TÜRKİYE’M, ANAYURDUM, SEBEBİM, ÇAREM!
Ben, kağnılarla yaylılarla büyüdüm geldim,
Çocuk yüreğimi yakan türküler dinleye dinleye.
Mahzun kağnılarla, nazlı yaylılarınla
Ve tozlu yollarınla sevdim seni Türkiye!
O tezek topladığım kırlar, yaylalar...
Başına oturduğum, yemek yediğim atandır.
Türkiye’m, anayurdum, sebebim, çarem,
Taşına toprağına vurgunluğum bundandır.
Akşam karanlığıyla başlardı kurbağalar,
Susar gökyüzü kadar, dinlerdim biteviye.
Gecemi besteleyen cırcır böceklerinle,
Kurbağa seslerinle sevdim seni Türkiye!
Bir Peygamber sofrasıydı soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek...
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana,
Mecnunlar gibi üstelik.
Yağmurlar başlayınca odalarımız damlardı,
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
Türkiye’m! Hasretim! Kınalı türküm!..
İç içe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler,
Her parçası yine seni çağrışır.
Yavuz Bülent BÂKİLER
www.dersturkce.com
2024