)


 




 Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece dersturkce.com'a aittir. Sitemizde yer alan dosya ve içeriklerin telif hakları dosya ve içerik gönderenlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır. Telif hakkına sahip olan dosyaları lütfen iletişim bölümünden bize bildiriniz. Dosya 72 saat içerisinde siteden kaldırılır.Telif Hakkı Hakkında|Editör, ziyaretçi ya da üyelerimiz tarafından eklenen hiç bir içerikten dersturkce.com sorumlu değildir.İLETİŞİM:dersturkcem@gmail.com
Sitemiz hiçbir şekilde kar amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.