6.SINIF TÜRKÇE KİTABI METİNLERİ
İLK TÜRK PİYANOSU
Bu tamamen tesadüf eseri ortaya çıkartılmış, belgelere dayanan tarihî bir olaydır. Kastamonu'ya yaptığım turistik bir gezi sırasında gördüğüm bir piyanonun gerçekte Türkiye'de yapılan ilk Türk piyanosu olduğunu müzikolog, orkestra şefi ve kompozitör Sayın Emre ARICI ile yediğim bir yemek sırasında anladım. (...)
Kastamonu'da soğuk ve yağmurlu bir sabah, günün ilk ışıklarıyla birlikte orman yollarından geçip Ilgaz'dan şehre doğru giderken, toprağın kokusunu hissettim. Şehrin sokaklarında mütevazı ve kanaatkâr insanların sakin ve huzurlu bakışlarını gördüm. Bunca sosyal ve ekonomik problemlere rağmen devletine sadakatle bağlı bu yürekli insanların İstiklal Savaşı'ndaki kahramanlıklarını, güç koşullar altında yaşamsal nitelik kazanan iradelerinin gücünü ve İstiklal Savaşı'ndaki toplumsal şahlanışın ve güçlü karakter yapısının yüceliğini ve anlamını düşündüm. İnebolu'ya Şerife Bacı'yı ve bir genç kız olarak kağnısıyla taşıt kollarında görev alan ve iki yıl boyunca İnebolu'dan Ankara'ya silah ve cephane taşıyan Halime Çavuş'u düşündüm. Bu duygular içinde Kastamonu Şehir Müzesi'ne girdim. Müzede Kastamonu'nun otantik eşyalarını izlerken konsol tipi bir piyano ilişti gözüme. Müze görevlilerinden piyano hakkında bilgi edinme ihtiyacı hissettim. Müze yetkilisinin piyano hakkında verdiği bilgiler çok ilgimi çekti.
Söz konusu piyano, 1904 yılında Taşköprülü Mehmet Usta tarafından yapılmış. Kastamonu Sanayi Mektebi'nde dokumacılık ve halıcılığın gelişmeye başladığı bir dönemdir. Taşköprülü oğlu Mehmet Efendi, evinde kurduğu bir atölyede çekmece, dolap vesaire imalatı ile meşguldür. O tarihlerde Kastamonu'da yol yapımı ile görevli İtalyan mühendis Carlo, evine bir konsol yapmasını ister. Mehmet Efendi konsolu yapar. Carlo'nun evine götürdüğü zaman orada piyanoyu görür ve bu piyanonun bir krokisini Mösyö Carlo'dan rica eder. Carlo Avrupa'da yapılan söz konusu piyanonun bir Türk marangozu tarafından yapılamayacağını düşündüğü için, krokiyi vermekte beis görmez. İstediği zaman evine gelip yapacağı piyano üzerinde incelemelerde bulunmasına müsaade eder. Mehmet Efendi bu kroki üzerinde piyano inşasına başlar. Tellerinin sargısını adi bir tire makarası ile sarar. Üzerindeki tuşların beyaz kemiklerini çakı ucu ile yontmak suretiyle meydana getirir. Daha sonra söz konusu piyanoyu Vali Enis Paşa satın almış ve padişaha takdim eylemek üzere İstanbul'a göndermiştir.
II.Abdülhamit, marangozluğa da merakı olduğundan piyanoyu görür görmez Mehmet Efendi'nin ailesi ile birlikte İstanbul'a gelmesini ister. Mehmet Efendi ailesiyle birlikte İstanbul'a gelir. Yıldız Sarayı'ndaki marangozhanede çalışmaya başlar. Bu dönem içerisinde bir konsol tipi piyano daha üreten ustanın bu ürünü Padişah Abdülhamit tarafından Alman İmparatoru II. Wilhelm'e hediye edilir. Çalışmalarının karşılığı olarak hem Abdülhamit hem de Alman İmparatoru tarafından nişan ve hediyelerle ödüllendirilir. Padişah Abdülhamit'in tahttan indirilmesi sonrası Yıldız Sarayı'ndan çıkartılan Mehmet Usta Kastamonu'ya döner. Kastamonu Sanat Okulu Ahşap İşleri Öğretmeni olarak görevlendirilir. Taşköprülü Mehmet Usta daha sonra üç piyano daha imal eder.
(...)
Aytaç YALMAN
Hayatımdaki Müzik (Kısaltılmıştır.)
www.dersturkce.com
2024